KESİNLEŞMİŞ İHALE ŞARTLARI ÇERÇEVESİNDE İHALENİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRA KDV ORANININ DÜZELTİLMESİ İSTENEMEZ
Gönderilme zamanı: 21 Tem 2022, 16:25
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/12-365
KARAR NO: 2021/437
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2015
NUMARASI : 2015/305-2015/392
DAVACI (ŞİKAYETÇİ) : Adem Yaman
DAVALI : Hasımsız
1. Taraflar arasındaki "şikâyet" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Eskişehir 1. İcra (Hukuk) Mahkemesince şikâyetin reddine ilişkin karar şikâyetçi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir.
2. Direnme kararı şikâyetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. İNCELEME SÜRECİ
Şikâyetçi İstemi:
4. Şikâyetçi vekili şikâyet dilekçesinde; Eskişehir 8. İcra Dairesinin 2014/1715 E. sayılı dosyasında araç ihalesine pey sürerek iştirak ettiğini ve aracın kendisine ihale edildiğini, satış ilanında ihaleye konu aracın katma değer vergisi (KDV) oranının %18 olarak belirtildiğini, ancak KDV oranının %1 olması gerektiğinden bahisle icra dairesine yaptıkları talebin reddedildiğini ileri sürerek 08.08.2014 tarihli memurluk işleminin iptaline ve KDV oranının % 1 olduğunun icra dairesine bildirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararı:
5. Eskişehir 1. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 23.10.2014 tarihli ve 2014/486 E., 2014/686 K. sayılı kararı ile; gerek gazetede yayınlanan satış ilanında gerekse e-portalda yayınlanan ilanda satışı yapılan aracın KDV'sinin %18 olarak belirlendiği, davacının (şikâyetçinin) %18 oranındaki KDV'yi bilerek ve kabul edilerek ihaleye katıldığı, ihaleden sonra KDV oranının %1 uygulanması gerektiğinin ileri sürülmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına uygun olmayıp hakkın kötüye kullanımı olduğu, bu durumun ancak ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülebileceği, memurluk işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
6. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikâyetçi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
7. Yargıtay 12. Hukuk Dairesince 13.04.2015 tarihli ve 2014/34618 E., 2015/9380 K. sayılı kararı ile;
“…Şikayetçi ihale alıcısının, ihale konusu aracın satış bedeli üzerinden alınması gereken KDV oranının %1 olması gerektiğini ileri sürerek icra dairesine yaptığı başvurunun müdürlükçe reddedildiğinden bahisle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ihaleden önce yapılan satış ilanlarında KDV oranının belirli olduğu, şikayetçinin bu durumu bilerek ve kabullenerek ihaleye katıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Satış ilanı ve şartnamelerinde ihale konusu aracın KDV oranının % 18 olduğunun belirtilmiş olması, KDV'nin mutlaka bu oran üzerinden ödeneceğini göstermez. 3065 sayılı KDV Kanunu ve ilgili tebliğ hükümleri uyarınca şikayete konu malın KDV'ne tabi olup olmadığı, tabi ise ne oranda sorumlu olacağının mutlaka tespit edilmesi gerekmekle beraber kesinleşen ihale bedeli, verginin matrahı olup, bu matrah üzerinden hesaplanacak KDV, ihale alıcısı tarafından ayrıca ödenmelidir. Ancak alıcının KDV ödeme yükümlülüğü ihalenin kesinleşmesi ile doğacağından, mahkemece KDV oranının satıştan önceki tarihte şikayetçi tarafından bilindiği gerekçesiyle şikayetin esası incelenmeden reddi doğru değildir.
O halde, mahkemece ihalenin yapıldığı tarih itibariyle alıcıdan alınması gereken KDV oranı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir...” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
8. Eskişehir 1. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 18.06.2015 tarihli ve 2015/305 E., 2015/392 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
9. Direnme kararı süresi içinde şikâyetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
10. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; satış ilanı ve şartnamede ihale konusu aracın KDV oranının %18 olduğunun belirtilmiş olması karşısında, ihalenin kesinleşmesi ile alıcının KDV ödeme yükümlülüğü doğduktan sonra ihalenin yapıldığı tarih itibariyle alıcıdan alınması gereken KDV oranı ile ilgili şikâyetin ileri sürülmesinin TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
11. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, icra memur muamelesinin iptali istemine ilişkin karşı tarafı olmayan eldeki şikâyette, şikâyetçi vekilin Özel Daire bozma kararına uyulmasını istemiş olması karşısında, mahkemece direnme kararı verilip verilemeyeceği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
IV. GEREKÇE
12. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) "Geçici 3. maddesi" uyarınca uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)'nun 429. maddesine göre Yargıtay'ın bozma kararı üzerine hâkim tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, bozma ilâmına uyulup uyulmayacağına karar verir. Görülüyor ki hâkim kural olarak, Yargıtay'ın bozma kararına uyup uymamak konusunda tarafların düşünce ve istekleri ile bağlı olmayıp, bu yönden serbest davranmak; uyma ya da direnme kararı vermek yetkisine sahiptir.
13. Ancak, Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre bozma nedenleri kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hâkimin kendiliğinden göz önünde bulundurması gereken nedenlere dayalı değilse ve her iki taraf ya da vekilleri bozmaya uyulmasını istemişlerse artık mahkemece önceki kararda direnilemez. Bu durumda bozma kararına uyulması gerekir. Hukuk Genel Kurulunun 25.05.1983 tarihli ve 377 E., 580 K.; 27.06.1990 tarihli ve 1990/293 E., 400 K.; 25.06.1997 tarihli ve 313 E., 569 K; 19.02.1992 tarihli ve 635 E., 82 K.; 23.02.1994 tarihli ve 936 E., 94 K; 27.01.1999 tarihli ve 26 E., 4 K; 22.01.2014 tarihli ve 2013/19-556 E., 2014/40 K.; 23.10.2018 tarihli ve 2017/12-734 E., 2018/1488 K. sayılı ile 21.01.2020 tarihli ve 2017/21-2514 E., 2020/36 K. sayılı kararları da bu yöndedir.
14. KDV ile ilgili düzenlemeler ise kamu düzenine ilişkin olup, şikâyetçi taraf bozma kararına uyulmasını talep etse bile yerel mahkemece kamu düzenine ilişkin konularda taraf iradelerinden bağımsız şekilde direnme kararı verilmesi mümkün olduğundan ön sorunun bulunmadığına oy birliği ile karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
15. İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 114 ve devamı maddeleri uyarınca taşınırlar kural olarak açık artırma yolu ile satılır. Açık artırma ile satışın yapılabilmesi için, bazı hazırlıklar yapılır; bunların en önemlisi açık artırmanın ilan edilmesidir. İİK’nın 114. maddesinin 3. fıkrası uyarınca gazete ile yapılacak ilanlara satış şartnamesi eklentisiyle geçirilmeyip, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti, bulunduğu yer ve ikinci artırmanın gün ve saati, satış şartnamesinin vesair bilginin nereden ve ne suretle öğrenilebileceği, talep hâlinde ve ilanda gösterilen masrafı verilmek şartıyla şartnamenin bir örneğinin gönderilebileceği hususları yazılmakla yetinilir. İlandan başka, bir de artırma şartnamesi hazırlanır. Bu şartnameye özellikle satış ilanında gösterilmeyen ve artırmanın yapılmasına ilişkin bütün hususlar yazılır.
16. Diğer taraftan 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/3-d maddesine göre müzayede mahallerinde yapılan satışlar katma değer vergisine tabidir. Bilindiği üzere, müzayede kavramı; açık artırma suretiyle yapılan satışı, satışın gerçekleştiği yer de müzayede mahalli olarak adlandırılmaktadır. İcra dairelerinde icra memurlarınca yapılan satışlar müzayede usulü ile gerçekleştirilmekte ve icra satış memurlarının satış yaptıkları yerde müzayede mahalli sayılmaktadır. Hukuki sonuçları itibariyle esasen, müzayedenin İİK hükümlerine göre yapılması, satışların özel ya da aleni artırma ile gerçekleştirilmesi durumu değiştirmez.
17. İİK’nın 16. maddesinde öngörülen yasal sürede ilgililer tarafından icra mahkemesine şikâyet yolu ile başvurularak satış ilanının iptali istenebilir. Satış ilanı iptal edilmediği sürece herkes için kesinleşir. İhaleye katılmaya istekli olabilecek kişiler, satış ilanında belirtilen şartlara göre pey sürüp sürmeyeceklerine karar verirler. İhale bir kamu tasarrufu olup, satış ilanında ve şartnamede belirtilen şartlara göre gerçekleştirilir. Kamusal işlemin güvenilirliği de bu şekilde sağlanmış olur.
18. Somut olayda, ihale konusu taşınıra ilişkin satış ilanı ve şartnamede KDV oranının %18 olarak gösterildiği, 17.06.2014 tarihli satış kararında satışa çıkarılacak mal ilanının ilan panosuna asılmak ve yurt genelinde yayınlanan bir gazetede yayınlattırılmak suretiyle yapılmasına karar verildiği, satış ilanının 17.06.2014 tarihinde icra dairesi özel ilan tahtasında, 23.06.2014 tarihinde Hürriyet Gazetesi’nde ve elektronik ortamda ilan edildiği, %18 olarak belirtilen KDV oranının şikâyete konu yapılmadığı, ihalede pey sürenlerin KDV oranını gözönüne alarak pey sürdükleri, taşınırın 05.08.2014 tarihli açık artırmada şikâyetçi üçüncü kişiye ihale edildiği görülmektedir.
19. Şu hâle göre ihale alıcısı ihale şartlarını ve icra dairesince KDV oranının %18 olarak belirlendiğini bilerek ihaleye katılmış ve pey sürmüştür. Bu durumda herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra KDV oranının düzeltilmesi isteminin icra mahkemesinde şikâyet yoluyla ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekir.
20. O hâlde direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerle onanması gerekmiştir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Şikâyetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının değişik gerekçe ve nedenlerle ONANMASINA,
Gerekli temyiz ilâm harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nın 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/12-365
KARAR NO: 2021/437
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2015
NUMARASI : 2015/305-2015/392
DAVACI (ŞİKAYETÇİ) : Adem Yaman
DAVALI : Hasımsız
1. Taraflar arasındaki "şikâyet" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Eskişehir 1. İcra (Hukuk) Mahkemesince şikâyetin reddine ilişkin karar şikâyetçi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir.
2. Direnme kararı şikâyetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. İNCELEME SÜRECİ
Şikâyetçi İstemi:
4. Şikâyetçi vekili şikâyet dilekçesinde; Eskişehir 8. İcra Dairesinin 2014/1715 E. sayılı dosyasında araç ihalesine pey sürerek iştirak ettiğini ve aracın kendisine ihale edildiğini, satış ilanında ihaleye konu aracın katma değer vergisi (KDV) oranının %18 olarak belirtildiğini, ancak KDV oranının %1 olması gerektiğinden bahisle icra dairesine yaptıkları talebin reddedildiğini ileri sürerek 08.08.2014 tarihli memurluk işleminin iptaline ve KDV oranının % 1 olduğunun icra dairesine bildirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararı:
5. Eskişehir 1. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 23.10.2014 tarihli ve 2014/486 E., 2014/686 K. sayılı kararı ile; gerek gazetede yayınlanan satış ilanında gerekse e-portalda yayınlanan ilanda satışı yapılan aracın KDV'sinin %18 olarak belirlendiği, davacının (şikâyetçinin) %18 oranındaki KDV'yi bilerek ve kabul edilerek ihaleye katıldığı, ihaleden sonra KDV oranının %1 uygulanması gerektiğinin ileri sürülmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına uygun olmayıp hakkın kötüye kullanımı olduğu, bu durumun ancak ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülebileceği, memurluk işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
6. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikâyetçi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
