8. Hukuk Dairesi 2017/4523 E. , 2018/2578 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı 09.09.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 3.500,00 USD’den 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs ayları kira alacağı 37.600,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 19.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 19.09.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını bildirerek borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davalı vekilinin aylık kira bedelinin Mart 2013'den itibaren 3.500 USD olarak belirlenmiş olduğunu belirttiği, aylık kira bedeline ilişkin yazılı bir delil bulunmadığından davalının bu kabulünün esas alındığı, davalı vekilinin konutun Şubat ayı sonunda tahliye edileceği ve gecikilen süre yönünden ek kira alınmayacağı hususunda tarafların anlaştığını belirttiği, davacı tarafından tahliyenin gerçekleştiği tarihe ilişkin aksi bir delil ibraz edilemediği, davalı vekilinin Ocak ve Şubat ayı kira bedelleri için 2.000 USD havale yapıldığını ileri sürdüğü, davacı da 16.03.2016 tarihli dilekçesinde bu ödemeyi kabul ettiği, 2014 yılı Ocak ve Şubat ayı kira bedelleri için davalı tarafından sadece 2.000 USD'lik ödeme yapıldığı, aylık kira bedelinin 3.500 USD olduğu göz önüne alındığında davalının davacıya Ocak ve Şubat ayı kirası olarak 5.000 USD borcu bulunduğu, bilirkişi raporunda, takip tarihi itibariyle davacının 11.053,05 TL asıl alacak ve 645,70 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğunu belirttiği, oluşa uygun ve denetime elverişli rapor yerinde görüldüğünden raporda belirtilen alacak tutarları baz alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiralayanın anahtarı teslim almaktan kaçınması veya başka bir sebeple anahtarın teslim edilememesi durumunda, kiracının yapması gereken, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmektir. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder.
Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi, başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde, kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunur. Anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Kiralayanın anahtarı teslim almaktan imtina etmesi halinde kiracı anahtarı notere teslim etmeli ya da mahkemeden tevdii mahalli tayin ettirmelidir. Olayımızda yukarıda anlatıldığı şekilde kiralananın 2014 yılı Mayıs ayından önce usulüne uygun anahtar teslimi yapılmak suretiyle tahliye edildiği ispat edilemediğine göre kiralananın davalının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda davacının takibe konu 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs ayları kira alacağı nedeniyle takip yapması ve dava açmasında usulsüzlük bulunmamaktadır. Buna göre, mahkemece takibe konu aylar kira bedeli üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle yalnızca 2014 yılı Ocak ve Şubat ayları yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
8. Hukuk Dairesi 2017/4523 E. , 2018/2578 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat