8. Hukuk Dairesi 2018/15946 E. , 2020/2015 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2018/15946 E. , 2020/2015 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili dava dilekeçsinde, davacı kurumla davalı arasında yapılan gayrimenkul satış sözleşmesi hükümlerine davalının uymaması nedeniyle feshedildiğini belirterek, fesih tarihine kadar emsal kira bedeli karşılığı tazminat, fesih tarihinden dava tarihine kadar haksız işgal nedeniyle ecrimisil talep etmiştir.
Davalı vekili süresi içinde sunulan cevap dilekçesinde, yetki ve görev itirazında bulunmuş davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş, davalıya usulüne uygun tebligat yapılmaması nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuş, bozmaya uyan Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi üzerine, dosya Tüketici Mahkemesine gönderilmiş, İstanbul 3. Tüketici Makemesinin ise, Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetkisizlik kararı vermesi üzerine, davacı vekili kararı temyiz etmiştir.
Dava, tazminat ve ecrimisil talebine ilişkindir.
Somut olayda, taraflar arasında 1086 sayılı HUMK’un yürürlükte olduğu döneminde yapılan sözleşmede, Ankara Mahkemeleri yetkili kılınarak yetki sözleşmesi yapılmıştır.
HUMK'un 9. maddesine göre, tersine bir yasa hükmü olmadıkça, her dava açıldığı tarihte davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Bu hükme göre, genel yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. 10. maddesine göre, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde dahi dava açılabilir. Bu hüküm, özel yetkiye ilişkin bir düzenlemeyi içermektedir. 22. maddesinde, tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri belirtilmiştir. Kural olarak olumsuz yetki sözleşmesi yapılamaz eş söyleyişle, yetki sözleşmesi yoluyla genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisi kaldırılamaz, sadece onların yanında yetkili olabilecek başka bir mahkeme kararlaştırılabilir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre hem genel hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, HUMK döneminde yapılan yetki sözleşmesiyle genel yetkili mahkemelerin yetkisi ortadan kaldırılamayacağından, davacının seçimlik hakkına göre dava İstanbul mahkemelerinde de görülebilirken yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön