İHTİYATİ HACİZ İLE İCRA TAKİBİ AYRI AYRI DÜZENLEMELER OLUP, AYRI AYRI HUKUKİ SONUÇLAR DOĞURUR
Gönderilme zamanı: 12 Haz 2022, 08:08
İHTİYATİ HACİZ; İİK.'nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan ya da mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından borçlunun malları ve hakları üzerine konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. Diğer taraftan, İİK.'nun 264. maddesindeki ihtiyati haczi yaptıran alacaklının yedi gün içerisinde takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecbur olduğuna ilişkin hükümden de anlaşılacağı üzere; İHTİYATİ HACİZ İLE İCRA TAKİBİ AYRI AYRI DÜZENLEMELER OLUP, AYRI AYRI HUKUKİ SONUÇLAR DOĞURUR. Bu nedenle İHTİYATİ HACİZ KARARI, İCRA TAKİP İŞLEMİ OLMAYIP, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen İHTİYATİ TEDBİR BENZERİ BİR İŞLEM OLDUĞUNDAN bir takip muamelesi sayılamaz. Dolayısıyla, İHTİYATİ HACİZ KARARINA İSTİNADEN İHTİYATİ HACİZ UYGULANMASI, GENEL ANLAMDA BİR TAKİP İŞLEMİ OLMAYIP, NİTELİĞİ İTİBARİYLE TEDBİR VASFINDA BULUNDUĞUNDAN, İCRA TAKİBİNİN DURDURULMASI İHTİYATİ HACZİN İNFAZINA MANİ TEŞKİL ETMEZ. (İSTANBUL 4. İCRA HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO:2020/157 Esas KARAR NO: 2021/495-YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS NO:2022/2417 KARAR NO:2022/4531)