1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

8. Hukuk Dairesi 2018/6468 E. , 2020/6821 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
8. Hukuk Dairesi 2018/6468 E. , 2020/6821 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili , kök muristen dava konusu taşınmazın intikal ettiğini davalının 2005 yılından beri dava konusu taşınmazda ikamet ettiğini, ihtar çekildiğini, ihtar sonrası davacıya eksik ödeme yapıldığını , bu nedenle dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık davacı hissesine düşen ecrimisilin yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Daha sonra verdiği dilekçe ile ecrimisil talebinin 9870 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili intifadan men’in gerçekleşmediğini , davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bilirkişi raporunda davacının davalıdan isteyebileceği ecrimisil alacağının 26/12/2009 - 26/12/2014 tarihleri arası için 10.868,33 TL olduğu, davacı tarafından davadan önce çekilen ihtarnameler ile de intifadan men koşulunun gerçekleştiği, çekilen bu ihtarnamelerin davalı tarafından da dava konusu 3 nolu daireye ait olduğunun kabul edildiği gerekçesi ile taleple bağlı kalarak davanın kabulü ile 9.870,00 TL alacağın her tahakkuk dönemi sonundan başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava paydaşlar arası ecrimisil istemine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 Esas, 2002/114 Karar sayılı ilamı)
Somut olaya gelince dava konusu 1182 ada 18 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 3 nolu bağımsız bölüme ilişkin olup taşınmazın tamamının davalı tarafça bizzat oturmak suretiyle kullanıldığı konusunda ihtilaf olmamakla bu davada intifadan men koşulunun istisnalarının uygulanma olasılığı bulunmamaktadır. Bu doğrultuda davacının ecrimisil talep edebilmesi için intifadan men koşulunu yerine getirmiş olması gerekmektedir. Dosya kapsamından ve gerekse ... 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/416 Esas sayılı dosyasında iş bu davada davacı ...’un verdiği beyanlardan davacının ilk olarak kullanım isteğini ... 16. Noterliğinin 28.05.2014 tarihli ve 13105 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya bildirdiği her ne kadar ihtarnamede 1182 ada 30 parsel denilmişse de davalının ... 25. Noterliğinin 20.06.2014 tarihli ve 17134 yevmiye numaralı ihtara cevabı ile dava konusunun 1182 ada 18 parsel üzerindeki 3 nolu bağımsız bölüme ilişkin olduğunun kabul edildiği anlaşılmakla, davacının intifadan men koşulunu sağladığının kabulü gerekmektedir.
Hal böyle olunca davalının dava konusu taşınmaz üzerindeki 3 nolu bağımsız bölümü bizzat kullanmak suretiyle tasarruf ettiği ve intifadan men koşulunun ihtarnamenin tebliği ile oluştuğu anlaşıldığına göre, ilk ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi saptanarak bu tarihten dava tarihine kadar olan dönem için ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, bu dönemi aşar şekilde ecrimisile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.