1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

İcra dairesinin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne karar verme yetkisi yoktur

Gönderilme zamanı: 25 Nis 2022, 23:44
gönderen Hepsihukuk
Tebliğ çıkaran merci, tebliğ işlemini PTT veya memur vasıtasıyla ya da istisnai hâllerde doğrudan doğruya (vasıtasız) gerçekleştirir. Tebliğ PTT vasıtası ile yapılmış olsa bile tebliğ işlemi PTT'nin değil tebliği çıkaran merciin işlemidir. Zira PTT (veya memur) tebliğ işlemini tebliği çıkaran merci adına yapar. İcra tebliğleri, PTT veya memur vasıtasıyla icra dairesi adına yapıldığından icra dairesinin işlemlerindendir. Bu yüzden, icra tebliğine ilişkin şikâyet hakkı borçluya ait olup, icra müdürünce doğrudan doğruya göz önünde tutularak geçersiz sayılamaz. İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesinde kanun koyucu, icra dairesinin işlemlerine karşı şikâyet yolunu öngördüğünden, icra dairesi yaptığı hatalı işlemlerini kendisi düzeltemez. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü, borçlu tarafından İİK'nın 16. maddesinin 1. fıkrası uyarınca yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesinde şikâyet yoluyla ileri sürülmesi hâlinde incelenebilir. Tebligatın muhatabı, tebliğ yapılan şahıs olduğundan tebligatın yapılmadığı veya usulsüzlüğü de sadece muhatap tarafından ileri sürülebilir. Örneğin borçlu genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz olduğunu şikâyet (İİK m. 16/1) yoluyla icra mahkemesinde ileri sürebilir. Ödeme emri, icra dairesinin bir icra takip işlemi olduğu gibi, ödeme emrinin tebliği de icra dairesinin bir icra işlemidir. İcra işlemlerine karşı şikâyet yoluyla icra mahkemesine başvurulabilecektir. İcra dairesinin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne karar verme yetkisi yoktur. (T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu T:21.12.2021, E:2018/12-255, K:2021/1724)