8. Hukuk Dairesi 2016/7765 E. , 2018/15995 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
8. Hukuk Dairesi 2016/7765 E. , 2018/15995 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescili, Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, 12.12.2012 tarihli dava dilekçesinde boşanma ile birlikte beyaz eşyalar hariç kendisine ait eşyaların aynen iadesini, 8 yılın karşılığı olarak aile konutu almak için bozdurulan ziynet karşılığı 20.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 13.04.2013 tarihli dilekçesinde diğer talepleri ile beraber dava konusu taşınmazın yarısının davacı adına tescilini, ara kararı gereği ıslah harcını yatırdığını bildiren 25.06.2013 tarihli dilekçesinde ise 50.000 TL katılma alacağının tespit ve tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının bu katkısına dayanarak ayın talep etmesinin mümkün olmadığı, davanın başlangıçta çeyiz eşyalarının aynen iadesi ve ziynet karşılığı tazminat bedelinin tahsiline yönelik olarak açıldığı, davacı vekilinin sonraki talebinin dava değerinin arttırılmasından çok mevcut davaya yeni bir davanın eklenmesine ilişkin olduğu, sözü edilen ıslah dilekçesi ile dava konusunun arttırılmayıp değiştirildiği, tasfiye nedeniyle alacak talebinin ıslah olarak değerlendirilmesi ve nitelendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin mal rejiminin tasfiyesine yönelik alacak ve tescil taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde
Davacı vekilinin 13.04.2013 tarihli ıslah dilekçesine, Mahkemenin 11.06.2013 tarihli oturumunun 3 numaralı '...edinilmiş mal olduğu beyan edilen evin yarı hissesinin karşılığı üzerinden hesaplanacak nispi ıslah harcını ikmal etmek üzere iki hafta kesin süre verilmesine...' şeklindeki ara kararına, söz konusu ara kararı verildikten sonra davacı vekili tarafından 25.06.2013 tarihli dilekçe ve 24.06.2013 tarihli ıslah harcının yatırıldığını gösteren sayman mutemedi alındısı ile davacı vekilince edinilmiş mal olduğu ileri sürülen taşınmaz için 100.000 TL değer üzerinden yarı hisse miktarı olan 50.000 TL katılma alacağının tespit ve tahsili açıkça talep edildiğine, boşanma dava dosyasında yapılan bu işlemlerden sonra tefrik kararı verilerek eldeki dosyada davaya devamla karar verildiğine göre, davacı tarafından katılma alacağı talebinde bulunulduğunun kabulü gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK'nin 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescili, Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, 12.12.2012 tarihli dava dilekçesinde boşanma ile birlikte beyaz eşyalar hariç kendisine ait eşyaların aynen iadesini, 8 yılın karşılığı olarak aile konutu almak için bozdurulan ziynet karşılığı 20.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 13.04.2013 tarihli dilekçesinde diğer talepleri ile beraber dava konusu taşınmazın yarısının davacı adına tescilini, ara kararı gereği ıslah harcını yatırdığını bildiren 25.06.2013 tarihli dilekçesinde ise 50.000 TL katılma alacağının tespit ve tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının bu katkısına dayanarak ayın talep etmesinin mümkün olmadığı, davanın başlangıçta çeyiz eşyalarının aynen iadesi ve ziynet karşılığı tazminat bedelinin tahsiline yönelik olarak açıldığı, davacı vekilinin sonraki talebinin dava değerinin arttırılmasından çok mevcut davaya yeni bir davanın eklenmesine ilişkin olduğu, sözü edilen ıslah dilekçesi ile dava konusunun arttırılmayıp değiştirildiği, tasfiye nedeniyle alacak talebinin ıslah olarak değerlendirilmesi ve nitelendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin mal rejiminin tasfiyesine yönelik alacak ve tescil taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde
Davacı vekilinin 13.04.2013 tarihli ıslah dilekçesine, Mahkemenin 11.06.2013 tarihli oturumunun 3 numaralı '...edinilmiş mal olduğu beyan edilen evin yarı hissesinin karşılığı üzerinden hesaplanacak nispi ıslah harcını ikmal etmek üzere iki hafta kesin süre verilmesine...' şeklindeki ara kararına, söz konusu ara kararı verildikten sonra davacı vekili tarafından 25.06.2013 tarihli dilekçe ve 24.06.2013 tarihli ıslah harcının yatırıldığını gösteren sayman mutemedi alındısı ile davacı vekilince edinilmiş mal olduğu ileri sürülen taşınmaz için 100.000 TL değer üzerinden yarı hisse miktarı olan 50.000 TL katılma alacağının tespit ve tahsili açıkça talep edildiğine, boşanma dava dosyasında yapılan bu işlemlerden sonra tefrik kararı verilerek eldeki dosyada davaya devamla karar verildiğine göre, davacı tarafından katılma alacağı talebinde bulunulduğunun kabulü gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK'nin 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.