1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

8. Hukuk Dairesi 2016/20844 E. , 2019/11732

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
8. Hukuk Dairesi 2016/20844 E. , 2019/11732 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili borçlu şirketin hisselerine 10.11.2014 tarihinde ... Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından sicil üzerinden haciz konulduğunu, uygulanan haczi şirket merkezine fiili haciz için gelindiğinde öğrendiklerini, 14.01.2015 tarihinde de fiili haciz yapıldığını, borçlu şirketin hisselerinin müvekkiline ait olduğunu, borçlu şirketin pay sahibi olmadığını, dava açması için alacaklı tarafa süre verilmesi gerektiğini belirterek, müvekkillerine ait şirket hisseleri üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, İİK'nin 94.maddesi gereğince hisse haczi yapılmasının Yasa'ya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre aynı haciz nedeniyle borçlu şirketin aynı Mahkemenin 2015/64 Esas sayılı dosyasında şikayet başvurusunda bulunduğu, yapılan işlemlerde Yasa'ya aykırılık görülmediğinden şikayetin reddine karar verildiği ve şikayete ilişkin kararın Yargıtay tarafından onandığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi mahkeme hakimine aittir. Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup, olayların hukuki nitelendirmesini kendisi yapar. Üçüncü kişinin başvurusu istihkak davası niteliğindedir. Dilekçede aynı zamanda şikayetten söz edilmesi HMK'nin 33. maddesi uyarınca 'Hukuki tavsif hakime aittir' kuralını değiştirmez. Mahkemece, takip miktarı veya mahcuzun miktarından hangisi az ise o değer üzerinden nispi harç alınarak ve varsa noksan harç tamamlattırılarak ve tarafların tüm delilleri toplanarak, çekişmenin istihkak davası prosedürüne göre çözümlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan davanın şikayet başvurusu şeklinde görülerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nin 366. ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.