8. Hukuk Dairesi 2017/12034 E. , 2018/1813 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
8. Hukuk Dairesi 2017/12034 E. , 2018/1813 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Nüfusta Tespit İstemli
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 23.02.2017 gün ve 2017/876 Esas, 2017/2461 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı ... tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Dava dilekçesinde, nüfusta kaydı olmayan ablası ... ve ... kızı ...'ın 1952 yılında doğduğu ve 1958 yılında öldüğünün tespitine karar verilmesi istenilmiş mahkemece açılan davanın sübuta ermediği, sunulan tapu kayıtlarındaki malikin davacının ölen kardeşi olduğuna dair belge bulunmadığı, tanık beyanları dışında delil elde edilemediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, davacı tarafından Dairemizce verilen onama kararının düzeltilmesi davacı tarafından istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir.
04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir.
Dava, adına tapu kaydı olan ancak nüfusa tescil edilmeyen davacının kardeşinin yaşadığı ve öldüğünün tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, gereği bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği düzenlenmiştir.
Davacı ..., kardeşi ... ve ... kızı ...'ın 1952 yılında doğduğu ve 1958 yılında öldüğünü ileri sürmektedir. Davacının eldeki davayı açmasına dayanak ise Ankara İli ... parsel sayılı taşınmazda nüfusta kaydı olmayan ...'ın 1/3 pay oranında malik olmasıdır. Taşınmazın diğer paydaşları ise ... oğlu ... ile ... ... olup, tapu kaydı 18.08.1975 tarihli tapulama ...ağı ile oluşturulmuş, edinme sebebi ise 2510 Sayılı İskan Kanunu kapsamında, taşınmaz Hazine'nin senetli malı iken iskan memurluğunun 24.04.1952 gün ve 568 sayılı kararı ile 1/3'er pay olarak ..., ... karısı ... ... ve ... kızı ... adına tescil edilmesi ile oluşturulan 10.11.1952 tarihli tapu kaydıdır. İskan memurluğunun tescil kararına göre malik ...'ın ... ve ... kızı
olduğu ve tescil tarihi itibari ile sağ olduğu sabittir. Nitekim mahkemenin 14.08.2014 tarihli kararında bu durum tespit edilmiş olup, nüfusa tescil yönünden ise istemin reddi kararı üzerine davacı kararı temyiz etmiş (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 22.04.2014 tarih ve 2015/1620-6684 sayılı bozma ilamında, mahkemenin tespit kararına yönelik bir bozma yapılmayıp, ...'in doğum ve ölüm tarihlerinin tespit edilmesi yönünde araştırma yapılması yönü ile karar bozulmuştur. Mahkeme bozma ilamına uyduğuna göre artık davacı lehine, ... adında nüfusa kayıtlı olmayan ve ölen kardeşi olduğu hususu usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Yani mahkeme bu aşamadan sonra artık davanın tümden reddine karar veremez. Mahkemenin vereceği karar ...'ın doğum ve ölüm tarihlerini tespit etmekten ibarettir.
Dosya kapsamına göre doğduğu ve öldüğü sabit olan ancak nüfusa tescili olmayan ... ve ... Kızı ...'ın tapu kaydına dayanak iskan memurluğunun 24.04.1952 gün ve 568 sayılı kararı ile 1/3'er pay olarak ..., ... karısı ... ... ve ... kızı ... adına tescil belgesi ve tanıkların, ...'in 1952 yılında doğduğu yönündeki beyanları birlikte dikkate alındığında ...'in en geç 23.04.1952 tarihinde doğmuş olması gerektiği, yine tanık beyanlarına göre ...'in 1958 yılında öldüğü yönündeki beyanların dikkate alınarak bu tarihlerden hareketle mahkemece ...'in doğum ve ölüm tarihleri tespit edilip davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu davanın reddi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerektiği anlaşıldığından onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Dairemize ait 23.02.2017 gün, 2017/876 Esas, 2017/2461 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Nüfusta Tespit İstemli
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 23.02.2017 gün ve 2017/876 Esas, 2017/2461 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı ... tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Dava dilekçesinde, nüfusta kaydı olmayan ablası ... ve ... kızı ...'ın 1952 yılında doğduğu ve 1958 yılında öldüğünün tespitine karar verilmesi istenilmiş mahkemece açılan davanın sübuta ermediği, sunulan tapu kayıtlarındaki malikin davacının ölen kardeşi olduğuna dair belge bulunmadığı, tanık beyanları dışında delil elde edilemediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, davacı tarafından Dairemizce verilen onama kararının düzeltilmesi davacı tarafından istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir.
04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir.
Dava, adına tapu kaydı olan ancak nüfusa tescil edilmeyen davacının kardeşinin yaşadığı ve öldüğünün tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, gereği bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği düzenlenmiştir.
Davacı ..., kardeşi ... ve ... kızı ...'ın 1952 yılında doğduğu ve 1958 yılında öldüğünü ileri sürmektedir. Davacının eldeki davayı açmasına dayanak ise Ankara İli ... parsel sayılı taşınmazda nüfusta kaydı olmayan ...'ın 1/3 pay oranında malik olmasıdır. Taşınmazın diğer paydaşları ise ... oğlu ... ile ... ... olup, tapu kaydı 18.08.1975 tarihli tapulama ...ağı ile oluşturulmuş, edinme sebebi ise 2510 Sayılı İskan Kanunu kapsamında, taşınmaz Hazine'nin senetli malı iken iskan memurluğunun 24.04.1952 gün ve 568 sayılı kararı ile 1/3'er pay olarak ..., ... karısı ... ... ve ... kızı ... adına tescil edilmesi ile oluşturulan 10.11.1952 tarihli tapu kaydıdır. İskan memurluğunun tescil kararına göre malik ...'ın ... ve ... kızı
olduğu ve tescil tarihi itibari ile sağ olduğu sabittir. Nitekim mahkemenin 14.08.2014 tarihli kararında bu durum tespit edilmiş olup, nüfusa tescil yönünden ise istemin reddi kararı üzerine davacı kararı temyiz etmiş (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 22.04.2014 tarih ve 2015/1620-6684 sayılı bozma ilamında, mahkemenin tespit kararına yönelik bir bozma yapılmayıp, ...'in doğum ve ölüm tarihlerinin tespit edilmesi yönünde araştırma yapılması yönü ile karar bozulmuştur. Mahkeme bozma ilamına uyduğuna göre artık davacı lehine, ... adında nüfusa kayıtlı olmayan ve ölen kardeşi olduğu hususu usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Yani mahkeme bu aşamadan sonra artık davanın tümden reddine karar veremez. Mahkemenin vereceği karar ...'ın doğum ve ölüm tarihlerini tespit etmekten ibarettir.
Dosya kapsamına göre doğduğu ve öldüğü sabit olan ancak nüfusa tescili olmayan ... ve ... Kızı ...'ın tapu kaydına dayanak iskan memurluğunun 24.04.1952 gün ve 568 sayılı kararı ile 1/3'er pay olarak ..., ... karısı ... ... ve ... kızı ... adına tescil belgesi ve tanıkların, ...'in 1952 yılında doğduğu yönündeki beyanları birlikte dikkate alındığında ...'in en geç 23.04.1952 tarihinde doğmuş olması gerektiği, yine tanık beyanlarına göre ...'in 1958 yılında öldüğü yönündeki beyanların dikkate alınarak bu tarihlerden hareketle mahkemece ...'in doğum ve ölüm tarihleri tespit edilip davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu davanın reddi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerektiği anlaşıldığından onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Dairemize ait 23.02.2017 gün, 2017/876 Esas, 2017/2461 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.