8. Hukuk Dairesi 2018/7334 E. , 2020/8373 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2018/7334 E. , 2020/8373 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Yapı Koop. üyesi iken 6.11.2005 tarihli kura çekim tutanağına göre daire 18 olarak kura çektiğini, ancak kapıcı dairesine de numara verildiği için daire numaralarının birer eksiltildiğini, mimari proje ve kura çekim tutanağına göre 17 numaralı dairenin müvekkiline ait olduğunu, ancak katkı payını ödeyemediği için henüz adına tescil işlemi yapılmadığını, davalının ise kooperatif üyesinden bağımsız bölüm satın alan kişi olduğunu, kooperatif yönetimince daire kapılarının üzerine yanlış numaralar verildiğini, mimari projeye göre müvekkiline ait 17 numaralı dairenin üzerine 19, 19 numaralı dairenin üzerine ise 17 yazıldığını, fiilen teslimin de bu yanlış numaralandırmaya göre yapıldığını öne sürerek mimari proje, kura çekim tutanağı ve tapu kayıtlarına göre davalının tasarrufunda olan dairenin müvekkiline ait olduğunun tespitine, elatmanın önlenmesi ile teslime karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davaya konu taşınmazın kura çekimi sonrası satışının gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur .
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere, bir uyuşmazlığın çözümünde hangi mahkemenin görevli olduğunun tespiti tamamen usulü bir meseledir . O nedenle görevli mahkemeyi belirlerken uygulanacak ilk kanun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'dur. 6100 sayılı Kanun'un 2. maddesi Asliye Hukuk Mahkemelerinin, 4. maddesi de Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanını belirlemiştir. 4. maddenin (ç) bendi “Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davaları görürler.” şeklindedir. Bu noktada 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun Ek 1. maddesine baktığımızda “ Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir. ” şeklinde olduğu görülmektedir.
Somut olaydaki uyuşmazlık, Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklı muarazanın giderilmesine ilişkindir.
Sonuç itibariyle uyuşmazlığın 634 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir.
Hâl böyle olunca işin Sulh Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile esastan hüküm kurulması isabetsizdir .
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerinde olduğundan kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün, (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön