1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

TEBLİGATTAKİ ŞERHİN GERÇEĞE UYGUN OLUP OLMADIĞI MAHKEMECE RE'SEN DENETLENEMEZ

Gönderilme zamanı: 31 Oca 2024, 00:22
gönderen Hepsihukuk
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No : 2022/12828
Karar No : 2023/158


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 14.09.2022
SAYISI : 2022/1337 E., 2022/1879 K.

Taraflar arasındaki taşınmaz ihalesinin feshi şikayetine ilişkin uyuşmazlıktan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir.

Kararın şikayet edilenler alacaklı ve ihale alıcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; şikayet edilenlerin başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile istemin, şikayete konu taşınmazlardan tapunun 6 parselinde kayıtlı olan yönünden ihalede zarar unsuru bulunmadığından usulden reddine ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, tapunun 1 parselinde kayıtlı olan yönünden ise istemin kabulü ile ihalenin feshine hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu ile şikayet edilenler alacaklı ve ihale alıcısı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Yeliz Aziz tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET

Borçlu şikayet dilekçesinde; borçlu adına yapılan tüm tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, ihale konusu evin metre karesinin ilana fazla yazıldığını, KDV oranının yüksek belirlendiğini, şikayete konu taşınmazlardan tapunun 6 parselinde kayıtlı olanının üzerinde ev bulunmamasına rağmen satış ilanınında ev olduğunun yazıldığını, ilan askı tutanağının yanıltıcı olduğunu, şikayete konu taşınmazlardan tapunun 1 parselinde kayıtlı olanının muhammen değerinin satış ilanında 30 kuruş fazla yazıldığını ve muhtarlıkta yapılan satış ilanında hatalar bulunduğunu ileri sürerek tapunun 1 ve 6 parselinde kayıtlı taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshini talep etmiştir.

II. CEVAP

Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; borçluya yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, borçlunun ihaleden önce ihalelerden haberdar olduğunu, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan iddiaların süresi içerisinde şikayet konusu yapılmaması nedeniyle ihalenin feshi aşamasında incelenemeyeceğini, muhtarlıkta ve divanhanede yapılan ilanların usulüne uygun olduğunu ve kıymet takdirinde hata bulunmadığını ileri sürerek, şikayetin reddi ile şikayetçi aleyhine ihale bedelleri üzerinden %10 oranında para cezasına hükmedilmesini istemiştir.

Şikayet edilen ihale alıcısı cevap dilekçesinde; takip alacaklısının da işbu şikayette taraf gösterilmesi gerektiğini, borçluya yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, kıymet takdir raporu ve satış ilanlarında eksiklik bulunmadığını, satışa hazırlık işlemlerinin süresi içerisinde şikayet konusu yapılmaması nedeniyle ihalenin feshi aşamasında incelemeyeceğini ileri sürerek, şikayetin reddi ile şikayetçi aleyhine ihale bedelleri üzerinden %10 oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; aynı gün borçluya ödeme emrinin TK'nın 21/2. maddesi gereğince, 103 davetiyesinin ise TK'nın 21/1. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin, tebliğ işleminin güvenilirlik ve sıhhatine gölge düşürdüğü, aynı gün, aynı adreste, aynı kişiye farklı usullere göre tebligat yapılmasının gerçeğe uygun düşmediği, ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine TK'nın 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinden sonra, müteakip tebligatların da TK'nın 21/2. maddesine göre yapılmasının usulsüz olduğu, öte yandan şikayete konu taşınmazlardan tapunun 6 parselinde kayıtlı olanın üzerinde bilirkişi raporunda ağaçların bulunduğu belirtilmesine rağmen, satış ilanında ağaçlarla birlikte ev bulunduğunun da yazılmasının satışa iştirak edecek kişilerin doğru bilgilendirilmemesi nedeniyle fesih nedeni olarak değerlendirildiği belirtilerek, şikayetin kabulüne ve ihalelerin feshine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilenler alacaklı ve ihale alıcısı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; borçlu tarafından şikayet dilekçesinde 103 davetiyesine ilişkin tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin bir iddianın ileri sürülmediğini, ödeme emri tebligatının bila tebliğ iadesi üzerine ödeme emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanının TK'nın 21/2. maddesi gereğince tebliğinin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

