1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

12. Hukuk Dairesi 2019/12365 E. , 2019/15934 K

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
12. Hukuk Dairesi 2019/12365 E. , 2019/15934 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi



Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de
Borçlu vekili tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda 04/08/2016 günü yapılan 74 ve 124 parsel sayılı iki adet taşınmaz ihalesine ilişkin sair nedenlerle ihalenin feshi talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesince, satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verildiği,alacaklı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf talebi kabul edilerek mahkeme kararının kaldırıldığı ve davanın reddi ile %10 para cezasına hükmedildiği görülmektedir.
İİK.'nun 129/1. maddesi uyarınca, birinci ve ikinci ihalede satışın yapılabilmesi için artırma bedelinin, malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması, bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını geçmesi zorunludur. Anılan maddede yer alan 'rüçhanlı alacak' sözcüğü, taşınmazla temin edilen ipotekli alacakları ifade eder. İpotek alacaklısının, satışın, ipotek bedelinden daha aşağıya yapılmasına muvafakat etmesi halinde ihalenin, rüçhanlı alacak olan ipotek alacağının altında bir bedelle yapılması mümkündür. İhale bedelinin, İİK.'nun 129. maddesinde öngörülen kriterlere uygun olmaması ise, tek başına ihalenin feshi sebebi olup mahkemece re’sen nazara alınmalıdır.
Somut olayda, şikayete konu, 124 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ,26.01.2015 olan haciz tarihinden önce, Yıldırım Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine ipotek tesis edilmiş olduğu görülmektedir.
Bu durumda, icra müdürlüğünce, ipoteğin devam edip etmediği ve devam ediyorsa miktarı ipotek alacaklısından sorulup tespit edilmeksizin taşınmazın satışının gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup, ipotek alacaklısının, ipotek bedeli altında satışa muvafakat ettiğine dair bir belgeye de dosya içinde rastlanılmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece, anılan 124 parsel sayılı taşınmaz yönünden, satış tarihinden evvel ipotek alacağının sona erip ermediğinin ipotek alacaklısından sorularak tespit edilmesi, ipotek alacağı devam ediyor ise miktarının belirlenmesi, ayrıca ipotek
alacaklısının, satıştan evvel ipotek bedeli altında satışa muvafakat edip etmediğinin yöntemince araştırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz isteminin 124 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi'nin 23.05.2019 tarih ve 2019/826 E.-2019/1045 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.