1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

5. Hukuk Dairesi 2017/13277 E. , 2018/24769 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
5. Hukuk Dairesi 2017/13277 E. , 2018/24769 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 3263 ada 11 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru olduğu gibi, üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; bilirkişi kurulu ana raporunda emsal kabul edilen ... mahallesi 1000 ada 28 parsel sayılı briket depo vasıflı taşınmaz, üzerinde bulunan yapı ile birlikte satıldığı halde yapı bedeli satış bedelinden mahsup edilmeden değer biçilmiş, ek bilirkişi kurulu raporunda ise depo bedeli düşülsede sonuç değerin değişmyeceği belirtildiğinden mahkemece ana rapordaki bedel üzerinden hüküm kurulmuş ise de; yapı bedeli düşülmesi halinde tespit edilecek m2 değerinde bir değer azalışı olacağı muhakkak iken olmadığını belirten bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya elverişli ve inandırıcı bulunmamıştır.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar
ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Davalı vekili tarafından, taşınmazın içinde bulunan makinelerin tahliye bedelinin hesaplanmadığı iddia edilmiştir.
Bu itibarla; makine mühendisinin de katılımı ile oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak taşınmazda bulunduğu iddia edilen makine ve teçhizattan var ise; taşınması mümkün olanların demontaj, nakliye ve montaj bedelinin, taşınması mümkün olmayanların ise bedellerinin hesaplanması gerekirken, eksik inceleme ile denetime imkan vermeyen rapora göre yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan takyidatların hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Tespit edilen kamulaştırma bedelinin 13.06.2015 tarihinden,karar tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bankaya bloke edildiği tarihe kadar işleyecek yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
5-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Mahkeme kararının açıklanan nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.