8. Hukuk Dairesi 2018/2114 E. , 2018/17034 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
8. Hukuk Dairesi 2018/2114 E. , 2018/17034 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davacılar ve duruşmasız olarak davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.10.2018 .... günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan gelen olmadığından dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, paydaşı oldukları 830 ada 17,19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlarda 11 adet dükkanlarının bulunduğunu, davalının 286 numaralı dükkanı işgal ettiğini, imar uygulaması sonucu anılan taşınmazlardan 2040 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu ve dükkanlar kısmının ise .... Müdürlüğü adına tescil edildiğini ancak dükkan bedelinin kendilerine ödenmediğinden kullanım haklarının bulunduğunu ileri sürerek işgal edilen dükkan için ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazı 2 yıldır kullandığını, imar uygulaması sonucu taşınmazın yeşil alan olarak tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, imar uygulamasının davacıların bina üzerindeki mülkiyet hakkını ortadan kaldırmayacağı ancak bir kısım davacıların imar uygulaması sonucu oluşan taşınmazlarda pay maliki olmadıkları gerekçesiyle davacılar ......... bakımından davanın reddine, davacı ... bakımından isteğin kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden 830 ada 17, 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlarda .......Encümeninin 14.07.2004 günlü kararı ile 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca imar uygulaması yapıldığı, uygulama sonucu davacı ...'nin 2040 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduğu, diğer davacıların pay maliki olmadıkları, dava konusu 286 numaralı dükkanın ise imar uygulaması öncesi eski 830 ada 20 parsel sayılı taşınmazda bulunduğu, imar sonrası anılan dükkanın park alanında kaldığı sabittir.
Ne var ki Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur.
Şöyle ki, dava konusu dükkanın yapım tarihi belirlenerek, imar uygulamasından önce mevcut olup olmadığı araştırılmadığı gibi imar uygulaması öncesi eski 830 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı getirtilerek malikleri de belirlenmiş değildir.
Hal böyle olunca öncelikle, eski 830 ada 20 parselin tapu kaydı tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek kayıt maliklerinin tespit edilmesi, çekişmeli dükkanın yapım tarihi de saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 09.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davacılar ve duruşmasız olarak davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.10.2018 .... günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan gelen olmadığından dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, paydaşı oldukları 830 ada 17,19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlarda 11 adet dükkanlarının bulunduğunu, davalının 286 numaralı dükkanı işgal ettiğini, imar uygulaması sonucu anılan taşınmazlardan 2040 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu ve dükkanlar kısmının ise .... Müdürlüğü adına tescil edildiğini ancak dükkan bedelinin kendilerine ödenmediğinden kullanım haklarının bulunduğunu ileri sürerek işgal edilen dükkan için ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazı 2 yıldır kullandığını, imar uygulaması sonucu taşınmazın yeşil alan olarak tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, imar uygulamasının davacıların bina üzerindeki mülkiyet hakkını ortadan kaldırmayacağı ancak bir kısım davacıların imar uygulaması sonucu oluşan taşınmazlarda pay maliki olmadıkları gerekçesiyle davacılar ......... bakımından davanın reddine, davacı ... bakımından isteğin kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden 830 ada 17, 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlarda .......Encümeninin 14.07.2004 günlü kararı ile 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca imar uygulaması yapıldığı, uygulama sonucu davacı ...'nin 2040 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduğu, diğer davacıların pay maliki olmadıkları, dava konusu 286 numaralı dükkanın ise imar uygulaması öncesi eski 830 ada 20 parsel sayılı taşınmazda bulunduğu, imar sonrası anılan dükkanın park alanında kaldığı sabittir.
Ne var ki Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur.
Şöyle ki, dava konusu dükkanın yapım tarihi belirlenerek, imar uygulamasından önce mevcut olup olmadığı araştırılmadığı gibi imar uygulaması öncesi eski 830 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı getirtilerek malikleri de belirlenmiş değildir.
Hal böyle olunca öncelikle, eski 830 ada 20 parselin tapu kaydı tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek kayıt maliklerinin tespit edilmesi, çekişmeli dükkanın yapım tarihi de saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 09.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.