Borçluya ait mahcuzların ihale ile satın alınarak üçüncü kişiye noter sözleşmesiyle satışı-istihkak
Gönderilme zamanı: 25 Nis 2022, 23:26
12. Hukuk Dairesi 2021/10748 E. , 2021/10847 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 97/son, aynı Kanunun 18/1. ve 366/1. maddesinin atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/7. maddesi de gözetildiğinde icra mahkemesinde görülen işler ivedi işlerden sayıldığından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebinin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Davaya konu üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece, bilirkişi raporunda faturaların hacze konu mallarla uyumlu olduğu belirtildiğinden şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu haciz, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmamış olup; üçüncü kişi şirketin ticaret sicil adresinde, üçüncü kişi şirket ortağı huzurunda yapılmış,borçlu haciz mahallinde bulunmamıştır. Borçlu ile üçüncü kişi ortakları arasında bağ bulunmamaktadır. Buna göre, mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın İİK m. 96 gereğince üçüncü kişi tarafından açılması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz. Mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir. Davalı alacaklı tarafından, üçüncü kişi ile borçlu arasında danışıklı işlemler olduğu iddia edilmesine rağmen, muvazaa iddiasını ve karinenin aksini ispat edebilecek yeterli delil dosyaya sunamamıştır.
Öte yandan, davacı üçüncü kişi hacze konu malları davadışı ... isimli şahıstan satın aldığını, dosya kapsamında yer alan sözleşme ve ihale evraklarına göre ...'nin dosya borçlusundan olan alacağı nedeni ile 1998 yılında dava konusu haczin yapıldığı taşınmazda haczedilen menkulleri alacağa mahsuben satın aldığı, 2001 yılında ...'ye teslim edilen menkullerin 31.1.2003 tarihli noterde düzenlenmiş satış sözleşmesi ile davacı üçüncü kişiye satıldığı anlaşılmıştır. Davacı üçüncü kişinin delil olarak dayandığı ihale dosyası ve satış sözleşmesi ile mahcuzların aynı olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporunda inceleme yapılmış olup bilirkişi raporunda hacze konu mahcuzların sözleşme ile uyumlu olduğu, üçüncü kişinin ticari defterine kayıtlı olduğu belirtilmesine rağmen Mahkemece bilirkişi raporu içeriğine dikkat edilmeksizin yanlış değerlendirilme ile karar verildiği görülmekle davacı üçüncü kişinin lehine olan karineyi desteklediği anlaşıldığından davanın kabulü yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 97/son, aynı Kanunun 18/1. ve 366/1. maddesinin atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/7. maddesi de gözetildiğinde icra mahkemesinde görülen işler ivedi işlerden sayıldığından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebinin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Davaya konu üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece, bilirkişi raporunda faturaların hacze konu mallarla uyumlu olduğu belirtildiğinden şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu haciz, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmamış olup; üçüncü kişi şirketin ticaret sicil adresinde, üçüncü kişi şirket ortağı huzurunda yapılmış,borçlu haciz mahallinde bulunmamıştır. Borçlu ile üçüncü kişi ortakları arasında bağ bulunmamaktadır. Buna göre, mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın İİK m. 96 gereğince üçüncü kişi tarafından açılması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz. Mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir. Davalı alacaklı tarafından, üçüncü kişi ile borçlu arasında danışıklı işlemler olduğu iddia edilmesine rağmen, muvazaa iddiasını ve karinenin aksini ispat edebilecek yeterli delil dosyaya sunamamıştır.
Öte yandan, davacı üçüncü kişi hacze konu malları davadışı ... isimli şahıstan satın aldığını, dosya kapsamında yer alan sözleşme ve ihale evraklarına göre ...'nin dosya borçlusundan olan alacağı nedeni ile 1998 yılında dava konusu haczin yapıldığı taşınmazda haczedilen menkulleri alacağa mahsuben satın aldığı, 2001 yılında ...'ye teslim edilen menkullerin 31.1.2003 tarihli noterde düzenlenmiş satış sözleşmesi ile davacı üçüncü kişiye satıldığı anlaşılmıştır. Davacı üçüncü kişinin delil olarak dayandığı ihale dosyası ve satış sözleşmesi ile mahcuzların aynı olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporunda inceleme yapılmış olup bilirkişi raporunda hacze konu mahcuzların sözleşme ile uyumlu olduğu, üçüncü kişinin ticari defterine kayıtlı olduğu belirtilmesine rağmen Mahkemece bilirkişi raporu içeriğine dikkat edilmeksizin yanlış değerlendirilme ile karar verildiği görülmekle davacı üçüncü kişinin lehine olan karineyi desteklediği anlaşıldığından davanın kabulü yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.