8. Hukuk Dairesi 2018/7380 E. , 2020/8336 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
BİRLEŞEN DOSYA : Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/111 Esas
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün asıl ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Asıl ve birleşen dava davacısı vekili asıl dava için, dava konusu 1730 parsel 12 nolu bağımsız bölümün tamamı davalı adına iken davacı tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası üzerine tapunun iptali ile miras payı oranında tesciline karar verildiğini, kararın kesinleşerek paydaş haline gelindiğini, dava konusu taşınmazın muris ...tarafından 23.12.2003 tarihinde davalıya satıldığını, davalının taşınmazı bu tarihten itibaren kullandığını, bu nedenle 23.12.2003 tarihinden itibaren 10000 TL ecrimisilin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla her aya ilişkin bedelin ilişkin olduğu ayın sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Birleşen dava için ise, kullanıma devam edildiğinden bahisle 18.07.2011 -07.03.2015 tarihleri arası için 10000 TL ecrimisilin her aya ilişkin bedelin ilişkin olduğu ayın sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ödenmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava davalısı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesiyle zamanaşımı def’inde ve yetkisizlik itirazında bulunmuş olup esas yönünden ise davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk kararda, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş olup Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2014/14692 Esas ve 2014/19475 Karar sayılı ilamı ile murisin ölüm tarihinden itibaren hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davada, davacının davasının ıslah edilmiş haliyle kabulü ile, 15.986,62 TL ecrimisilin asıl dava tarihi olan 18.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, birleşen davada, davacının davasının ıslah edilmiş haliyle kabulü ile, 15.247,99 TL'nin birleşen dava tarihi olan 07.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm asıl ve birleşen dava davalısı vekili taarfından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava paydaşlar arası ecrimisil istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre asıl ve birleşen dava davalısı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. HMK'nin 297/2. maddesi (HUMK'un 389. maddesi) gereğince mahkemece verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu maddeye göre hüküm fıkrasının çok açık olması, infazı sırasında tereddüt yaratmayacak şekilde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları tek tek belirtmesi gerekir. Aksi halde hükmün icrası sırasında şüphe ve tereddütlerin doğmasına ve ilamın infaz edilememesine neden olur.
Bilindiği üzere ecrimisil davalarında, her dönem için belirlenen miktara dönem sonu (tahakkuk tarihi) itibariyle faiz yürütülmesi gerekmektedir. Davacı asıl dava dilekçesinde 23.12.2003 tarihinden itibaren 10000 TL ecrimisilin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla her aya ilişkin bedelin ilişkin olduğu ayın sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile, birleşen dava için ise 18.07.2011 -07.03.2015 tarihleri arası için 10000 TL ecrimisilin her aya ilişkin bedelin ilişkin olduğu ayın sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş olup mahkemece asıl davada, davacının davasının ıslah edilmiş haliyle kabulü ile, 15.986,62 TL ecrimisilin asıl dava tarihi olan 18.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Birleşen davada, davacının davasının ıslah edilmiş haliyle kabulü ile, 15.247,99 TL'nin birleşen dava tarihi olan 07.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine hükmedilmişse de mahkemece toplam ecrimisil miktarlarına dava tarihlerinden itibaren denilerek hüküm kurulması doğru olmayıp her dönemin ayrı ayrı hüküm fıkrasında gösterilerek faizin başlangıç tarihi de belirtilmek suretiyle hüküm kurulması gerekmektedir. Hüküm bu haliyle infaza elverişli değildir. O halde Mahkemece hangi dönem için kaç lira ecrimisilin tahsili gerektiğinin ve buna göre faizin başlama tarihinin, diğer bir deyişle dönem sonlarının hükümde açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde asıl dava için hükme esas alınan 26.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda, birleşen dava için ise hükme esas alınan 31.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda hangi dönem için ne kadar ecrimisil istenebileceğinin belirlendiği ancak Mahkemece bu belirlemenin hükme yansıtılmadığı görülmüştür. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmektedir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden temyiz edilen hükmün HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dava davalısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, hükmün 1. fıkrasında “Asıl davada, davacının davasının ıslah edilmiş haliyle kabulü ile, 15.986,62 TL ecrimisilin asıl dava tarihi olan 18.07.2011 tarihinden itibaren ” kısmının hüküm fıkrasından çıkarılarak hükme esas alınan 26.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere “18.10.2006-31.12.2006 dönemi için 569.02 TL'nin 31.12.2006 tarihinden itibaren , 01.01.2007-31.12.2007 dönemi için 2920.65 TL nin 31.12.2007 tarihinden itibaren , 01.01.2008-31.12.2008 dönemi için 3098,23 TL'nin 31.12.2008 tarihinden itibaren, 01.01.2009-31.12.2009 dönemi için 3255,90 TL'nin 31.12.2009 tarihinden itibaren, 01.01.2010-31.12.2010 dönemi için 3051,06 TL'nin 31.12.2010 tarihinden itibaren, 01.01.2011-18.07.2011 dönemi için 3091,76 TL'nin 18.07.2011 tarihinden itibaren” ibaresinin eklenmesine, yine hükmün 6. fıkrasında “ Birleşen davada, davacının davasının ıslah edilmiş haliyle kabulü ile, 15.247,99 TL'nin birleşen dava tarihi olan 07.03.2015 tarihinden itibaren” kısmının hüküm fıkrasından çıkarılarak hükme esas alınan 31.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere “19.07.2011-31.12.2011 dönemi için 1693.22 TL'nin 31.12.2011 tarihinden itibaren, 01.01.2012-31.12.2012 dönemi için 4349,93 TL'nin 31.12.2012 tarihinden itibaren, 01.01.2013-31.12.2013 dönemi için 4273,52 TL'nin 31.12.2013 tarihinden itibaren, 01.01.2014-31.12.2014 dönemi için 4172,21 TL'nin 31.12.2014 tarihinden itibaren, 01.01.2015-07.03.2015 dönemi için 759,11 TL'nin 07.03.2015 tarihinden itibaren” ibaresinin eklenmesine, Yerel Mahkeme hükmünün 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, asıl ve birleşen dava davalısı vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle reddine, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.
8. Hukuk Dairesi 2018/7380 E. , 2020/8336 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 114 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat