Hisseli araç yönünden yakalama çıkartılması usul ve yasaya uygun değildir
Gönderilme zamanı: 25 Nis 2022, 23:12
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/417
KARAR NO : 2019/521
Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bolu **. İcra Müdürlüğünün 2011/**** esas sayılı dosyasında 14 DV *** plakalı araç için yakalama talep edildiğini ancak söz konusu aracın hisseli olduğunu, hangi hissenin kime ait olduğunun araç kaydından anlaşılamadığı gerekçesiyle yakalama talebinin reddedildiğini, yasaya aykırı olarak verilen işbu kararın iptalini talep etmiştir.
DOSYADA TOPLANAN DELİLLER:
Bolu **. İcra Müdürlüğünün 2011/**** esas sayılı dosyası.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece; her ne kadar borçlu aleyhine başlatılan icra takibinde 14 DV *** plaka sayılı araç üzerinde borçlunun hissesi haczedilmiş ise de; aracın henüz hissedarlar adına tescilinin yapılmadığının Bolu İl Emniyet Müdürlüğü yazısından anlaşıldığı, hissedarlar adına henüz tescil işlemi yapılmadığından yakalama kararanın yerine getirilemeyeceği, getirilmesi ihtimalinde ise borçlu olmayan hissedarlar açısından mağduriyet yaşanacağı ve ayrıca İİK'nın 121.maddesi uyarınca ortaklığın giderilmesi ihtimalinin her zaman bulunduğu göz önünde bulundurularak, Bolu **.İcra Müdürlüğünün 20/11/2018 tarihli kararı yerinde görülmekle şikayetin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, kararın hukuka aykırı olduğunu, aracın kıymet takdirinin yapılması için fiilen ele geçmesi gerektiğini, bu nedenle araç için yakalama kararı çıkarılarak tatbik edilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER:
İİK'nın 121/1. maddesinde; taksim edilmemiş bir miras veya iştirak (elbirliği) halinde tasarruf olunan bir malın hissesinin satılması gerektiğinde, icra müdürünün satışın ne şekilde yapılacağını icra mahkemesinden sorması gerektiği düzenlenmiştir.
Somut olayda, alacaklının, borçlu hakkında yaptığı takip kesinleşmiş olup, borçlunun murisi D. Çeltek adına kayıtlı bulunan 14 DV *** plakalı aracın yakalanması halinde icra müdürlüğünce borçlunun iştirak halindeki hissesinin doğrudan satışı imkanı bulunmamakta olup, takipte borçlu bulunmayan mirasçıların mülkiyet hakkının kısıtlanması sonucunu doğurması bakımından yakalama çıkartılması usul ve yasaya uygun değildir. Alacaklının İİK'nın 121. maddesine göre iştirak halinde mülkiyete konu araç satışı için, icra mahkemesinden yetki belgesi alıp, yetki belgesine dayanılarak hisseli malın satış şeklinin mahkemeden sorulması, bu karara göre satışın yapılması gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşıldığından, HMK'nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- 44,40 TL istinaf karar harcının talebi halinde yatırana iadesine,
3-Dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan , posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nun 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı yasanın 27. Maddesi ile HMK' nun 302. Maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün taraflara tebliğ edilmesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere, başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay'ın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere TEMYİZ yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi.09/05/2019
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/8925
KARAR NO : 2020/5465
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 09/05/2019
NUMARASI : 2019/417-2019/521
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesinde; "İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir" hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; "Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, mahcuz menkulün muhafaza şekline ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır.
Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK'nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 24/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/417
KARAR NO : 2019/521
Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bolu **. İcra Müdürlüğünün 2011/**** esas sayılı dosyasında 14 DV *** plakalı araç için yakalama talep edildiğini ancak söz konusu aracın hisseli olduğunu, hangi hissenin kime ait olduğunun araç kaydından anlaşılamadığı gerekçesiyle yakalama talebinin reddedildiğini, yasaya aykırı olarak verilen işbu kararın iptalini talep etmiştir.
DOSYADA TOPLANAN DELİLLER:
Bolu **. İcra Müdürlüğünün 2011/**** esas sayılı dosyası.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece; her ne kadar borçlu aleyhine başlatılan icra takibinde 14 DV *** plaka sayılı araç üzerinde borçlunun hissesi haczedilmiş ise de; aracın henüz hissedarlar adına tescilinin yapılmadığının Bolu İl Emniyet Müdürlüğü yazısından anlaşıldığı, hissedarlar adına henüz tescil işlemi yapılmadığından yakalama kararanın yerine getirilemeyeceği, getirilmesi ihtimalinde ise borçlu olmayan hissedarlar açısından mağduriyet yaşanacağı ve ayrıca İİK'nın 121.maddesi uyarınca ortaklığın giderilmesi ihtimalinin her zaman bulunduğu göz önünde bulundurularak, Bolu **.İcra Müdürlüğünün 20/11/2018 tarihli kararı yerinde görülmekle şikayetin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, kararın hukuka aykırı olduğunu, aracın kıymet takdirinin yapılması için fiilen ele geçmesi gerektiğini, bu nedenle araç için yakalama kararı çıkarılarak tatbik edilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER:
İİK'nın 121/1. maddesinde; taksim edilmemiş bir miras veya iştirak (elbirliği) halinde tasarruf olunan bir malın hissesinin satılması gerektiğinde, icra müdürünün satışın ne şekilde yapılacağını icra mahkemesinden sorması gerektiği düzenlenmiştir.
Somut olayda, alacaklının, borçlu hakkında yaptığı takip kesinleşmiş olup, borçlunun murisi D. Çeltek adına kayıtlı bulunan 14 DV *** plakalı aracın yakalanması halinde icra müdürlüğünce borçlunun iştirak halindeki hissesinin doğrudan satışı imkanı bulunmamakta olup, takipte borçlu bulunmayan mirasçıların mülkiyet hakkının kısıtlanması sonucunu doğurması bakımından yakalama çıkartılması usul ve yasaya uygun değildir. Alacaklının İİK'nın 121. maddesine göre iştirak halinde mülkiyete konu araç satışı için, icra mahkemesinden yetki belgesi alıp, yetki belgesine dayanılarak hisseli malın satış şeklinin mahkemeden sorulması, bu karara göre satışın yapılması gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşıldığından, HMK'nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- 44,40 TL istinaf karar harcının talebi halinde yatırana iadesine,
3-Dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan , posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nun 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı yasanın 27. Maddesi ile HMK' nun 302. Maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün taraflara tebliğ edilmesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere, başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay'ın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere TEMYİZ yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi.09/05/2019
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/8925
KARAR NO : 2020/5465
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 09/05/2019
NUMARASI : 2019/417-2019/521
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesinde; "İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir" hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; "Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, mahcuz menkulün muhafaza şekline ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır.
Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK'nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 24/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.