Şikayet edilen ihale alıcısı istinaf dilekçesinde; alacaklı tarafından ileri sürülen istinaf nedenlerini tekrar etmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu taşınmazlardan tapunun 1 parselinde kayıtlı olan yönünden İlk Derece Mahkemesinin, ilan tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin gerekçesinin ve ihalenin feshi yönündeki kararının yerinde olduğu belirtildikten sonra, tapunun 6 parselinde kayıtlı olan yönünden ise, muhammen değerinin üzerinde bir bedele satılması nedeniyle ihalede zarar unsuru bulunmadığı ve taşınmazın üzerinde ev bulunmamasına rağmen ev olduğunun ilana yazılmasının borçlunun aleyhine bir durum olmadığından bahisle, şikayet edilenlerin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, şikayetin kısmen kabul kısmen reddine ve istemin, şikayete konu taşınmazlardan tapunun 6 parselinde kayıtlı olan yönünden ihalede zarar unsuru bulunmadığından usulden reddine ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, tapunun 1 parselinde kayıtlı olan yönünden ise istemin kabulü ile ihalenin feshine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu ile şikayet edilenler alacaklı ve ihale alıcısı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayetçi borçlu temyiz dilekçesinde; aynı satış kararı ile ihaleye çıkarılan iki taşınmazdan biri yönünden şikayetin kabulü ile ihalenin feshine, diğeri yönünden zarar unsuru bulunmadığından şikayetin usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kıymet takdir raporunun borçluya tebliğinin usulsüz olması nedeniyle tapunun 6 parselinde kayıtlı taşınmaz yönünden de zarar unsuru bulunduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir.

Şikayet edilen alacaklı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmekle birlikte tapunun 1 parselinde kayıtlı taşınmaz yönünden de davanın reddi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir.



Şikayet edilen ihale alıcısı temyiz dilekçesinde; alacaklı tarafından ileri sürülen temyiz nedenlerini tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz ihalesinin feshi şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İİK md. 134., TK md. 21/1., 21/2., Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik md. 16/2.

3. Değerlendirme

7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine, buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır.

Somut olayda, borçlunun ödeme emrinde yazılı bilinen son adresi olan "Aziziye Köyü Burdur Merkez / Burdur" adresine çıkartılan tebligatın "muhatabın adresten taşındığı" şerhi verilerek 29.9.2020 tarihinde bila tebliğ iade edilmesi üzerine bu kez aynı adresin mernis adresi olması nedeniyle 13.10.2020 tarihinde TK'nın 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, TK'nın 21/2. maddesi uyarınca çıkartılan tebligat zarfı üzerinde, tebliğ işleminin TK'nın 21/2. maddesine göre yapılacağına dair tebligatı çıkaran mercii tarafından Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında şerh verildiği, borçlunun şikayet dilekçesine ekli vekaletnamede de aynı adresin yazılı olduğu anlaşılmıştır.



Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince, aynı tarihte borçlunun aynı adresine ödeme emri tebligatının TK'nın 21/2., 103 davetiyesinin ise TK'nın 21/1. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin, tebligatın güvenilirliği ilkesine aykırı olup gerçek duruma uygun düşmediği ve bu suretle usulsüz olduğu, buna dayalı olarak takip dosyasından yapılan müteakip tebligatların da TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılması nedeniyle usulsüz olduğu belirtilerek şikayete konu taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshine karar verilmiş ve mahkemenin tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin gerekçesi Bölge Adliye Mahkemesince de benimsenmiş ise de; borçluya TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebliğ işleminin ve müteakip TK'nın 21/2. maddesi kapsamında yapılan tebligatların, borçlunun şikayet dilekçesinde, tebliğ yapılan adresten taşınmadığına ya da buranın mernis adresi olmadığına dair iddialarının bulunmaması ve bila tebliğ iade edilen tebligattaki şerhin gerçeğe uygun olup olmadığının mahkemece re'sen denetlenemeyeceği nazara alınarak, usulüne uygun olduğu anlaşılmakla birlikte, İİK'nın 103. maddesi kapsamında yapılan tebligatın, TK'nın 21/1. maddesi gereğince usulsüz olduğu görüldüğünden, mahkemenin, tebligatların çeliştiğine dair gerekçesi de isabetsizdir.



Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince; şikayete konu taşınmazlardan tapunun 6 parselinde kayıtlı olan yönünden verilen karar yerinde olmakla birlikte, 1 parselinde kayıtlı olan yönünden, şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçe gösterilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru olmayıp, borçlunun sair fesih iddiaları da yerinde olmadığından, bu taşınmaz yönünden şikayetin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Şikayet edilenler alacaklı ve ihale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 14.9.2022 tarih ve 2022/1337 E. - 2022/1879 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE,

Yatırılan temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.