8. Hukuk Dairesi 2018/13378 E. , 2020/4634 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
8. Hukuk Dairesi 2018/13378 E. , 2020/4634 K.
'İçtihat Metni'
DAVA TÜRÜ : İstihkak
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı üçüncü kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince davacı üçüncü kişinin istinaf başvurusunun esastan reddine davalı alacaklının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davacı üçüncü kişi vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkili İdare ile takip borçlusu arasında '2 adet Vagon Taşıma Kapasiteli Feribot Alımı ile Bunlara Ait İskele Onarımı ve Tevsii, Bakım Onarım Tesislerinin Yapımı Kalan İşleri Sözleşmesi' imzalandığını, söz konusu sözleşmenin müvekkili idarenin tabi olduğu 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na tabi olarak yapılan ihale sonucunda imzalandığını, İhale Kanunu kapsamında hacze konu feribotun ücretinin yattığını ve inşaat halindeki feribotun artık kamu malı sıfatını kazandığını, mahcuzun müvekkili idareye ait olduğunu belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, ortada henüz tescil edilmiş ve bayrağı çekilmiş bir gemi olmadığını, davanın süresinde açılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davacı İdare ve borçlu şirket arasında yapılan 15.07.2011 tarihli sözleşmede mülkiyetin ne zaman devredileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, Türk Ticaret Kanunu'nun 1011. maddesinde 'Yapı halindeki gemilere özgü sicile kayıtlı yapılar ve yapı payları üzerinde mülkiyetin iktisabı ve ziyaı sicile kayıtlı gemiler ve gemi payları üzerindeki mülkiyetin iktisabı ve ziyaı ile ilgili hükümlere tabidir.' düzenlenlemesinin yer aldığı, bu durumda mülkiyetin iktisabının sicile kayıtlı gemiler üzerindeki mülkiyetin iksitabı ile ilgili hükümlere tabi olduğu, ayrıca TTK'nin 1007. maddesinde sicile kayıtlı gemi payının mülkiyeti, malik ile iktisap edenin bu hususta anlaşmalarıyla devralana geçtiğinin düzenlendiği, anlaşmanın yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce onaylanmasının şart olduğu, bu anlaşmanın Gemi Sicil Müdürlüğünce de yapılabildiği, taraflar arasındaki 15.07.2011 tarihli sözleşmede mülkiyetin nasıl geçeceğine ilişkin herhangi bir düzenlemenin olmadığı, gemi ile ilgili henüz inşaatın devam ettiği, kesin kabul işleminin yapılmadığı, hak ediş ödenmesinin geminin mülkiyetinin geçmesi için yeterli olmadığı, mahcuzun henüz tescil işlemi tamamlanıp, bayrak çekilmiş bir gemi niteliğinde olmadığı ve üzerine haciz konulan geminin mülkiyetinin henüz davacı İdareye geçmemiş olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi idare ve davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı İdarenin istinaf talebi hakkında, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve yasaya aykırı bulunmadığından esastan reddine, davalı alacaklı vekilinin istinaf incelemesi ise takip konusu alacak miktarı mahcuz feribotun değerinden daha düşük olduğu gerekçesi ile nisbi vekalet ücreti yönünden kabul edilmiş, karar, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, takip borçlusu ... İnşaat Uluslararası Nakliyat San. ve Tic. A.Ş. hakkında Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 05.10.2017 tarihli ve 2015/192 Esas, 2017/757 sayılı karar ile verilen iflas kararı bulunduğu anlaşılmaktadır. İflas kararının kesinleşmesi üzerine anılan borçlu hakkındaki takipler ve hacizler İİK’nin 193/2. maddesi uyarınca düşecektir. Ayrıca, borçlu hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi üzerine konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekir. Bu durumda, iflas kararı, istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için Mahkemece, iflas davasının sonucunun bekletici mesele yapılması, oluşacak duruma göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (23) Hukuk Dairesinin 05.07.2018 tarihli ve 2018/325 Esas, 2018/1516 Karar sayılı istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HMK'nin 373/1.maddesi gereği kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (23.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesi İstanbul Anadolu 9. İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.07.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
DAVA TÜRÜ : İstihkak
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı üçüncü kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince davacı üçüncü kişinin istinaf başvurusunun esastan reddine davalı alacaklının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davacı üçüncü kişi vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkili İdare ile takip borçlusu arasında '2 adet Vagon Taşıma Kapasiteli Feribot Alımı ile Bunlara Ait İskele Onarımı ve Tevsii, Bakım Onarım Tesislerinin Yapımı Kalan İşleri Sözleşmesi' imzalandığını, söz konusu sözleşmenin müvekkili idarenin tabi olduğu 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na tabi olarak yapılan ihale sonucunda imzalandığını, İhale Kanunu kapsamında hacze konu feribotun ücretinin yattığını ve inşaat halindeki feribotun artık kamu malı sıfatını kazandığını, mahcuzun müvekkili idareye ait olduğunu belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, ortada henüz tescil edilmiş ve bayrağı çekilmiş bir gemi olmadığını, davanın süresinde açılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davacı İdare ve borçlu şirket arasında yapılan 15.07.2011 tarihli sözleşmede mülkiyetin ne zaman devredileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, Türk Ticaret Kanunu'nun 1011. maddesinde 'Yapı halindeki gemilere özgü sicile kayıtlı yapılar ve yapı payları üzerinde mülkiyetin iktisabı ve ziyaı sicile kayıtlı gemiler ve gemi payları üzerindeki mülkiyetin iktisabı ve ziyaı ile ilgili hükümlere tabidir.' düzenlenlemesinin yer aldığı, bu durumda mülkiyetin iktisabının sicile kayıtlı gemiler üzerindeki mülkiyetin iksitabı ile ilgili hükümlere tabi olduğu, ayrıca TTK'nin 1007. maddesinde sicile kayıtlı gemi payının mülkiyeti, malik ile iktisap edenin bu hususta anlaşmalarıyla devralana geçtiğinin düzenlendiği, anlaşmanın yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce onaylanmasının şart olduğu, bu anlaşmanın Gemi Sicil Müdürlüğünce de yapılabildiği, taraflar arasındaki 15.07.2011 tarihli sözleşmede mülkiyetin nasıl geçeceğine ilişkin herhangi bir düzenlemenin olmadığı, gemi ile ilgili henüz inşaatın devam ettiği, kesin kabul işleminin yapılmadığı, hak ediş ödenmesinin geminin mülkiyetinin geçmesi için yeterli olmadığı, mahcuzun henüz tescil işlemi tamamlanıp, bayrak çekilmiş bir gemi niteliğinde olmadığı ve üzerine haciz konulan geminin mülkiyetinin henüz davacı İdareye geçmemiş olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi idare ve davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı İdarenin istinaf talebi hakkında, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve yasaya aykırı bulunmadığından esastan reddine, davalı alacaklı vekilinin istinaf incelemesi ise takip konusu alacak miktarı mahcuz feribotun değerinden daha düşük olduğu gerekçesi ile nisbi vekalet ücreti yönünden kabul edilmiş, karar, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, takip borçlusu ... İnşaat Uluslararası Nakliyat San. ve Tic. A.Ş. hakkında Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 05.10.2017 tarihli ve 2015/192 Esas, 2017/757 sayılı karar ile verilen iflas kararı bulunduğu anlaşılmaktadır. İflas kararının kesinleşmesi üzerine anılan borçlu hakkındaki takipler ve hacizler İİK’nin 193/2. maddesi uyarınca düşecektir. Ayrıca, borçlu hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi üzerine konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekir. Bu durumda, iflas kararı, istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için Mahkemece, iflas davasının sonucunun bekletici mesele yapılması, oluşacak duruma göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (23) Hukuk Dairesinin 05.07.2018 tarihli ve 2018/325 Esas, 2018/1516 Karar sayılı istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HMK'nin 373/1.maddesi gereği kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (23.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesi İstanbul Anadolu 9. İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.07.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.