8. Hukuk Dairesi 2018/4593 E. , 2020/51 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
8. Hukuk Dairesi 2018/4593 E. , 2020/51 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal, Savunma Yoluyla Temliken Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, vekil edeninin maliki olduğu 685 parsele, davalılara ait 684 parselde bulunan binanın taştığını belirterek, müdahalenin men’ine, taşan kısmın kâl’ine ve yıkım masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuş ve ancak Mahkemece herhangi bir müdahale belirlendiği takdirde TMK'nin 725. maddesi uyarınca taşan kısmın temliken tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 18.11.2014 tarihli kadastro bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1,68 m2 lik alanda davacıya 685 parsele, davalılar (684 parsel) tarafından yapılan müdahalenin men'ine (B) ile gösterilen kırmızı boyalı 684 parselin 685 parsele taştığı 2,74 m2'lik alanın tapusunun iptali (685 parselden ifrazı) ile davacıya ait 684 parsel ile birleştirilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş olup hüküm, davalılar vekilince temliken tescil talebi yönünden temyiz edilmiştir.
HMK’nin 297/2. maddesi gereğince, mahkemece verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu maddeye göre, hüküm fıkrasının çok açık olması, infazı sırasında tereddüt yaratmayacak şekilde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların tek tek belirtilmesi gerekir. Aksi halde, hükmün icrası sırasında şüphe ve tereddütlerin doğmasına ve ilamın infaz edilememesine neden olur.
Somut uyuşmazlıkta, davacının müdahalenin meni ve kâl istemleri karşısında, davalı taraf da savunma yoluyla temliken tescil talebinde bulunmuştur. Her ne kadar Mahkemece davalı tarafın temliken tescil talebi kabul edilmiş ise de, hataen 2,74 m2' lik alanın tapusunun iptali ile davacıya ait 684 parsel ile birleştirilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin hüküm kurulmuştur.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısımlarının HUMK'un 438/7. (HMK 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 2. bendindeki “(685 parselden ifrazı) ile” den sonra gelen “davacıya” kelimesi hükümden çıkarılarak yerine “davalılara” kelimesinin eklenmesine devamında “birleştirilerek” den sonra gelen “davacı” kelimesi hükümden çıkarılarak yerine “davalılar” kelimesinin eklenmesine, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HMK'nin 304. maddesi 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal, Savunma Yoluyla Temliken Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, vekil edeninin maliki olduğu 685 parsele, davalılara ait 684 parselde bulunan binanın taştığını belirterek, müdahalenin men’ine, taşan kısmın kâl’ine ve yıkım masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuş ve ancak Mahkemece herhangi bir müdahale belirlendiği takdirde TMK'nin 725. maddesi uyarınca taşan kısmın temliken tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 18.11.2014 tarihli kadastro bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1,68 m2 lik alanda davacıya 685 parsele, davalılar (684 parsel) tarafından yapılan müdahalenin men'ine (B) ile gösterilen kırmızı boyalı 684 parselin 685 parsele taştığı 2,74 m2'lik alanın tapusunun iptali (685 parselden ifrazı) ile davacıya ait 684 parsel ile birleştirilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş olup hüküm, davalılar vekilince temliken tescil talebi yönünden temyiz edilmiştir.
HMK’nin 297/2. maddesi gereğince, mahkemece verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu maddeye göre, hüküm fıkrasının çok açık olması, infazı sırasında tereddüt yaratmayacak şekilde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların tek tek belirtilmesi gerekir. Aksi halde, hükmün icrası sırasında şüphe ve tereddütlerin doğmasına ve ilamın infaz edilememesine neden olur.
Somut uyuşmazlıkta, davacının müdahalenin meni ve kâl istemleri karşısında, davalı taraf da savunma yoluyla temliken tescil talebinde bulunmuştur. Her ne kadar Mahkemece davalı tarafın temliken tescil talebi kabul edilmiş ise de, hataen 2,74 m2' lik alanın tapusunun iptali ile davacıya ait 684 parsel ile birleştirilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin hüküm kurulmuştur.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısımlarının HUMK'un 438/7. (HMK 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 2. bendindeki “(685 parselden ifrazı) ile” den sonra gelen “davacıya” kelimesi hükümden çıkarılarak yerine “davalılara” kelimesinin eklenmesine devamında “birleştirilerek” den sonra gelen “davacı” kelimesi hükümden çıkarılarak yerine “davalılar” kelimesinin eklenmesine, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HMK'nin 304. maddesi 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.