Tutuklu borçlunun ödeme emrine itirazı
Gönderilme zamanı: 16 Şub 2022, 17:06
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4145
KARAR NO : 2016/21211
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun 30.03.2015 tarihli dilekçesi üzerine icra müdürlüğünce "borçlunun itirazının süresinde olması halinde takibin durdurulmasına" karar verildiği, alacaklının şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurusunda,borçlunun imzaya ve borca usulüne uygun bir itirazının bulunmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasına dair icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; borçlunun 30.03.2015 tarihli dilekçesinde her ne kadar açıkça borca itiraz ifadeleri yer almasa da kuşku durumunda borçlu lehine yorum yapılması gerektiği gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK'nun 54. maddesinde; "Mümessili olmayan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu mühlet içinde temsilci tayin edip bildirmeyen tutuklu veya hükümlü hakkında takibe devam olunur" hükmü yer almaktadır.
Somut olayda tutuklu olarak ceza evinde bulunduğu tespit edilen borçluya İcra Müdürlüğünce İİK'nun 54. maddesinde öngörülen prosedüre uygun olarak mümessil tayin etmesi için süre verildiği ancak borçlunun süresi içerisinde mümessil tayin etmediği görülmektedir. Bu durumda icra müdürünce tutuklu borçluya ödeme emri çıkartılması ve bu şekilde takibe devam edilmesi gerekirken borçlunun 30.03.2015 tarihli dilekçesi itiraz dilekçesi olarak dikkate alınarak takibin durdurulması isabetsiz ise de, borçluya henüz usulüne uygun ödeme emri tebliği söz konusu olmadığından takibin durdurulması doğru olup şikayetin bu nedenle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4145
KARAR NO : 2016/21211
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun 30.03.2015 tarihli dilekçesi üzerine icra müdürlüğünce "borçlunun itirazının süresinde olması halinde takibin durdurulmasına" karar verildiği, alacaklının şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurusunda,borçlunun imzaya ve borca usulüne uygun bir itirazının bulunmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasına dair icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; borçlunun 30.03.2015 tarihli dilekçesinde her ne kadar açıkça borca itiraz ifadeleri yer almasa da kuşku durumunda borçlu lehine yorum yapılması gerektiği gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK'nun 54. maddesinde; "Mümessili olmayan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu mühlet içinde temsilci tayin edip bildirmeyen tutuklu veya hükümlü hakkında takibe devam olunur" hükmü yer almaktadır.
Somut olayda tutuklu olarak ceza evinde bulunduğu tespit edilen borçluya İcra Müdürlüğünce İİK'nun 54. maddesinde öngörülen prosedüre uygun olarak mümessil tayin etmesi için süre verildiği ancak borçlunun süresi içerisinde mümessil tayin etmediği görülmektedir. Bu durumda icra müdürünce tutuklu borçluya ödeme emri çıkartılması ve bu şekilde takibe devam edilmesi gerekirken borçlunun 30.03.2015 tarihli dilekçesi itiraz dilekçesi olarak dikkate alınarak takibin durdurulması isabetsiz ise de, borçluya henüz usulüne uygun ödeme emri tebliği söz konusu olmadığından takibin durdurulması doğru olup şikayetin bu nedenle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.