8. Hukuk Dairesi 2016/5986 E. , 2018/14566 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ile Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik tarihinden kısa bir süre önce davalı adına tescil edilen 1288 ada 22 parselde bulunan 6 nolu bağımsız bölümün edinilmesine katkıda bulunduğunu, evlilik birliği içerisinde edinilen 5451 parselde bulunan 4 nolu bağımsız bölüm ile evlilik birliği içerisinde edinildiğini ileri sürdüğü ... plaka sayılı aracın edinilmiş mal olduğunu,ayrıca kıdem tazminatının muris eşinin uhdesinde kaldığını, kıdem tazminatından doğan katkı alacağı bulunduğunu, bu borcun davacının emekli olduğu 2002 yılına ilişkin tespitinin yapılarak tahsilini talep ettiklerini açıklayarak toplam 30.000 TL'nin tahsilini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine, kıdem tazminatı alacağı konusunda usulüne uygun olarak harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1 -Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıda (2) ve (3) nolu bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince
Tüm dosya kapsamına göre evlilik birliği içerisinde 02.09.2008 tarihinde muris eş adına edinilen 5451 parselde bulunan 4 nolu bağımsız bölümün satış bedelinin 77.580 TL'sının, eşler arasında mal ayrılığı rejminin geçerli olduğu dönemde muris eş adına tescil edilen 1840 ada 30 parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölümün satışından elde edilen ve bankaya yatırılan meblağdan kalan 77.588,00 TL ile karşılandığının kabulü gerekir. Söz konusu 1840 ada 30 parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölümün satın alınmasına davacı kadının çalışma karşılığı elde ettiği gelirle olan katkısının belirlenmesi için evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmesi, çalışmanın sabit olmasına rağmen, bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup öğrenilerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirlerinin ayrı ayrı belirlenmesi, sonra her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarlarının ayrı ayrı tespit edilmesi, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içerisindeki oranın belirlenmesi, her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, 1840 ada 30 parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölümün değeri ile çarpılmak suretiyle davacı kadının bu taşınmaza katkısının belirlenmesi ve tasfiyeye konu 5451 parselde bulunan 4 nolu bağımsız bölümün satış bedelinin kalan kısmı olan 7.412,00 TL'nın ise edinilmiş mal olduğu kabul edilerek hesaplanacak alacağın hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-) Davacı vekilinin, dava dilekçesinde, kıdem tazminatının muris eşinin uhdesinde kaldığını, kıdem tazminatından doğan katkı alacağı olduğunu ileri sürerek bu borcun davacının emekli olduğu 2002 yılına ilişkin tespitinin yapılarak tahsilini talep ettiği, anılan talebi ve diğer talepleri hakkında toplam 30.000 TL'nin tahsilini istediği görülmektedir. Bu halde, davacı tarafın bu talebinin toplam talep miktarı içinde ne kadar olduğu hususu davacı tarafa açıklattırılıp talep somutlaştırılarak anılan talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) ve (3) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2016/5986 E. , 2018/14566 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat