8. Hukuk Dairesi 2016/21058 E. , 2018/20435 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/21058 E. , 2018/20435 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :...... Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.05.2016 tarihli ve 2014/18986 Esas, 2016/9022 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı 3. kişi vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı 3. kişi vekili, 10.02.2011 tarihinde müvekkiline ait malların haczedildiğini öne sürerek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın süresi içerisinde açılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı 3. kişinin, ...... işleminin yapıldığı 10.02.2011 tarihinden sonra 14.02.2011 tarihinde dosyanın fotokopisini alma talebini içeren dilekçesini ...... Müdürlüğüne sunduğu, bu tarihin davacı tarafından haczin öğrenildiği tarih olarak kabul edilmesi gerektiği, davanın açılıldığı 23.02.2011 tarihi itibariyle kanunda öngörülen 7 günlük sürenin geçirildiği gerekçesi ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 23.05.2016 tarihli ve 2014/18986 Esas- 2016/9022 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı 3. vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
İİK'nin 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından 3. kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK'nin 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. Eğer istihkak iddiasına konu mal, borçlunun ya da üçüncü kişinin gıyabında (yokluğunda) haczedilmiş, yani ...... sırasında bunlar hazır bulunmamış ise, malın haczedildiğini öğrendikleri tarihten itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmak zorundadırlar aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybederler.Şu halde bu ihtimalde,istihkak iddiasında bulunma süresi haczin yapıldığı tarihten itibaren değil,haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacaktır.
İİK'nin 97/1 maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde ...... mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde ......li mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir.
Yine İİK. 97/9. maddesine göre kendisine istihkak talebinde bulunma imkanı verilmemiş olan üçüncü kişi önce ...... dairesine istihkak iddiasında bulunmak zorunda olmaksızın,haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde doğrudan doğruya ...... mahkemesinde istihkak davası açabilecektir.
Somut olayda dava konusu ......, ... 2....... Müdürlüğünün 2011/1430 Esas sayılı dosyasından yazılan talimat ile ... ...... Müdürlüğünün 2011/186 talimat sayılı dosyası ile 10.02.2011 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Davacı üçüncü kişi, ......den sonraki 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 14.02.2011 tarihinde talimat takip dosyasına sunduğu dilekçe ile ...... yapılan işyeri ile içerisindeki malların kendisine ait olduğunu ve istihkak davası açacağını beyan ederek istihkak iddiasında bulunmuştur. İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde ileri sürülen istihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir.
Bu durumda, 3. kişi tarafından prosedür işletilmesi beklenmeksizin doğrudan açılan istihkak davasının süresinde açıldığının kabulü ile yargılamaya devam olunması gerekirken, yazılı şekilde davanın süre yönünden reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından, onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı 3. kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.05.2016 tarihli ve 2014/18986 Esas 2016/9022 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 18.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön