1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

NAFAKA HESAPLAMA 2024 GÜNCEL

Gönderilme zamanı: 01 May 2024, 16:01
gönderen Hepsihukuk
Nafaka hesaplaması hakim tarafından birçok farklı durum değerlendirilerek yapılmaktadır. Genel Türk Medeni Kanunu uygulamalarımızda 4 çeşit nafaka türü bulunmaktadır. Bu nafaka türleri;

• Tedbir nafakası,
• İştirak nafakası,
• Yoksulluk nafakası,
• Yardım nafakası,

şeklinde olup, nafaka hesaplamada kararı verecek olan Aile Mahkemesi hakimi tarafından dikkate alınan bazı veriler ve hususlar bulunmaktadır. Nafaka nasıl hesaplanmaktadır?


Nafaka Hesaplama

İcra Takibi Öncesi Birikmiş Nafaka Alacağı ve Faizini Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik Uygulamamız ile Hesaplayabilirsiniz.


Nafaka hesaplaması birçok farklı husus incelenerek hakim tarafından yapılmaktadır. Türk medeni kanununda nafaka hesaplamasını etkileyen unsurlar belirtilmiştir. Bu hususlar ilgili davanın durumuna göre değerlendirilerek dava hakimi tarafından Nafaka tayin edilmektedir. Nafaka alacağı talep edilirken kişilerin hangi ihtiyacı karşılamak için talep ettiğini belirtmesi gerekmektedir. Kanun uygulamasında nafaka ihtiyacı olan kişilerin ihtiyaçlarına göre nafaka türleri belirlenmiştir. Genel Türk Medeni Kanununda uygulamalarımızda 4 çeşit nafaka türü bulunmaktadır. Bu nafaka türleri;


· Tedbir nafakası,

· İştirak nafakası,

· Yoksulluk nafakası,

· Yardım nafakası,




Şeklinde olup, nafaka hesaplamada kararı verecek olan Aile Mahkemesi hakimi tarafından dikkate alınan bazı veriler ve hususlar bulunmaktadır.


Nafaka Nasıl Hesaplanır?

Öncelikle belirtelim ki; taraflar, boşanma davalarında nafaka miktarı, artırma oranı, süresi, hangi cins para ile ödeneceği konusunda serbestçe anlaşma yapabileceklerdir.

Taraflar arasında serbest iradeleri ile yapılmış bir anlaşma olmaması durumunda ise; nafaka miktarı takdir ve tayini davaya bakmakla görevli olan Aile Mahkemesi hakimindedir. Bilinenin aksine, kanunlarımızda Mahkemelerce hükmedilecek nafaka miktarı konusunda bir sınır çizilmemiş, üst ya da alt sınır öngörülmemiştir.

Fakat nafaka miktarı hakim tarafından belirlenirken dikkate alınan bazı kriterler bulunmaktadır. Tarafların açtıkları boşanma davasındaki nafaka taleplerinde, nafaka artırım ya da nafaka azaltım amacıyla boşanma davasından ayrı olarak açılan nafaka davalarında; nafaka miktarı belirlenirken Aile Mahkemesi Hakimince bazı araştırmalar yapılmakta ve nafaka miktarına bu araştırmalar sonucu elde edilen bilgiler dikkate alınarak karar verilmektedir. Buna göre Aile Mahkemesi Hakimlerince hem davacı hem de davalı tarafın Sosyal ve Ekonomik durumlarını araştırmakta (SED); bu şekilde tarafların aylık olarak elde ettikleri gelirleri, maaşları ile sahip oldukları diğer tüm malvarlıkları tespit edilmektedir. Dikkate alınan diğer kriterler arasında; ortak çocuk sayısı, beslenme. barınma, eğitim, sağlık, giyinme gibi zorunlu harcama ve giderleri tutarı, ikamet edilen evlerin kira olup olmadığı, ödedikleri fatura tutarları, mesleki durumları, varsa yapmakta oldukları sağlık giderleri ve sağlık durumları, ülke ekonomik koşulları gibi birçok kriter dikkate alınmaktadır. Tarafların Tüm bunlar gözetilerek hâkim takdiriyle bir karar verilmekte, nafaka miktarı buna göre hakim tarafından uygun bir miktar tayin edilerek belirlenmektedir.


