1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

8. Hukuk Dairesi 2019/5415 E. , 2019/9226 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
8. Hukuk Dairesi 2019/5415 E. , 2019/9226 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : El Atmanın Önlenmesi Ve Kal


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, vekil edeninin, dava konusu 34 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının geçerli bir neden olmaksızın vekil edeninin taşınmazını kendi bahçesine katmak, duvar örmek ve bazı eklentiler yapmak suretiyle taşınmaza müdahalede bulunduğunu açıklayarak, davalının el atmasının önlenmesine ve yapıların kal’ine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiş duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal isteklerine ilişkindir.
Davalı ... temyiz dilekçesinde dava konusu taşınmazın kendisi ile bir ilgisinin bulunmadığını, bu taşınmazın, oturmakta olduğu adrese de uzak olduğunu, ne şekilde ve ne sebeple davaya dahil edildiğini bilmediğini, dava ile ilgili olarak kendisine bir bildirim yapılmadığını beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesinde davalı olarak ...’ın gösterildiği ve adres olarak da.... Mahallesi 1120 Sokak No:17 .../... adresinin yazıldığı, bu adrese gönderilen dava dilekçesi tebliğinin, 1120 sokakta 17 numara olmadığı, davalının da ismen tanınmadığı açıklaması ile iade edildiği, mahkemece yaptırılan emniyet araştırması neticesinde, davalının.... Mahallesi 1255 Sokak No:4 ... adresinde ikamet ettiğinin tespit edildiği, bu adrese gönderilen dava dilekçesi tebliğinin, muhatabın işte olması nedeniyle muhtara bırakıldığı ve komşusu İbrahim Kolay’a haber verildiği, gerekçeli kararın da aynı adreste eşi Nejla Kolay imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında davacı tarafın bildirmiş olduğu tanıklardan, ..., davalının hazır olmadığı duruşmada dinlenmiş, tanık taşınmazı davacıya kendisinin sattığını, daha sonra taşınmazı gezmeye gittiğinde, taşınmazın etrafının beton duvarla çevrili olduğunu gördüğünü, o sırada davalının geldiğini ve isminin Remzi olduğunu, duvarı kendisinin ördüğünü söylediğini beyan etmiştir.
Her ne kadar davalı ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli olmayıp, davalı tarafın kimliği konusunda duraksama oluşmuştur.
Hal böyle olunca, mahkemece, tarafların hazır bulunmasına imkan verecek şekilde yapılacak keşif mahallinde tanığın dinlenmesi, 17.5.2012 tarihli beyanında bahsettiği Remzi ile davalı olarak gösterilen ...’ın aynı kişi olup olmadığının sorulması, dava konusu 34 parsel sayılı taşınmaza komşu parsellerin kayıtlarının da getirtilmek suretiyle kayıt maliklerinin kim olduğunun araştırılması bu şekilde toplanmış ve toplanacak deliller çerçevesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalının temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.