TEMİNAT ÇEKİ, ÇEK ÜZERİNDE "TEMİNATTIR" İBARESİ BULUNMAMASI
Gönderilme zamanı: 26 Ağu 2021, 09:16
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas: 2013/17239
Karar: 2013/25547
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, takip dayanağı çekin krediye ilişkin olarak TTK.'nun 689. maddesi uyarınca verildiğini ileri sürmüştür.
Alacaklı vekilinin 05.02.2013 tarihli beyan dilekçesinde “müvekkil bankadan A...ye ait kredinin çek senet tevdi bordrosu istendiğinde kredinin teminat olarak çekin temlik edildiği görülecektir.” diyerek takip dayanağı çekin kullanılan krediye karşılık adı geçen borçludan teminat olarak alındığını açıkça kabul ettiği görülmektedir.
Bir çekin teminat olarak verildiğinin kabulü için, o çek üzerinde teminat ibaresinin bulunması zorunluluğu yoktur. Kaldı ki, çek üzerindeki teminat ibaresi neyin teminatı olduğunun ayrıca açıklanmadığı sürece çekin başlı başına teminat çeki olduğunu göstermez. Diğer yandan teminat iddiasının kabulü için bu hususun taraflarca ayrı bir sözleşmede belirtilmesi de zorunlu değildir. Somut olayda alacaklının dayanak çekin teminat olarak alındığı yönündeki kabulü mahkemeyi bağlar.
Bu durum karşısında, takibe konu edilen çekin söz konusu borçlu ile alacaklı arasındaki kredi sözleşmesinin teminatı olarak alacaklı tarafından borçludan alındığının ve çekin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinin kabulü gerekir.
O halde, alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından mahkemece itirazın kabulü ile İİK.nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İletiyi düzenle
Esas: 2013/17239
Karar: 2013/25547
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, takip dayanağı çekin krediye ilişkin olarak TTK.'nun 689. maddesi uyarınca verildiğini ileri sürmüştür.
Alacaklı vekilinin 05.02.2013 tarihli beyan dilekçesinde “müvekkil bankadan A...ye ait kredinin çek senet tevdi bordrosu istendiğinde kredinin teminat olarak çekin temlik edildiği görülecektir.” diyerek takip dayanağı çekin kullanılan krediye karşılık adı geçen borçludan teminat olarak alındığını açıkça kabul ettiği görülmektedir.
Bir çekin teminat olarak verildiğinin kabulü için, o çek üzerinde teminat ibaresinin bulunması zorunluluğu yoktur. Kaldı ki, çek üzerindeki teminat ibaresi neyin teminatı olduğunun ayrıca açıklanmadığı sürece çekin başlı başına teminat çeki olduğunu göstermez. Diğer yandan teminat iddiasının kabulü için bu hususun taraflarca ayrı bir sözleşmede belirtilmesi de zorunlu değildir. Somut olayda alacaklının dayanak çekin teminat olarak alındığı yönündeki kabulü mahkemeyi bağlar.
Bu durum karşısında, takibe konu edilen çekin söz konusu borçlu ile alacaklı arasındaki kredi sözleşmesinin teminatı olarak alacaklı tarafından borçludan alındığının ve çekin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinin kabulü gerekir.
O halde, alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından mahkemece itirazın kabulü ile İİK.nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İletiyi düzenle