En Fazla Ne Kadar Nafaka Alınır?

Türk Hukuk sistemimize ve kanunlarımıza baktığımızda; Mahkemelerce hükmedilecek nafaka miktarı konusunda bir sınır çizilmemiştir. Yani kanunda kesin bir şekilde üst ya da alt sınır öngörülmemiştir. Taraflar bu noktada nafaka miktarı hususunda serbestçe anlaşabilecekleri gibi, aralarında anlaşma bulunmadığı durumda da davaya bakmakta olan Aile Mahkemesi hâkimi tarafından yapılacak birtakım araştırmalar sonucu hakim takdiriyle ve kanaatiyle belirlenecektir. Elbette ki Mahkeme tarafından nafaka takdir ve miktar tayini konusunda dikkate alınan bazı kıstaslar bulunmaktadır. Mahkemece bu noktada hem davacı hem de davalı tarafın Sosyal ve Ekonomik durumları, aylık elde ettikleri gelirleri, maaşları ile sahip oldukları diğer tüm malvarlıklarının tespit edilmektedir. Bunun yanında; Mahkemece tarafların ortak çocuk sayısı, beslenme. barınma, eğitim, sağlık, giyinme gibi zorunlu harcama ve giderleri tutarı, ikamet edilen evlerin kira olup olmadığı, ödedikleri fatura tutarları, mesleki durumları, varsa yapmakta oldukları sağlık giderleri ve sağlık durumları, ülke ekonomik koşulları gibi birçok kriter dikkate alınmaktadır. Tüm bunlar değerlendirilerek Mahkemece uygun bir nafaka miktarına hükmedilmektedir.

Bu noktada bir diğer önemli soru ise; hükmedilen nafakanın ilerleyen dönemde artış oranı ne şekilde olacaktır? Boşanma Avukatı ve Nafaka Avukatı olarak ülkemizin her ilinde bakmakta davalarımızda müvekkillerimizce yanıtı aranan ve en sık karşılaştığımız diğer sorulardan biridir. Yargıtay tarafından, nafaka artırım oranının TÜİK tarafından yayınlanan Üretici Fiyat Endeksi'ne (ÜFE) göre mevcut nafaka miktarının artırılması sonucu belirlenmesi gerektiği istikrarlı olarak verilen kararlarda belirtilmiştir.

Örneğin; Yargıtay’ın bir kararında, davacının özel sektörde çalıştığı ve aylık olarak 2.200 TL maaş almakta olduğu, kirada oturduğu, davalı tarafın ise fabrikada işçi olarak çalışıp, aylık 2.200 TL maaş almakta olduğu ve kira ödediği tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki boşanma davasının tarihinin 13.05.2011 olması ve nafaka artırım davasının açıldığı tarih itibariyle arada 4 yıl geçmesi nedeniyle; tarafların müşterek çocuğunun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması sonucu daha önce hükmedilen nafaka miktarının düşük kaldığı kanısına varılmıştır. Bu nedenle Mahkemece iştirak nafakasının en azından TÜİK ‘in yayınladığı ÜFE artış oranında artırılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek, yerel mahkemece düşük artırıma karar verildiği gerekçesiyle mahkemenin bu kararı bozulmuştur.


Nafaka En Az Ne Kadar Olur?

Kanunlarımızda nafaka konusunda bir üst sınır belirtilmediği gibi bir alt sınır da öngörülmemiştir. Mahkemece nafaka talebine istinaden; davadaki her iki tarafın Sosyal ve Ekonomik durumları, aylık elde ettikleri gelirleri, maaşları ile sahip oldukları diğer tüm malvarlıklarının tespiti yoluyla ve tarafların Mahkemece tarafların ortak çocuk sayısı, beslenme. barınma, eğitim, sağlık, giyinme gibi zorunlu harcama ve giderleri tutarı, ikamet edilen evlerin kira olup olmadığı, ödedikleri fatura tutarları, mesleki durumları, varsa yapmakta oldukları sağlık giderleri ve sağlık durumları, ülke ekonomik koşulları gibi birçok kriter dikkate alınarak bir karara varılmaktadır.


Boşanma Davasında Nafaka Nasıl Belirlenir?

Görülmekte olan boşanma davasında; taraflar şartları var ise maddi manevi tazminat taleplerinde bulunabilecekleri gibi aynı zamanda nafaka talebinde de bulunabileceklerdir. Nafaka türlerinden boşanma davası ile bağlantılı olan nafaka türleri; tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasıdır.


· Boşanma sırasında hükmedilecek tedbir nafakası; Dava tarihinden itibaren başlayıp, davanın kesinleştiği tarihe dek hükmolunur. Sonrasında yoksulluk nafakası olarak devam edebilir. Dava açılırken talep edilmese de sonradan da istenebilecektir. Tedbir nafakasına tarafların talebi olmasa dahi hakim tarafından kendiliğinden de hükmedilebilecektir. Üstelik tedbir nafakasına hem kadın eş için hem de erkek iş için hükmedilebilecektir.


· İştirak nafakası; Çocuğun velayeti kendisine verilmeyen eş hakkında hükmedilen nafaka türüdür. Başlangıç tarihi; boşanma kararının kesinleştiği tarihtir. Bitiş tarihi ise; çocuğun reşit olduğu tarihtir. Her çocuk için ayrı ayrı hükmedilmektedir. Müşterek çocuk reşit ise iştirak nafakasına hükmolunamaz. Boşanma kararı ile Mahkemece iştirak nafakasına hükmolunmazsa, çocuklar reşit değilse sonradan ayrı bir dava ile iştirak nafakası talep edilebilecektir. Çocuk için ödenen nafaka miktarı, çocuk 18 yaşına gelene dek devam edecektir. Çocuk 18 yaşını doldurduktan sonra da eğitim hayatına devam ederse yardım nafakası talep edebilecektir. Öte yandan taraflar anlaşmalı olarak boşanmış ise ve anlaşmalı boşanma davasında iştirak nafakası talep edilmemiş olsa bile sonradan da talep edilebilecektir. Çocuğun hakkından anne babanın vazgeçmesi mümkün değildir.


· Yoksulluk nafakası; Yoksulluk nafakası boşanma sonrası için hükmedilen nafaka türüdür. Ortada kesinleşmiş bir boşanma kararı olmalıdır. Eşlerin her ikisi de isteyebilecektir. Fakat boşanmada eşinden daha fazla kusuru olan taraf yoksulluk nafakası isteyememektedir. Eşit kusur halinde de talep edilebilecektir. Talep eden eşin boşanma sonucu yoksulluğa düşecek olması gerekmektedir.


· Yardım nafakasına da hukuki anlamda değinecek olursak; Yardım nafakası boşanma ile bağlantılı bir nafaka türü değildir. Üstsoy, altsoy ve kardeşler için hükmedilen nafaka türüdür. Aile bağları temelinden sarsıldıysa nafaka yükümü ortadan kalkar. Müşterek çocuk reşit olduğu halde eğitime devam ediyorsa yardım nafakası isteyebilecektir.


Maaşa Göre Nafaka Hesaplaması Nasıl Yapılır?

Belirtildiği üzere; kanunda ve hukuk sistemimizde nafaka hesabına dair hesap yöntemi yoktur. Taraflar miktarı konusunda ya serbest iradeleri ile anlaşma yapabilmekte ya da Mahkemece yapılacak sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucu tarafların malvarlıkları tespit edilerek, ülke ekonomik koşulları ile tarafların ekonomik koşulları, müşterek çocuğun yaşı, tarafların ve çocukların giderleri, eğitim, sağlık, ulaşım, yakıt masrafları gibi birçok gider kalemi göz önünde bulundurularak gelir ile orantılı bir şekilde takdir edilmektedir.


8500 TL Maaş Alan Ne Kadar Nafaka Verir?

Kanunda maaş üzerinden nafaka hesabına dair bir yöntem bulunmamaktadır. Taraflar kendi aralarında nafaka miktarı konusunda serbest iradeleri ile anlaşabilecekleri gibi böyle bir anlaşma söz konusu olmadığında da nafaka miktarı konusunda karar yetkisi Mahkemeye ait olacaktır. Mahkemece tarafların her ikisinin sosyal ve ekonomik durumu araştırılacak, diğer malvarlıkları tespit edilecek, ekonomik koşullar ile müşterek çocuğun yaşı, giderleri, eğitim masrafları gibi hususlar göz önünde bulundurularak gelir ile orantılı bir nafaka miktarı takdir edilecektir. Bu noktada belirtildiği gibi Mahkemece yalnızca asgari ücretlinin maaşı ve gelir durumu dikkate alınmayacak, aynı zamanda davacının da ekonomik koşulları ve gelir durumu değerlendirilerek takdir edilecektir.


10.000 TL Maaş Alan Ne Kadar Nafaka Verir?

Türk Medeni Kanunumuzda ve diğer yasalarımızda nafakanın miktarını hesaplamaya yönelik bir hesaplama yöntemi ya da sistemi düzenlenmemiştir. Dolayısıyla doğrudan gelire yönelik bir yüzde hesabı ile nafaka belirlemek mümkün değildir. Mahkemelerce, nafaka hakkında karar verecek Aile Mahkemeleri hakimlerince nafakaya hükmedilirken birçok farklı kriter değerlendirilmekte, ulaşılan bilgi ve belgeler sonrası nafaka miktarı hakkında karar verilmektedir.


Örneğin; hakimin iştirak nafakasını (müşterek çocuğun velayeti kendisine verilmeyen eş hakkında hükmedilen nafaka türü) belirlerken değerlendireceği ve dikkate alacağı kıstaslar; anne ve babanın geliri, hayat koşulları, ülke ekonomik koşulları, anne ve babanın gelirleri ile sahip oldukları ödeme güçleri şeklinde sayılabilecektir. Bu kıstaslar anne ve baba yönünden değerlendirilen kıstaslardır. Bunun yanında çocuk açısından da dikkate alınan kıstaslar bulunmaktadır. Çocuğun kişiliğine bağlı dikkate alınacak unsurlar ise; müşterek çocuğun ihtiyaçları, çocuğun yaşı, sağlık durumu, eğitimi ile ilgili şartlar ve mali durumu olarak sayılabilecektir.


Öte yandan elbette ki taraflar kendi aralarında anlaşma sağlayarak boşanma davalarında iştirak nafakasının miktarını, artış oranını, artış dönemlerini ve süresini, hangi ülke para birimine göre ödeneceğini serbestçe belirleyebilecektir.


Görüldüğü üzere maaşa göre nafaka hesabında net bir hesap yöntemi aramak mümkün değildir. Ana, baba, çocuk ve nafaka türüne bağlı birçok kıstas bulunmaktadır. Mahkemece tüm bu bahsedilen kıstaslar dikkate alınarak karar verilecektir.


Nafakaya dair kurulan hükümler kesin nitelikte değildir. Değişen ve gelişen duruma bağlı olarak da kurulan hüküm sonrasında nafaka artırım, azaltım yahut kaldırılması amacıyla ek davalar açılabilecektir.


12.000 TL Maaş Alan Ne Kadar Nafaka Verir?

Nafaka miktarının belirlenmesinde nafakaya karar verecek Aile Mahkemesi hakimliğince birçok ölçüt dikkate alınmakta ve değerlendirilmektedir. Bu sebeple doğrudan nafaka talep edilen kişinin geliri üzerinden yapılacak bir hesapla nafaka miktarı açısından sonuca varmak mümkün değildir. Her bir dava, tarafların durumu, müşterek çocuğun ihtiyaçları somut olaya göre değerlendirilmekte ve bu şekilde karar verilmektedir. Taraflar kendileri aralarında nafaka hususunda anlaşmaya varabilecekleri gibi anlaşmaya varamadıkları takdirde Mahkeme hakiminden nafaka miktarının belirlenmesini talep edebileceklerdir. Nafaka miktarı belirlenirken; anne ve babanın geliri, giderleri, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, giderleri, sağlık durumu, ülke ekonomik şartları gibi birçok etmen değerlendirilmektedir.


