1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

8. Hukuk Dairesi 2016/16052 E. , 2019/10002

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
8. Hukuk Dairesi 2016/16052 E. , 2019/10002 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, haciz yapılan adresin vekil edeni tarafından dava dışı mal sahibinden kiralandığını, mahcuzların borçlu şirketten bedeli ödenerek satın alındığını ve bedellerinin ödendiğini belirterek, istihkak iddialarının kabulü ile menkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlu şirketin adresine hacze gittiklerini, ancak haczi kabil mal bulamadıklarını, borçlu şirketin malları elden çıkardığını, taraflar arasında danışıklı ve muvazaalı işlem yapıldığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğu, borçlunun hakkındaki takiplerden kurtulmak amacı ile mallarını muvazaalı şekilde kurulan davacı şirkete devrettiği, davacı üçüncü kişi tarafından ibraz edilen ve her zaman temini mümkün fatura ve benzeri belgeler ile yasal mülkiyet karinesinin aksinin kesin ve güçlü delillerle ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK'nin 'Takibin Durması ve Düşmesi' başlıklı 193. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında: 'İflasın açılması, borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. Kararın kesinleşmesi ile bu takipler düşer...' düzenlemesi yer almaktadır.
Diğer yandan istihkak davasında geçerli haczin bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında, Mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerekir.
Sistem üzerinden yapılan incelemede, takip borçlusu ... İnşaat Malzemeleri Limited Şirketi hakkında, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 07.02.2018 tarihli ve 2016/294 Esas, 2018/126 sayılı Karar ile verilen ve 25.12.2018 tarihinde kesinleşmiş iflas kararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlu şirket yönünden İİK’nin 193/2. maddesi uyarınca takibin düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece borçlu hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesinden dolayı konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ücünçü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.11.2019 oy birliği ile karar verildi.