1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

8. Hukuk Dairesi 2020/3543 E. , 2020/6848 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
8. Hukuk Dairesi 2020/3543 E. , 2020/6848 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili borçlu aleyhine yapılan takipte müvekkiline ait iş yerinde haciz yapılarak bir kısım mallarının haczedildiğini, istihkak davalarının kabulü ile haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili öncelikle Mahkemenin yetkisine itirazla birlikte, esasa ilişkin olarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilmiş, esastan yapılan inceleme sonucu mahcuzların üçüncü kişi şirketin envanter defterinde kayıtlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dava, 6100 sayılı HMK'nin yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olup, bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’un 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir. Bu durumda İİK’nin yetkiye ilişkin 4 ve 50. maddeleri ayrıca 6100 sayılı HMK’nin 5 ve 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılması mümkündür. HMK’nin 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Aksi halde HMK’nin 19, 331. maddeleri uyarınca yetkisizlik kararı verilmesi gerekir.
Somut olayda, davalı alacaklının yerleşim yeri İstanbul sınırları içinde olup, asıl takip İstanbul’da yapılmış, dava ise davacı üçüncü kişinin kayıtlı olduğu sicil adresinde, Erzurum’da açılmıştır. Bu durumda asıl icra takibinin yapıldığı ve davalının ikametinin bulunduğu İstanbul mahkemeleri yetkilidir. Mahkemece davalı alacaklının süresinde yaptığı yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek, yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi