1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

8. Hukuk Dairesi 2018/9034 E. , 2018/19641 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
8. Hukuk Dairesi 2018/9034 E. , 2018/19641 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi, alacak, ecrimisil davasının kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, vekil edeni ile davalının dava konusu 396 ada 28 parsel sayılı taşınmazda malik olduklarını, dava konusu taşınmazın elma bahçesi olarak kullanıldığını, taşınmazdan yıllık ortalama 200 ton yüksek kaliteli elmanın hasat edildiğini, ancak davalının elma bahçesinin yönetim yetkisini elinde bulundurup elde edilen gelirden vekil edenine pay vermediğini, yine davalının dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan bağ evinde yaşadığını ve bahçe sınırları içinde bulunan depoyu da kendi özel işleri için kullandığını belirterek dava konusu taşınmaza davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bahçedeki elma ürününün davalı tarafından toplatılıp satılması ve müvekkilinin payının verilmemesi nedeni ile 2006 yılından dava tarihine kadar geçen dönemler olan 2006 yılı için 2500 TL, 2007 yılı için 2500 TL, 2008 yılı için 2500 TL, 2009 yılı için 2500 TL olmak üzere toplam 10.000 TL alacağın dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca taşınmazın elma bahçesi dışında kalan kısımlarının da davalı tarafından özel işleri için kullanıldığını belirterek taşınmazın elma bahçesi dışında kalan kısımları yönünden vekil edeninin hissesinin haksız işgal edilmesi nedeniyle 1000 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 2006 yılından bu yana bahçenin bakımını kendisinin üstlendiğini, 2006-2010 yılları arasında davacıya 55000 TL verdiğini, dava konusu taşınmazın diğer kısımlarını da elma bahçesinin bakımını sağlamak için kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davacının sadece 2006-2007-2008-2009 yıllarında ayrı ayrı 10.000 TL yi aldığını beyan etmesi karşılığında zirai bilirkişilerden alınan raporlar doğrultusunda (davacının dava dilekçesindeki talebi gözönüne alınarak) 396 ada 28 parsel sayılı taşınmazdaki elma bahçesinden elde edilen 2006- 2007- 2008- 2009 yılları için 10.000 TL'in dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair hakkın saklı tutulmasına, davacının müdahalenin men'i ve ecrimisil taleplerinin davalı kötü niyetli olmadığından reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tarafların müştereken malik oldukları 396 ada 28 parsel sayılı taşınmazın son beş yıllık net karından davacıya düşen payın yasal faiziyle davacıya ödenmesi istemi ile aynı taşınmaza yönelik davalının müdahalesinin men'i ve 1.000 TL ecrimisil tazminatı istemine ilişkindir.
1) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 396 ada 28 parsel sayılı taşınmazın evvelinde tarafların murisleri adına kayıtlı iken taksim sonucu 05/10/2007 tarihinde ¼ er payla davacı, davalı ve dava dışı mirasçılar adına kayıtlı olduğu, Mahkemece çekişme konusu taşınmaz başında yapılan keşif sonrası alınan ... bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın kapama elma bahçesi niteliğinde olduğunun tespit edildiği ve 2006-2009 yılları arasında taşınmazdan elde edilecek gelirin belirlendiği ve Mahkemece bilirkişi tarafından yapılan bu hesaplamalar dikkate alınarak davacının talebi doğrultusunda davalı aleyhine 10.000 TL tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece davalı aleyhine dava konusu elma bahçesinden 2006-2009 yılları arasında elde edilen alacağa hükmedilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı 16/09/2014 tarihli celsedeki, beyanında, 2006-2007-2008-2009 yıllarında ayrı ayrı her yıl 10.000 TL'yi davalıdan elma hasadının geliri olarak aldığını, fazla hasat geliri elde edildiğinden payına düşen 10.000 TL'den üzerini istediğini beyan etmiştir. Yine, dosyasına sunulan 26/08/2010 tarihli ihtarname ile davacı, 2006 yılından beri, davalı tarafça belirlenmiş olan ve ödemesi yapılan 10.000 TL nin çok düşük olduğunu belirterek dava konusu bahçeye yapılan masrafların bildirilerek, zararının karşılanması talebinde bulunmuştur. Görüleceği üzere, davacı ihtarname tarihine kadar bahsi geçen miktarı her yıl davalıdan ihtirazi kayıt ileri sürmeden kabul etmiştir. Bu durumda, dava konusu elma bahçesinden elde edilen gelirin paylaşımı konusunda ihtarname tarihine kadar bir uyuşmazlık bulunmadığı talebin de 2006-2007-2008-2009 yıllarına ilişkin olup, ihtarname tarihinden önceki dönemle ilgili olması nedeniyle davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi yanlış olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davalı vekinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine ve 35,90 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 135,10 TL'nin istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.