8. Hukuk Dairesi 2018/14920 E. , 2019/7072 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2018/14920 E. , 2019/7072 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar vekilleri ve davacı Hazine vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacı Hazine vekili asıl ve birleşen davalarında çekişme konusu taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduklarını, davalılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, Kadastro Kanunu'nun getirdiği sınırlamalar dikkate alınmadan kadastro tespitlerinin yapıldığını, tespitlerde 11 parça taşınmaza da aynı vergi kaydının uygulandığını ileri sürerek, tapu iptali ve Hazine adına tescil istemiştir.
Bir kısım davalılar, zilyetlik koşullarının oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince '... dava konusu 245 ada 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86 ve 87 parsel sayılı taşınmazların aynı vergi kaydı uygulanmak suretiyle ve zilyetliğe dayalı olarak yapılan kadastro tespitlerinin 02.04.1999 tarihinde kesinleştiği, bazı davalıların tespitten sonraki satış yoluyla gerçekleşen el değişiklikleri neticesinde malik oldukları mahkemece yerinde yapılan uygulamalar sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli 77, 78, 79 ve 80 parsel sayılı taşınmazların özellikleri ve nitelikleri itibariyle 3402 Sayılı Kadastro Yasası'nın 16/C maddesi kapsamında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden oldukları 87 sayılı parselin ise, özel mülkiyete konu teşkil edebilecek tarla ve zeytinlik vasfında olup, zilyetlikle iktisap koşullarının da oluştuğu duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmek ve benimsenmek suretiyle anılan taşınmazlar bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Diğer dava konusu taşınmazlar bakımından ise, mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulamaların, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu söylenemez. Hal böyle olunca memleket haritaları ve hava fotoğrafları (tespit tarihindeki ve tespitten 20 yıl önceki harita ve fotoğraflar) getirtilerek, mahkemece yapılan uygulamalar sonucu düzenlenen raporlar arasında çelişki olduğundan, harita mühendisi, orman mühendisi ve ... mühendisinden oluşan bilirkişi heyetiyle birlikte ve yerel bilirkişi dinlenilmek suretiyle yerinde yeniden keşif yapılması çekişmeli taşınmazlara uygulanan vergi kaydı ile komşu parsellere tatbik edilen vergi ve tapu kayıtlarının mahallinde uygulanarak sınırların birbirlerini okuyup okumadıklarının tespit edilmesi ve keşfi izlemeye yeterli ve infaza elverişli kroki düzenlettirilmesi, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, taşınmazların niteliklerinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde saptanması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir ... ' gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleştirilen davalarla ilgili iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 6 parça taşınmazın kısmen tescil dışı bırakılmasına kısmen de davalılar adına tesciline dair verilen karar, bir kısım davalı vekilleri ve davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleştirilen davalar Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.
Bilindiği üzere bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda bozmaya uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağından artık mahkemece bozma gereklerini yerine getirme zorunluluğu doğar.
Ne var ki Mahkemece, bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin yerine getirildiği söylenemez.
Şöyle ki, bozma ilamında, tespit tarihindeki ve tespitten 20 yıl önceki hava fotoğrafları ile memleket haritaları getirtilerek mahalinde keşif yapılması, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, çekişmeli taşınmazlara uygulanan vergi kaydı ile komşu parsellere tatbik edilen vergi ve tapu kayıtlarının mahaline uygulanarak sınırlarının birbirlerin okuyup okumadığının tespit edilmesi ve bu hususlarda infaza elverişli kroki alınması istenildiği ve 72 numaralı tahrir kaydı ile bir kısım komşu parsel tapu ve vergi kayıtları da dosya içeriğinde olduğu halde anılan belgelerden yararlanılmadan, bilirkişilerden açıklamalı ve detaylı rapor ve kroki alınmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca taşınmazlara uygulanan vergi kaydı ile komşu taşınmazlara ait vergi ve tapu kayıtlarının tümü temin edilerek, mahallinde harita, orman ve ... mühendisinden oluşan bilirkişi heyetiyle birlikte keşif yapılması, anılan kayıtlar uygulanarak sınırların birbirini okuyup okumadıklarının tespit edilmesi, bunlarla birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları da değerlendirilerek bilirkişilerden açıklamalı ve detaylı rapor alınması, infaza elverişli kroki düzenlettirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalı vekillleri ve davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
10.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön