8. Hukuk Dairesi 2018/9870 E. , 2018/18591 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
8. Hukuk Dairesi 2018/9870 E. , 2018/18591 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalılar vekili ve davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davalılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A RA R
Davacı alacaklı sözlü kira akdine dayanarak 26/07/2016 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2009 yılı Ekim ayından 2016 yılı Temmuz ayına kadarki kira alacağının işlemiş faiziyle birlikte toplam 231.348,52 TL’nin tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 11.08.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlular vekili 16.08.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, her iki müvekkilinin de alacaklıya böyle bir borçlarının olmadığını, öncelikle... Petrol Tic. Nak. ve Taah. Ltd. Şti'nin 31.12.2007 tarihinden itibaren hiçbir faaliyeti olmayan, atıl bir şirket olduğunu, 2007 yılından önce burada faaliyette bulunduğunu ve bu döneme ilişkin kira bedelini de ödediğini, bu şirketin çalışamaz ve atıl hale gelmesinden sonra buranın ...’nin de imzasıyla ...Turizm Petrol Nak. Ltd.Şti.ye kiraya verildiğini, bu şekilde Civa Petrol Tic. Nak. ve Taah. Ltd.Şti. ile akdedilen kira sözleşmesinin kendiliğinden son bulduğunu, bu mülkte Civa Turizm Petrol Nak. Ltd.Şti. faaliyette bulunurken bu sefer bu mülk üzerinde ... ve oğlunun imzasıyla 20 yıl süreyle Akpet Akaryakıt A.Ş. lehine intifa hakkı verildiğini, bu şekilde de Civa Turizm...Ltd.Şti. İle yapılan kira söz.nin hukuken ve fiilen son bulduğunu, bu anlatılanlar ışığında her iki müvekkili şirketin de kira borcu bulunmadığını, ayrıca icra takibinin fahiş olduğunu, mahkeme kararı ile davacının hissesine düşen kira bedelinin 1.666,60 TL olduğuna karar verildiğini, ancak kira bedelinin her yıl %10 artırılacağı gibi bir belirlemenin olmadığını, oysaki davacının kira bedellerini her yıl %10 civarında artırarak takibe konu ettiğini ileri sürerek takibe, borca ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince, dava konusu alacaklı vekilinin 14/04/2014 tarihinde kira alacağının tespiti istemli dava açtığı, açılan tespit davası sonucunda sadece kira miktarına ilişkin tespite hükmedilmiş olup tespit hükmü ile alacağın muaccel ve istenilebilir hale gelmediği, sadece tespit hükmüne dayanarak alacağın istenilebilir olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, zamanaşımının açılan tespit davası ile kesilmeyeceğinin değerlendirildiği, davalının zamanaşımı defi yerinde görülerek kiraya ilişkin alacakların TBK 147 'ye göre 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan, talep edilen kira alacağının takip tarihinden itibaren geriye dönük 5 yıllık süre dışındaki kira alacakları yönünden zamanaşımına uğramış olduğunun kabulü gerektiği, davalılar vekilinin sunmuş olduğu deliller ve iddia etmiş olduğu hususların mahkemenin inceleme alanı dışında kaldığı ve genel mahkemede açılacak ayrı bir dava yolu ile ileri sürmesi gerektiği değerlendirilerek bu konuda bir araştırma ve inceleme yapılmadığı, ayrıca borçlunun itirazını İİK. madde 68 sayılan belgelerle ispat edemediği anlaşılmakla ve dayanak kabul edilen 06/04/2017 havale tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, itirazın 73.137,27 TL asıl alacak, 22.686,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 95.823,66 TL üzerinden kaldırılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalılar vekili ve davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince, davalı kiracılar vekilinin icra takibine yaptığı itirazında kira sözleşmesine, kiracılık ilişkisine ve aylık kira bedeline açıkça itiraz etmediğinden kiracılık ilişkisi ve aylık kira bedelinin takip talebinde belirtilen miktar olarak kesinleştiği, kira sözleşmesine ve yıllık kira miktarına itiraz etmeyen davalı kiracının, talep konusu yapılan kira bedelinin tamamını ödediğini İİK. 68. maddesinde sayılan belgelerle kanıtlaması gerektiği, davalı kiracılar tarafından, ödeme kanıtlanamadığından temerrüt olgusunun gerçekleştiği, davacı, kira bedelinin tespiti için kira tespit davası açtığından, zamanaşımının açılan bu dava nedeni ile kesildiği, davacı kiraya verenin dava dilekçesinde itirazın kaldırılması isteminde bulunduğu, talep konusu kira borçları yasal süresinde ödenmediğinden davanın kabulüne ve itirazın tümü üzerinden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinden ve mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu isteminin esastan kabulüne, yerel mahkeme kararı kaldırılarak davanın kabulüne , davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu isteminin esastan reddine, karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalılar vekilinin alacak miktarına yönelik temyiz itirazlarına gelince
