8. Hukuk Dairesi 2016/17530 E. , 2020/887 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
8. Hukuk Dairesi 2016/17530 E. , 2020/887 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
K A R A R
1. Davalılardan ...'a gerekçeli karar tebliğ Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılmış olup
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” yine, 6099 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanun’un 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” yine, 6099 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekeceğinden, yukarıda bahsi geçen davalıya Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ usulsüz olup yukarıda bahsedilen kanun maddeleri uyarınca gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebligatı yapılarak, tebligat evraklarının dosyaya konulmasından ve temyiz süresinin beklenmesinden,
2. Davalılardan ... ve ...'a gerekçeli karar tebliğ, Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre yapılmış olup,
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” Yine, 6099 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanun’un 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Mahkemece, bahsi geçen davalılara gerekçeli karar tebliği, Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre yukarıda bahsedilen usullere göre yapılmadığı anlaşıldığından, öncelikle bahsi geçen davalılara bilinen adresine çıkarılan tebligatın yapılamaması halinde, mernis adresine önce normal tebligat çıkarılması, tebligatın yapılmaması durumunda 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılarak, tebligat evraklarının dosya arasına konulmasından ve temyiz süresinin beklenmesinden, sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahalli Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
K A R A R
1. Davalılardan ...'a gerekçeli karar tebliğ Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılmış olup
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” yine, 6099 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanun’un 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” yine, 6099 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekeceğinden, yukarıda bahsi geçen davalıya Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ usulsüz olup yukarıda bahsedilen kanun maddeleri uyarınca gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebligatı yapılarak, tebligat evraklarının dosyaya konulmasından ve temyiz süresinin beklenmesinden,
2. Davalılardan ... ve ...'a gerekçeli karar tebliğ, Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre yapılmış olup,
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” Yine, 6099 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanun’un 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Mahkemece, bahsi geçen davalılara gerekçeli karar tebliği, Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre yukarıda bahsedilen usullere göre yapılmadığı anlaşıldığından, öncelikle bahsi geçen davalılara bilinen adresine çıkarılan tebligatın yapılamaması halinde, mernis adresine önce normal tebligat çıkarılması, tebligatın yapılmaması durumunda 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılarak, tebligat evraklarının dosya arasına konulmasından ve temyiz süresinin beklenmesinden, sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahalli Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.