7. Yargıtay 12. Hukuk Dairesince 13.04.2015 tarihli ve 2014/34618 E., 2015/9380 K. sayılı kararı ile;
“…Şikayetçi ihale alıcısının, ihale konusu aracın satış bedeli üzerinden alınması gereken KDV oranının %1 olması gerektiğini ileri sürerek icra dairesine yaptığı başvurunun müdürlükçe reddedildiğinden bahisle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ihaleden önce yapılan satış ilanlarında KDV oranının belirli olduğu, şikayetçinin bu durumu bilerek ve kabullenerek ihaleye katıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Satış ilanı ve şartnamelerinde ihale konusu aracın KDV oranının % 18 olduğunun belirtilmiş olması, KDV'nin mutlaka bu oran üzerinden ödeneceğini göstermez. 3065 sayılı KDV Kanunu ve ilgili tebliğ hükümleri uyarınca şikayete konu malın KDV'ne tabi olup olmadığı, tabi ise ne oranda sorumlu olacağının mutlaka tespit edilmesi gerekmekle beraber kesinleşen ihale bedeli, verginin matrahı olup, bu matrah üzerinden hesaplanacak KDV, ihale alıcısı tarafından ayrıca ödenmelidir. Ancak alıcının KDV ödeme yükümlülüğü ihalenin kesinleşmesi ile doğacağından, mahkemece KDV oranının satıştan önceki tarihte şikayetçi tarafından bilindiği gerekçesiyle şikayetin esası incelenmeden reddi doğru değildir.
O halde, mahkemece ihalenin yapıldığı tarih itibariyle alıcıdan alınması gereken KDV oranı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir...” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
8. Eskişehir 1. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 18.06.2015 tarihli ve 2015/305 E., 2015/392 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
9. Direnme kararı süresi içinde şikâyetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
10. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; satış ilanı ve şartnamede ihale konusu aracın KDV oranının %18 olduğunun belirtilmiş olması karşısında, ihalenin kesinleşmesi ile alıcının KDV ödeme yükümlülüğü doğduktan sonra ihalenin yapıldığı tarih itibariyle alıcıdan alınması gereken KDV oranı ile ilgili şikâyetin ileri sürülmesinin TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
11. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, icra memur muamelesinin iptali istemine ilişkin karşı tarafı olmayan eldeki şikâyette, şikâyetçi vekilin Özel Daire bozma kararına uyulmasını istemiş olması karşısında, mahkemece direnme kararı verilip verilemeyeceği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
IV. GEREKÇE
12. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) "Geçici 3. maddesi" uyarınca uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)'nun 429. maddesine göre Yargıtay'ın bozma kararı üzerine hâkim tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, bozma ilâmına uyulup uyulmayacağına karar verir. Görülüyor ki hâkim kural olarak, Yargıtay'ın bozma kararına uyup uymamak konusunda tarafların düşünce ve istekleri ile bağlı olmayıp, bu yönden serbest davranmak; uyma ya da direnme kararı vermek yetkisine sahiptir.
13. Ancak, Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre bozma nedenleri kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hâkimin kendiliğinden göz önünde bulundurması gereken nedenlere dayalı değilse ve her iki taraf ya da vekilleri bozmaya uyulmasını istemişlerse artık mahkemece önceki kararda direnilemez. Bu durumda bozma kararına uyulması gerekir. Hukuk Genel Kurulunun 25.05.1983 tarihli ve 377 E., 580 K.; 27.06.1990 tarihli ve 1990/293 E., 400 K.; 25.06.1997 tarihli ve 313 E., 569 K; 19.02.1992 tarihli ve 635 E., 82 K.; 23.02.1994 tarihli ve 936 E., 94 K; 27.01.1999 tarihli ve 26 E., 4 K; 22.01.2014 tarihli ve 2013/19-556 E., 2014/40 K.; 23.10.2018 tarihli ve 2017/12-734 E., 2018/1488 K. sayılı ile 21.01.2020 tarihli ve 2017/21-2514 E., 2020/36 K. sayılı kararları da bu yöndedir.
14. KDV ile ilgili düzenlemeler ise kamu düzenine ilişkin olup, şikâyetçi taraf bozma kararına uyulmasını talep etse bile yerel mahkemece kamu düzenine ilişkin konularda taraf iradelerinden bağımsız şekilde direnme kararı verilmesi mümkün olduğundan ön sorunun bulunmadığına oy birliği ile karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
15. İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 114 ve devamı maddeleri uyarınca taşınırlar kural olarak açık artırma yolu ile satılır. Açık artırma ile satışın yapılabilmesi için, bazı hazırlıklar yapılır; bunların en önemlisi açık artırmanın ilan edilmesidir. İİK’nın 114. maddesinin 3. fıkrası uyarınca gazete ile yapılacak ilanlara satış şartnamesi eklentisiyle geçirilmeyip, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti, bulunduğu yer ve ikinci artırmanın gün ve saati, satış şartnamesinin vesair bilginin nereden ve ne suretle öğrenilebileceği, talep hâlinde ve ilanda gösterilen masrafı verilmek şartıyla şartnamenin bir örneğinin gönderilebileceği hususları yazılmakla yetinilir. İlandan başka, bir de artırma şartnamesi hazırlanır. Bu şartnameye özellikle satış ilanında gösterilmeyen ve artırmanın yapılmasına ilişkin bütün hususlar yazılır.
16. Diğer taraftan 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/3-d maddesine göre müzayede mahallerinde yapılan satışlar katma değer vergisine tabidir. Bilindiği üzere, müzayede kavramı; açık artırma suretiyle yapılan satışı, satışın gerçekleştiği yer de müzayede mahalli olarak adlandırılmaktadır. İcra dairelerinde icra memurlarınca yapılan satışlar müzayede usulü ile gerçekleştirilmekte ve icra satış memurlarının satış yaptıkları yerde müzayede mahalli sayılmaktadır. Hukuki sonuçları itibariyle esasen, müzayedenin İİK hükümlerine göre yapılması, satışların özel ya da aleni artırma ile gerçekleştirilmesi durumu değiştirmez.
17. İİK’nın 16. maddesinde öngörülen yasal sürede ilgililer tarafından icra mahkemesine şikâyet yolu ile başvurularak satış ilanının iptali istenebilir. Satış ilanı iptal edilmediği sürece herkes için kesinleşir. İhaleye katılmaya istekli olabilecek kişiler, satış ilanında belirtilen şartlara göre pey sürüp sürmeyeceklerine karar verirler. İhale bir kamu tasarrufu olup, satış ilanında ve şartnamede belirtilen şartlara göre gerçekleştirilir. Kamusal işlemin güvenilirliği de bu şekilde sağlanmış olur.
18. Somut olayda, ihale konusu taşınıra ilişkin satış ilanı ve şartnamede KDV oranının %18 olarak gösterildiği, 17.06.2014 tarihli satış kararında satışa çıkarılacak mal ilanının ilan panosuna asılmak ve yurt genelinde yayınlanan bir gazetede yayınlattırılmak suretiyle yapılmasına karar verildiği, satış ilanının 17.06.2014 tarihinde icra dairesi özel ilan tahtasında, 23.06.2014 tarihinde Hürriyet Gazetesi’nde ve elektronik ortamda ilan edildiği, %18 olarak belirtilen KDV oranının şikâyete konu yapılmadığı, ihalede pey sürenlerin KDV oranını gözönüne alarak pey sürdükleri, taşınırın 05.08.2014 tarihli açık artırmada şikâyetçi üçüncü kişiye ihale edildiği görülmektedir.
19. Şu hâle göre ihale alıcısı ihale şartlarını ve icra dairesince KDV oranının %18 olarak belirlendiğini bilerek ihaleye katılmış ve pey sürmüştür. Bu durumda herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra KDV oranının düzeltilmesi isteminin icra mahkemesinde şikâyet yoluyla ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekir.
20. O hâlde direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerle onanması gerekmiştir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Şikâyetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının değişik gerekçe ve nedenlerle ONANMASINA,
Gerekli temyiz ilâm harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nın 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi