1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

8. Hukuk Dairesi 2016/3219 E. , 2019/7950 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
8. Hukuk Dairesi 2016/3219 E. , 2019/7950 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, davalılardan ...’ın, davacının da hissedar olduğu ... 4 ada 3 parsel sayılı taşınmazla ilgili izale-i şüyuu davası açtığını, taşınmaz üzerinde davacıya ait betonarme bina, bahçe ve muhtelif sayı ve çeşitte ağaçlar bulunduğunu açıklayarak, davaya konu taşınmaz üzerindeki davacıya ait muhdesatların tespitini talep etmiştir.
Davalılardan ... vekili, taşınmaz üzerindeki binanın davacıya değil, murisleri...’a ait olduğunu açıklayarak, davanın reddini savunmuş, yargılamanın devamında davalı ... davayı kabul etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... ili ... ilçesi... köyü, 376 ada 1 parsel (eski 4 ada 3 parsel) üzerinde bulunan fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 25.06.2012 tarihli raporda sarı ile çizilerek gösterilen 1000 m2 lik alanda yer alan tek katlı evin, 1 adet 5-6 yaşlarında armut ağacı, 2 adet 28-30 yaşlarında asma,1 adet 10-12 yaşlarında ayva ağacı, 1 adet 18-20 yaşlarında avokado, 3 adet 4-5 yaşlarında elma ağacı, 1 adet 18-20 yaşlarında elma ağacı,1 adet 16-18 yaşlarında erik ağacı,1 adet 25-27 yaşlarında incir ağacı, 1 adet 8-10 yaşlarında kayısı ağacı, 1 adet 8-10 yaşlarında nar ağacı, 1 adet 20-22 yaşlarında şeftali ağacı, 1 adet 7-8 yaşlarında zeytin ağacı, 3 adet meyve fidanı, 4 adet dut ağacı, 3 adet kara selvi ağacının davacı ... tarafından yapıldığının tespitine, davalı ... yönünden açılan davanın husumet nedeni ile reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, harcı tamamlanan değer ve tarafların tapudaki payları karşısında davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince
Dava, muhdesatın tespiti davasıdır.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nin 326/1. maddesi uyarınca Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Kanunda yazılı hallerden birisi hiç şüphesiz Yasa'nın 312/2. maddesidir. Bu madde hükmüne göre davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderinden sorumlu değildir. Hemen belirtmek gerekir ki anılan maddenin uygulanabilirliği, bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır.
Somut olaya gelince, davalı ...’ın cevap dilekçesinde ve ilk duruşmada davayı kabul beyanının olmadığı, 13.05.2013 tarihinde talimatla alınan beyanında,’’.. Babamın vefatından sonra küçük kardeşim Necmi babadan kalma kerpiç evi yıktı ve betonarme ev yaptı onun yaptığına itirazım yok, diğer binalarla ilgili de içeriğini bilmediğimden dolayı açılan davayı kabul ediyorum. Ben bina yaptırmadım ağaç diktirmedim hakları varsa alsınlar...’’ şeklinde beyanda bulunduğu, anlaşılmaktadır. Saptanan bu olgular kapsamında davalı ...’ın davanın açılmasına sebebiyet verdiği, yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği kuşkusuzdur.
Kabule göre de, davalı ... dava açıldıktan sonra muhdesat iddiasını kabul etmiş olduğundan, kabul nedeniyle kabul kararı verilebilir. Husumet nedeniyle ret kararı verilemez. Buna göre, davayı kabul eden davalı yönünden ayrı hüküm kurularak, bu davalıya yönelik davanın husumetten reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 388/4. (HMK madde 297/ç) ve 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.