5. Hukuk Dairesi 2017/19703 E. , 2018/20122 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
5. Hukuk Dairesi 2017/19703 E. , 2018/20122 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –
HGK'nun 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 Esas 392 sayılı kararında belirtildiği üzere mahkeme kararı ile kayyım olarak atanan ve bu kişiler adına yaptığı iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan defterdar burada Hazineyi temsil etmemekte aksine kayyımlık görevi gereği açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen kişilerin hak ve menfaatlerini korumaktadır. Kayyımın ... avukatını vekil tayin etmiş olması da ... adına hareket edildiğinin kabulü için yeterli değildir.
Bu nedenle davalının taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açılan bu davada 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde 'kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır.' hükmüne yer verilmişse de, burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkeme hükmü davalı ... kayyımı tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, temyiz harcı ödenmemiştir. Bu noksanlık, HUMK'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle giderildikten sonra,
Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –
HGK'nun 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 Esas 392 sayılı kararında belirtildiği üzere mahkeme kararı ile kayyım olarak atanan ve bu kişiler adına yaptığı iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan defterdar burada Hazineyi temsil etmemekte aksine kayyımlık görevi gereği açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen kişilerin hak ve menfaatlerini korumaktadır. Kayyımın ... avukatını vekil tayin etmiş olması da ... adına hareket edildiğinin kabulü için yeterli değildir.
Bu nedenle davalının taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açılan bu davada 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde 'kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır.' hükmüne yer verilmişse de, burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkeme hükmü davalı ... kayyımı tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, temyiz harcı ödenmemiştir. Bu noksanlık, HUMK'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle giderildikten sonra,
Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.