7. Hukuk Dairesi 2015/24744 E. , 2016/1035 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
7. Hukuk Dairesi 2015/24744 E. , 2016/1035 K.
'İçtihat Metni'
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2. Taraflar arasında davacının yaptığı fazla çalışmalardan yapılan takdiri indirim oranı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda, bozma öncesi Mahkemece verilen ilk kararda davacının tanık beyanlarına göre belirlenen fazla çalışma alacağı üzerinden %20 takdiri indirim uygulanmıştır. Kararı tarafların temyiz etmesi üzerine Dairemizin 2014/6025 E. 2014/13122 K.sayılı ilamı ile belge olan dönem açısından indirim yapılmaması, tanıkla ispatlanan dönem açısından ise daha makul bir oranda indirim yapılması gerektiği yönünden karar bozulmuştur. Mahkemece bozma sonrası %15 oranında hakkaniyet indirimi uygulanmak suretiyle alacak hesaplanmıştır.
Dairemiz hakkaniyet indirimi yönünden belge olan dönem açısından indirim yapılmaması davacı yararına, belge olmayan dönem yönünden dava makul oranda indirim yapılması davalı yararına bozulmuştur. Bozma kararında belirtilen makul oranda indirim ifadesinden daha fazla yapılması gerektiği anlaşılmalıdır. Genel uygulama olarak %30’dan az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken %15 oranında indirim yapılması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2. Taraflar arasında davacının yaptığı fazla çalışmalardan yapılan takdiri indirim oranı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda, bozma öncesi Mahkemece verilen ilk kararda davacının tanık beyanlarına göre belirlenen fazla çalışma alacağı üzerinden %20 takdiri indirim uygulanmıştır. Kararı tarafların temyiz etmesi üzerine Dairemizin 2014/6025 E. 2014/13122 K.sayılı ilamı ile belge olan dönem açısından indirim yapılmaması, tanıkla ispatlanan dönem açısından ise daha makul bir oranda indirim yapılması gerektiği yönünden karar bozulmuştur. Mahkemece bozma sonrası %15 oranında hakkaniyet indirimi uygulanmak suretiyle alacak hesaplanmıştır.
Dairemiz hakkaniyet indirimi yönünden belge olan dönem açısından indirim yapılmaması davacı yararına, belge olmayan dönem yönünden dava makul oranda indirim yapılması davalı yararına bozulmuştur. Bozma kararında belirtilen makul oranda indirim ifadesinden daha fazla yapılması gerektiği anlaşılmalıdır. Genel uygulama olarak %30’dan az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken %15 oranında indirim yapılması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.