Takip talebi ile sözlü kira sözleşmesine dayanılmış ve takibe dayanak olarak da... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 31.03.2015 tarih ve E. ... – K.2015/64 sayılı kararı gösterilmiştir. Dayanak mahkeme ilamına göre, davacı ... tarafından, davalılar Civa Turizm Pet. Nak. Ltd. Şti. ve Civa Petrol Tic. Nak. ve Taah. A.Ş.ye karşı kira bedelinin tespiti istemi ile dava açılmış, mahkemece 17.03.2015 tarihli kararı ile, davanın kısmen kabulüne, 14.09.2009 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 4.000,00 TL, davacının hissesine düşen miktarının 1.666,60 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir. İş bu karar Yargıtay ilgili dairesince 25.04.2016 tarihinde vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmış ve kesinleşmiştir. Davacı alacaklı ... 26.07.2016 tarihinde başlattığı icra takibi ile dayanak mahkeme ilamında hissesine düştüğü bildirilen 1.666,60 TL kira miktarı ve devam eden yıllarda artan miktarlarla toplamda faiziyle birlikte 231.348,52 TL’nin tahsili için icra takibi başlatmıştır. Davalılar vekili itiraz dilekçesinde, mahkeme kararı ile davacının hissesine düşen kira bedelinin 1.666,60 TL olduğuna karar verildiğini, ancak kira bedelinin her yıl %10 artırılacağı gibi bir belirlemenin olmadığını, oysaki davacının kira bedellerini her yıl %10 civarında artırarak takibe konu ettiğini bildirmekle açıkça kira miktarına itiraz etmiştir. Bu durumda aylık kira bedelinin 1.666,60 TL olduğunun kabulü ile takibe konu edilen aylar kira bedelinin bu miktar üzerinden hesaplanarak alacağın tespiti gerekirken, takip ile istenilen miktarın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenle 6100 sayılı HMK'nin 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalılar vekili ve davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davalılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A RA R
Davacı alacaklı sözlü kira akdine dayanarak 26/07/2016 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2009 yılı Ekim ayından 2016 yılı Temmuz ayına kadarki kira alacağının işlemiş faiziyle birlikte toplam 231.348,52 TL’nin tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 11.08.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlular vekili 16.08.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, her iki müvekkilinin de alacaklıya böyle bir borçlarının olmadığını, öncelikle... Petrol Tic. Nak. ve Taah. Ltd. Şti'nin 31.12.2007 tarihinden itibaren hiçbir faaliyeti olmayan, atıl bir şirket olduğunu, 2007 yılından önce burada faaliyette bulunduğunu ve bu döneme ilişkin kira bedelini de ödediğini, bu şirketin çalışamaz ve atıl hale gelmesinden sonra buranın ...’nin de imzasıyla ...Turizm Petrol Nak. Ltd.Şti.ye kiraya verildiğini, bu şekilde Civa Petrol Tic. Nak. ve Taah. Ltd.Şti. ile akdedilen kira sözleşmesinin kendiliğinden son bulduğunu, bu mülkte Civa Turizm Petrol Nak. Ltd.Şti. faaliyette bulunurken bu sefer bu mülk üzerinde ... ve oğlunun imzasıyla 20 yıl süreyle Akpet Akaryakıt A.Ş. lehine intifa hakkı verildiğini, bu şekilde de Civa Turizm...Ltd.Şti. İle yapılan kira söz.nin hukuken ve fiilen son bulduğunu, bu anlatılanlar ışığında her iki müvekkili şirketin de kira borcu bulunmadığını, ayrıca icra takibinin fahiş olduğunu, mahkeme kararı ile davacının hissesine düşen kira bedelinin 1.666,60 TL olduğuna karar verildiğini, ancak kira bedelinin her yıl %10 artırılacağı gibi bir belirlemenin olmadığını, oysaki davacının kira bedellerini her yıl %10 civarında artırarak takibe konu ettiğini ileri sürerek takibe, borca ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince, dava konusu alacaklı vekilinin 14/04/2014 tarihinde kira alacağının tespiti istemli dava açtığı, açılan tespit davası sonucunda sadece kira miktarına ilişkin tespite hükmedilmiş