8. Hukuk Dairesi 2016/19300 E. , 2019/11734
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
8. Hukuk Dairesi 2016/19300 E. , 2019/11734 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi şirket vekili, borçlu aleyhine yapılan takipte haczin uygulandığı soğuk hava tesisi ve tesisin bulunduğu arsalar ile tesisin içindeki tüm makine ve teçhizatların müvekkili şirkete ait olduğunu davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı tarafın kendisine verilen sürede istihkak davasının açmadığını, süreden davanın reddine karar verilmesini, öte yandan borçlulardan Muharrem Turgay'ın davacı üçüncü kişi şirket yetkilisi ve ortağı olan Musa Turgay'ın babası olduğunu, borçlularla istihkak iddiasında bulunan davacı arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu, haciz mahallinde borçlulara ait bir çok evrak bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 29.03.2012 tarihinde haczedilen menkullerin daha önce 01.03.2006 tarihinde ve 01.07.2009 tarihinde ayni takip dosyasından haczedildiği, 01.03.2006 tarihli haciz ile ilgili açmış olduğu davayı takip etmeyerek (İstanbul 8.İcra Hukuk Mahkemesi 2006/426) davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, 01.07.2009 tarihli ikinci haciz ile ilgili davayı hiç açmayarak alacaklıya karşı istihkak iddiasında bulunma hakkını kaybettiği, 29.03.2012 tarihli hacizde de aynı mallar için istihkak iddia edilerek süresinde dava açılmadığı davacı üçüncü kişi şirket yetkilisi ile borçlu arasında baba oğul olmaları nedeniyle organik bağ bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davacı üçüncü kişi şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2006/885 E. Sayılı dosyasında aynı adrese farklı tarihlerde haciz için gidilmiştir. Mahkeme gerekçesinde de yer verilen 01.07.2009 tarihli hacizde üçüncü kişinin istihkak iddiası karşısında prosedür uygulanmış, İstanbul 2. İcra Mahkemesinin 2010/1256 E. 2010/1072 sayılı kararı ile takibin devamına karar verilmiş, karar üçüncü kişi şirket yetkilisine 14.09.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, istihkak davası açılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 01.03.2006 tarihinde yapılan hacze ilişkin olarak istihkak iddiasında bulunulmuş ve İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/426 Esas sayılı dosyasında üçüncü kişi şirket vekili tarafından açılan dava takipsiz bırakılarak açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, 29.03.2012 tarihinde yapılan dava konusu hacizdeki mahcuzlarla 01.07.2009 ve 01.03.2006 tarihinde haczedilen menkullerin aynı olup olmadığı tespit edilmeli, mahcuzların aynı olduğunun anlaşılması halinde üçüncü kişinin daha önce dava açmadığı ve açılan davayı takip etmediğinden mahcuzlara ilişkin istihkak iddiasından vazgeçmiş sayıldığına karar verilmeli, aksi halde ise dosya istihkak prosedürüne göre esastan çözümlenmelidir.
Yukarıda açıklanan şekilde Mahkemece araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi şirket vekili, borçlu aleyhine yapılan takipte haczin uygulandığı soğuk hava tesisi ve tesisin bulunduğu arsalar ile tesisin içindeki tüm makine ve teçhizatların müvekkili şirkete ait olduğunu davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı tarafın kendisine verilen sürede istihkak davasının açmadığını, süreden davanın reddine karar verilmesini, öte yandan borçlulardan Muharrem Turgay'ın davacı üçüncü kişi şirket yetkilisi ve ortağı olan Musa Turgay'ın babası olduğunu, borçlularla istihkak iddiasında bulunan davacı arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu, haciz mahallinde borçlulara ait bir çok evrak bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 29.03.2012 tarihinde haczedilen menkullerin daha önce 01.03.2006 tarihinde ve 01.07.2009 tarihinde ayni takip dosyasından haczedildiği, 01.03.2006 tarihli haciz ile ilgili açmış olduğu davayı takip etmeyerek (İstanbul 8.İcra Hukuk Mahkemesi 2006/426) davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, 01.07.2009 tarihli ikinci haciz ile ilgili davayı hiç açmayarak alacaklıya karşı istihkak iddiasında bulunma hakkını kaybettiği, 29.03.2012 tarihli hacizde de aynı mallar için istihkak iddia edilerek süresinde dava açılmadığı davacı üçüncü kişi şirket yetkilisi ile borçlu arasında baba oğul olmaları nedeniyle organik bağ bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davacı üçüncü kişi şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2006/885 E. Sayılı dosyasında aynı adrese farklı tarihlerde haciz için gidilmiştir. Mahkeme gerekçesinde de yer verilen 01.07.2009 tarihli hacizde üçüncü kişinin istihkak iddiası karşısında prosedür uygulanmış, İstanbul 2. İcra Mahkemesinin 2010/1256 E. 2010/1072 sayılı kararı ile takibin devamına karar verilmiş, karar üçüncü kişi şirket yetkilisine 14.09.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, istihkak davası açılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 01.03.2006 tarihinde yapılan hacze ilişkin olarak istihkak iddiasında bulunulmuş ve İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/426 Esas sayılı dosyasında üçüncü kişi şirket vekili tarafından açılan dava takipsiz bırakılarak açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, 29.03.2012 tarihinde yapılan dava konusu hacizdeki mahcuzlarla 01.07.2009 ve 01.03.2006 tarihinde haczedilen menkullerin aynı olup olmadığı tespit edilmeli, mahcuzların aynı olduğunun anlaşılması halinde üçüncü kişinin daha önce dava açmadığı ve açılan davayı takip etmediğinden mahcuzlara ilişkin istihkak iddiasından vazgeçmiş sayıldığına karar verilmeli, aksi halde ise dosya istihkak prosedürüne göre esastan çözümlenmelidir.
Yukarıda açıklanan şekilde Mahkemece araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.