8. Hukuk Dairesi 2017/14130 E. , 2019/7744 K
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
8. Hukuk Dairesi 2017/14130 E. , 2019/7744 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 05.06.2017 tarihli ve 2015/4065 Esas, 2017/8287 Karar sayılı ilamı ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmişti. Davacı üçüncü kişi vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili 25.9.2013 tarihinde müvekkiline ait malların haczedildiğini, hacze konu mahcuzların müvekkili tarafından satın alındığına ilişkin faturaları bulunduğunu, müvekkili şirket ile borçlu şirketin bir ilgisi olmadığını açıklayarak davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına, hacizli malların değerinin %15' inden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili borçlu şirket ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunduğunu, her iki şirketin danışıklı olarak alacaklıdan mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında güçlü bir organik bağın mevcut olduğu, haciz tarihine yakın bir tarihte davacı şirketin hakim ortağı ve yetkilisinin, borçlu şirketteki hissesini şirketin tek ortağı ... ...'e devrettiği, borçlu şirketin adresini 3 gün sonra değiştirdiği alacaklıdan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı işlem yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 05.06.2017 tarihli ve 2015/4065 Esas, 2017/8287 Karar sayılı ilamı ile temyiz konusu mahcuzların değerinin 5.440,00 TL'nin altında olması nedeni ile hüküm kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, davacı üçüncü kişi vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur
Davacı üçüncü kişi vekilinin, 25.9.2013 tarihinde yapılan hacze konu tüm mahcuzlarla ilgili olarak istihkak iddiasında bulunduğu, mahcuzların tümünün değerinin 33.887,25 TL olduğu,bu hali ile hükmün kesin nitelik taşımadığı anlaşılmakla, karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 05.06.2017 tarihli ve 2015/4065 Esas, 2017/8287 Karar sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin maddi hataya dayalı kararının kaldırılmasına karar verilerek, davacı üçüncü kişi vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, özellikle davacı şirketin hakim ortağının, borçlu şirketin kurucu ortağı iken borcun doğumundan bir gün önce 19.9.2013 tarihinde hisselerini devretmiş olması, 2008-2013 yılları arasında davacı üçüncü kişi şirket ile borçlu şirketin aynı adreste aynı alanda faaliyet göstermiş olmaları, borçlu şirketin haciz tarihinden kısa bir süre önce adresini değiştirmiş olmasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı üçüncü kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile maddi hataya dayalı Dairemizin 05.06.2017 tarihli ve 2015/4065 Esas 2017/8287 Karar sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nin 366. ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile artan 21,00 TL'nin karar düzeltme isteyene iadesine 18.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 05.06.2017 tarihli ve 2015/4065 Esas, 2017/8287 Karar sayılı ilamı ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmişti. Davacı üçüncü kişi vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili 25.9.2013 tarihinde müvekkiline ait malların haczedildiğini, hacze konu mahcuzların müvekkili tarafından satın alındığına ilişkin faturaları bulunduğunu, müvekkili şirket ile borçlu şirketin bir ilgisi olmadığını açıklayarak davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına, hacizli malların değerinin %15' inden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili borçlu şirket ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunduğunu, her iki şirketin danışıklı olarak alacaklıdan mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında güçlü bir organik bağın mevcut olduğu, haciz tarihine yakın bir tarihte davacı şirketin hakim ortağı ve yetkilisinin, borçlu şirketteki hissesini şirketin tek ortağı ... ...'e devrettiği, borçlu şirketin adresini 3 gün sonra değiştirdiği alacaklıdan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı işlem yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 05.06.2017 tarihli ve 2015/4065 Esas, 2017/8287 Karar sayılı ilamı ile temyiz konusu mahcuzların değerinin 5.440,00 TL'nin altında olması nedeni ile hüküm kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, davacı üçüncü kişi vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur
Davacı üçüncü kişi vekilinin, 25.9.2013 tarihinde yapılan hacze konu tüm mahcuzlarla ilgili olarak istihkak iddiasında bulunduğu, mahcuzların tümünün değerinin 33.887,25 TL olduğu,bu hali ile hükmün kesin nitelik taşımadığı anlaşılmakla, karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 05.06.2017 tarihli ve 2015/4065 Esas, 2017/8287 Karar sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin maddi hataya dayalı kararının kaldırılmasına karar verilerek, davacı üçüncü kişi vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, özellikle davacı şirketin hakim ortağının, borçlu şirketin kurucu ortağı iken borcun doğumundan bir gün önce 19.9.2013 tarihinde hisselerini devretmiş olması, 2008-2013 yılları arasında davacı üçüncü kişi şirket ile borçlu şirketin aynı adreste aynı alanda faaliyet göstermiş olmaları, borçlu şirketin haciz tarihinden kısa bir süre önce adresini değiştirmiş olmasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı üçüncü kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile maddi hataya dayalı Dairemizin 05.06.2017 tarihli ve 2015/4065 Esas 2017/8287 Karar sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nin 366. ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile artan 21,00 TL'nin karar düzeltme isteyene iadesine 18.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.