2. Hukuk Dairesi 2016/15657 E. , 2018/6053 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
2. Hukuk Dairesi 2016/15657 E. , 2018/6053 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, nafaka miktarı ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davacı kadına yüklenilen hakaret vakıası ile davalı erkeğe yüklenilen evi boşaltıp, kadının eşyalarını depoya koyduğu, iş arkadaşlarına hakaret ettiği vakıalarına tarafların dilekçelerinde dayanmadıkları, dayanılmayan vakıaların ise taraflara kusur olarak yüklenilemeyeceği, bu haliyle de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de tarafların eşit kusurlu olduğu 08.12.1999 doğumlu ortak çocuk Selin’in inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davacı kadının tüm, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı erkek Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat talebini dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşmasından sonra ileri sürmüştür. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde tarafların, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilecekleri yahut değiştirebilecekleri, ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen tarafın onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebileceği yahut değiştirilebileceği, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunmanın genişletilemeyeceği gibi değiştirilemeyeceği de hükme bağlanmıştır. O halde, davalı erkeğin süresinde talep edilmeyen Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat istekleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Ketevan'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Ekber'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2018 (Prş.)
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, nafaka miktarı ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davacı kadına yüklenilen hakaret vakıası ile davalı erkeğe yüklenilen evi boşaltıp, kadının eşyalarını depoya koyduğu, iş arkadaşlarına hakaret ettiği vakıalarına tarafların dilekçelerinde dayanmadıkları, dayanılmayan vakıaların ise taraflara kusur olarak yüklenilemeyeceği, bu haliyle de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de tarafların eşit kusurlu olduğu 08.12.1999 doğumlu ortak çocuk Selin’in inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davacı kadının tüm, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı erkek Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat talebini dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşmasından sonra ileri sürmüştür. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde tarafların, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilecekleri yahut değiştirebilecekleri, ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen tarafın onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebileceği yahut değiştirilebileceği, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunmanın genişletilemeyeceği gibi değiştirilemeyeceği de hükme bağlanmıştır. O halde, davalı erkeğin süresinde talep edilmeyen Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat istekleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Ketevan'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Ekber'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2018 (Prş.)