8. Hukuk Dairesi 2018/7167 E. , 2020/7262 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
8. Hukuk Dairesi 2018/7167 E. , 2020/7262 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, davaya konu 215 ada 9 parselde kayıtlı 4 numaralı daireyi davalının haksız kullanımı nedeniyle, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, 01.10.2012 tarihinden itibaren davacının ¼ hissesine tekabül eden 3.500 TL ecrimisilin davalıdan faiziyle tahsilini talep etmiş, talebini 3.985 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 3.985.39 TL’nin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasındaki ecrimisil istemine ilişkindir.
Somut olayda davaya konu 215 ada 9 parselde kayıtlı 4 numaralı dairenin tarafların murisi adına kayıtlı olduğu, davalının süresinde dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde, muris babası ölene kadar, anne ve babasıyla ilgilenmek için dava konusu eve taşındığını, babası vefat edince annesine yardımcı olmak için dava konusu dairede kalmaya devam ettiğini, haksız işgalci olmadığını, davacının kullanımını engellemediğini beyan ederek davanın reddini savunduğu, cevap dilekçesinde savunmasının ispatı için iki tanık bildirdiği, mahkemece davalı tarafın tanıkları dinlenmeden karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle iken, Mahkemece, delillerin yöntemine uygun biçimde toplanması, bildirilen tanıkların usulüne uygun dinlenmesi, ondan sonra iddia ve savunma kapsamında tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, davaya konu 215 ada 9 parselde kayıtlı 4 numaralı daireyi davalının haksız kullanımı nedeniyle, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, 01.10.2012 tarihinden itibaren davacının ¼ hissesine tekabül eden 3.500 TL ecrimisilin davalıdan faiziyle tahsilini talep etmiş, talebini 3.985 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 3.985.39 TL’nin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasındaki ecrimisil istemine ilişkindir.
Somut olayda davaya konu 215 ada 9 parselde kayıtlı 4 numaralı dairenin tarafların murisi adına kayıtlı olduğu, davalının süresinde dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde, muris babası ölene kadar, anne ve babasıyla ilgilenmek için dava konusu eve taşındığını, babası vefat edince annesine yardımcı olmak için dava konusu dairede kalmaya devam ettiğini, haksız işgalci olmadığını, davacının kullanımını engellemediğini beyan ederek davanın reddini savunduğu, cevap dilekçesinde savunmasının ispatı için iki tanık bildirdiği, mahkemece davalı tarafın tanıkları dinlenmeden karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle iken, Mahkemece, delillerin yöntemine uygun biçimde toplanması, bildirilen tanıkların usulüne uygun dinlenmesi, ondan sonra iddia ve savunma kapsamında tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.