olup tespit hükmü ile alacağın muaccel ve istenilebilir hale gelmediği, sadece tespit hükmüne dayanarak alacağın istenilebilir olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, zamanaşımının açılan tespit davası ile kesilmeyeceğinin değerlendirildiği, davalının zamanaşımı defi yerinde görülerek kiraya ilişkin alacakların TBK 147 'ye göre 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan, talep edilen kira alacağının takip tarihinden itibaren geriye dönük 5 yıllık süre dışındaki kira alacakları yönünden zamanaşımına uğramış olduğunun kabulü gerektiği, davalılar vekilinin sunmuş olduğu deliller ve iddia etmiş olduğu hususların mahkemenin inceleme alanı dışında kaldığı ve genel mahkemede açılacak ayrı bir dava yolu ile ileri sürmesi gerektiği değerlendirilerek bu konuda bir araştırma ve inceleme yapılmadığı, ayrıca borçlunun itirazını İİK. madde 68 sayılan belgelerle ispat edemediği anlaşılmakla ve dayanak kabul edilen 06/04/2017 havale tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, itirazın 73.137,27 TL asıl alacak, 22.686,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 95.823,66 TL üzerinden kaldırılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalılar vekili ve davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince, davalı kiracılar vekilinin icra takibine yaptığı itirazında kira sözleşmesine, kiracılık ilişkisine ve aylık kira bedeline açıkça itiraz etmediğinden kiracılık ilişkisi ve aylık kira bedelinin takip talebinde belirtilen miktar olarak kesinleştiği, kira sözleşmesine ve yıllık kira miktarına itiraz etmeyen davalı kiracının, talep konusu yapılan kira bedelinin tamamını ödediğini İİK. 68. maddesinde sayılan belgelerle kanıtlaması gerektiği, davalı kiracılar tarafından, ödeme kanıtlanamadığından temerrüt olgusunun gerçekleştiği, davacı, kira bedelinin tespiti için kira tespit davası açtığından, zamanaşımının açılan bu dava nedeni ile kesildiği, davacı kiraya verenin dava dilekçesinde itirazın kaldırılması isteminde bulunduğu, talep konusu kira borçları yasal süresinde ödenmediğinden davanın kabulüne ve itirazın tümü üzerinden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinden ve mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu isteminin esastan kabulüne, yerel mahkeme kararı kaldırılarak davanın kabulüne , davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu isteminin esastan reddine, karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalılar vekilinin alacak miktarına yönelik temyiz itirazlarına gelince
Takip talebi ile sözlü kira sözleşmesine dayanılmış ve takibe dayanak olarak da... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 31.03.2015 tarih ve E. ... – K.2015/64 sayılı kararı gösterilmiştir. Dayanak mahkeme ilamına göre, davacı ... tarafından, davalılar Civa Turizm Pet. Nak. Ltd. Şti. ve Civa Petrol Tic. Nak. ve Taah. A.Ş.ye karşı kira bedelinin tespiti istemi ile dava açılmış, mahkemece 17.03.2015 tarihli kararı ile, davanın kısmen kabulüne, 14.09.2009 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 4.000,00 TL, davacının hissesine düşen miktarının 1.666,60 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir. İş bu karar Yargıtay ilgili dairesince 25.04.2016 tarihinde vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmış ve kesinleşmiştir. Davacı alacaklı ... 26.07.2016 tarihinde başlattığı icra takibi ile dayanak mahkeme ilamında hissesine düştüğü bildirilen 1.666,60 TL kira miktarı ve devam eden yıllarda artan miktarlarla toplamda faiziyle birlikte 231.348,52 TL’nin tahsili için icra takibi başlatmıştır. Davalılar vekili itiraz dilekçesinde, mahkeme kararı ile davacının hissesine düşen kira bedelinin 1.666,60 TL olduğuna karar verildiğini, ancak kira bedelinin her yıl %10 artırılacağı gibi bir belirlemenin olmadığını, oysaki davacının kira bedellerini her yıl %10 civarında artırarak takibe konu ettiğini bildirmekle açıkça kira miktarına itiraz etmiştir. Bu durumda aylık kira bedelinin 1.666,60 TL olduğunun kabulü ile takibe konu edilen aylar kira bedelinin bu miktar üzerinden hesaplanarak alacağın tespiti gerekirken, takip ile istenilen miktarın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenle 6100 sayılı HMK'nin 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.