1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

8. Hukuk Dairesi 2016/5837 E. , 2018/16160 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
8. Hukuk Dairesi 2016/5837 E. , 2018/16160 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı, Değer Artış Payı Ve Katılma Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davacının tarlada çalışarak ve hayvancılık yaparak elde ettiği gelirle sağladığı katkılar sonucu davalı adına taşınmazlar, araç satın alındığını, davalının kira gelirleri olduğunu, müşterek kazançla alındığı halde davalı tarafından devredilip davacının payının verilmediği bir taşınmaz ile taraflar adına 1/2'şer hisse olarak tapuya tescil edilip bina inşaatında kullanılmak için satılan bir adet taşınmaz, bunlarla beraber davalı erkeğin davacının katılma alacağını azaltmak ve mal kaçırmak amacıyla devrettiği bir taşınmaz ile davalının kendisinin kullandığı ancak sonradan başkası adına satın alındığı davacı tarafça öğrenilen bir araç bulunduğunu, ayrıca davacının haberi olmadan adına çıkartılan kredi kartıyla alışveriş yapılıp davacının borçlandırıldığını açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla mal rejiminin mevcut ve devredilen mallar gözetilerek tasfiyesi ile HMK 107 maddesi gereğince belirsiz alacak davası olduğundan şimdilik 10.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, taşınmazın devredildiği ve adına araç alınan davalının birlikte yaşadığı ...'a davanın ihbar edilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamında aldırılan ilk hesap bilirkişi raporundan sonra harcını yatırmak suretiyle sundukları 12.05.2014 tarihli dilekçe ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 2.640,00 TL katkı payı, 146.534,81 TL katılma alacağı olarak talep miktarı açıklanmış güncel değer raporlarından sonra ise 22.09.2015 tarihli harcıda yatırılmak suretiyle sundukları ıslah dilekçesiyle yine fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak ... ada ... parselin arsası ve üzerindeki bina için 135.250,00 TL, ... ada ... parsel için 34.099,50 TL, ... ada ... parsel için 21.340,00 TL, ... parsel için 1.300,00 TL ve ... plakalı araç için 2.000,00 TL olarak talep miktarı arttırılmıştır.
Davalı ... vekili, dava konusu malların edinilmesinde davacının hiçbir katkısı olmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ... ada ... parsele kayıtlı taşınmaz üzerindeki bina yönünden 85.000,00 TL, ... ada ... parselde kayıtlı taşınmaz yönünden 17.049,75 TL, ... ada ... parselde kayıtlı taşınmaz yönünden 10.670,00 TL olmak üzere toplam 112.719,75 TL katılma alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa karar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin ise reddine, davacının 3.kişi olarak davanın ihbarını talep ettiği ... ile ilgili ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ve ... araçla ilgili TMK 229 maddesi koşulları bu aşamada oluşmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince
a. ... ada ... parsel sayılı taşınmazın arsası, ... parsel sayılı taşınmaz ve ... plakalı araç yönünden
Somut uyuşmazlık incelendiğinde tarafların iki kez evlendikleri, ilk evliliğin 24.06.1986 tarihinde başladığı, 27.06.2005 karar ve kesinleşme tarihli ilamla boşandıkları, ikinci evliliğin ise 11.10.2005 tarihinde başladığı, 26.09.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişin hükmün 20.10.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmanın gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, eşler arasında mal ayrılığı rejimi geçerli iken 05.09.1995 tarihinde ... parsel sayılı taşınmazın, 08.06.1993 tarihinde ... plakalı aracın davalı adına tescil edildiği, davacının ev hanımı olduğu, başkaca bir geliri olmadığı ve bu malların edinilmesinde katkıda bulunduğunu yasal delillerle kanıtlayamadığı, ... da ... parselin arsasının ise tarafların evli olmadıkları 30.06.2005 tarihinde edinildiği gerekçesiyle ret kararı verilmiş ise de gerekçe dosya kapsamı ile örtüşmemektedir.
Tasfiyeye konu edilen ... ada ... parsele ilişkin olarak dosya içindeki bilgi ve belgelerden arsanın tek seferde alınmadığı, davalı adına ilk hissenin (1907/2400) tarafların ilk evlilik birliği içinde 1997 yılında, kalan 493/2400 hissenin (ilk boşanma davasının kabulüne dair karar kesinleştikten sonra ve taraflar ikinci kez evlenmeden önceki tarih olan) 30.06.2005 tarihinde satın alındığı sabittir. Mahkemece, arsanın tamamının 30.06.2005 yılında alındığının kabulu hatalıdır.
Bundan ayrı tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, taraf ve tanık beyanlarından, davacının tarlada çalışmak ve hayvancılık yapmak suretiyle düzenli ve sürekli gelir elde ettiği sabit olup, davacının eşler arasında mal ayrılığı rejimi geçerli iken alınan ... ada ... parselin arsası (1907/2400 hisse), ... parsel sayılı taşınmaz ve ... plakalı araca bir miktar katkısının olduğunun kabulü gerekmektedir. Mahkemece yapılacak iş TMK'nin 4. ve TBK'nin 50. maddesi uyarınca, hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranı takdir edilerek, bu oranın davalı erkek adına kayıtlı bu malların dava tarihi itibariyle belirlenen değerleri ile çarpılarak bulunacak miktar yönünden talep miktarı da gözetilerek davacının katkı payı alacağına karar vermek olmalıdır. Bu hususlar gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
b- ... ada ... parselde kayıtlı taşınmaz yönünden
Mahkemece dava kendisine ihbar edilen 3.kişi davanın tarafı olmadığı, hakkında hüküm kurulması HMK anlamında yasal olarak mümkün bulunmadığı gibi, TMK'nin 229 ve 241.maddeleri bağlamında edinilmiş mallara bu kazandırmaların değer olarak eklenebilmesi için davalı eşin malvarlığının davacının katılma alacağını karşılamaması ve bu konudaki dava sonuçlandıktan sonra 3.kişiye karşı dava yoluyla hakkın ileri sürülmesi gerektiğinden bahisle yasal koşullar oluşmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, ... ada ... parselde kayıtlı taşınmazdaki 3 nolu meskenin, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 16.02.2006 tarihinde davalı erkek adına satış yoluyla tescil edildiği, taşınmazın taraflar arasında ikinci boşanma davası açılmadan altı ay evvel 23.03.2011 tarihinde davalı tarafından satış yoluyla, birlikte yaşadığı ihbar olunan Kezban'a devredildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ve aşamalardaki dilekçelerde davacı taraf evlilik birliği içinde edinilen ancak katılma alacağını azaltmak kasdıyla üçüncü kişiye devredilen bu taşınmazın mal rejiminin tasfiyesine dahil edilmesini ve belirlenecek alacağın davalı eski eşten tahsilini talep etmiştir. ... davalı taraf olarak gösterilmemiş, sadece kendisine davanın ihbar edilmesi istenilmiştir. Mahkemece, bu taşınmaz yönünden yasaya ve Daire uygulamasına uygun şekilde davacı lehine katılma alacağı hesap edilmesi gerekirken, ihbar olunan kişiden alacak talep edilmiş gibi yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda (2-a) ve (2-b) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK'nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 1.925,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 5.774,89 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.