Peki Mahkemece hükmedilen nafakayı ödemede güçlük ve aksama yaşanması durumunda ne olacaktır? Asgari ücretle, 10.000 TL maaşla, 12.000 TL maaşla çalışmakta olan nafaka yükümlüsü nafakayı ödemede sorun yaşarsa, birikmiş nafaka borcu bulunursa bu durumda ne olacaktır?


Örneğin; nafaka yükümlüsü işçinin almakta olduğu maaşa nafaka borcu nedeniyle haciz konulması mümkün müdür? Bilindiği üzere; 4857 sayılı İş Kanunumuzun 35. maddesi uyarınca çalışan işçinin almakta olduğu maaşın 1/4 oranından fazlasının haczedilmesi mümkün değildir. Fakat Yargıtay tarafından verilen kararlar uyarınca; belirtmek gerekir ki, nafaka borcu öncelikli alacak olması nedeniyle, aylık ödenmesi gereken nafakanın tamamı; nafaka borçlusunun almakta olduğu aylık gelirinden tahsil edildikten sonra, biriken nafaka alacağı için de, maaşın geri kalan kısmının 1/4 ü üzerine başkaca adi alacaklar gibi varsa konulan diğer hacizler sonlandıktan sonra kesilebilecektir.


Nafaka borçlusunun ekonomik gücünde meydana gelen değişimler mevcut ise değişen sebeplere bağlı olarak Nafaka Artırım Davası ya da Nafaka Kaldırım Davası açılabilecektir.


15.000 TL Maaş Alan Ne Kadar Nafaka Verir?

Bir boşanma davası açıldığında, boşanma davası görülüp karar verilene dek ve hatta kararının kesinleşmesine kadar, evlilik birliği halen devam ediyor sayılacağından, eşlerin birbirlerine bakma yükümlülüğü de devam edecektir. Elbette ki bu bakım yükümlülüğü tarafların mali güçleri oranında devam edecektir. Örneğin; boşanma davası sırasında tedbir nafakasına ilişkin herhangi bir talep olmasa dahi, ihtiyaç halinde olan ve mali gücü zayıf olan taraf lehine şartları oluştuğu sürece hâkimin kendiliğinden tedbir nafakasına hükmetmesi mümkündür. Fakat Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir kararında; eşlerin ekonomik güçlerinin birbirine yakın olması durumu söz konusu olduğunda tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkabileceğinin söylenebileceğine hükmetmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2-2287/627 T. 30. 05. 2019)


Örneklerden de görüleceği üzere her somut olay, her durum farklılık göstermekte dolayısıyla nafaka miktarı hakkında karar verecek Aile Mahkemesi hakimince birçok ölçüt değerlendirilerek nafakaya ve nafaka miktarına karar verilecektir. Bu anlamda nafaka miktarını belirlemede yalnızca bir tarafın geliri ve yalnızca gelirinin miktarı değerlendirmeye alınamayacaktır. Değerlendirilmesi gereken başkaca birçok etmen bulunmaktadır. Bu ermenler talep edilen nafaka türü, tarafların gelirleri, giderleri, ödeme güçleri, başkaca bakmakla yükümlü olduğu kişi ya da kişilerin bulunup bulunmadığı, müşterek çocuk için nafaka talep ediliyorsa, sayılan kıstaslar dışında çocuğun yaşı, sağlık durumu, eğitim durumu, giderleri gibi birçok ölçüt de göz önünde bulundurulacaktır.


20.000 TL Maaş Alan Ne Kadar Nafaka Verir?

Belirtmek gerekir ki; nafaka hesaplamada kararı verecek olan Aile Mahkemesi hâkimi tarafından dikkate alınan bazı veriler ve hususlar bulunmaktadır.

Tarafların yaşam koşulları, gelirleri, müşterek çocukları bulunup bulunmadığı, var ise kaç müşterek çocuk bulunduğu, çocuğun eğitim durumu, yaşı, sağlık durumu, tarafların giderleri, ek gelirleri olup olmadığı, bakmakla yükümlü bulundukları başkaca kişi yahut kişiler olup olmadığı, ekonomik koşullar, sahip olunan malvarlığı dahil birçok ölçüt nafaka miktarı tayininde dikkate alınmaktadır. Bu sebeple yalnızca bir tarafın gelirine bağlı nafaka miktarı tespitinin mümkün olduğunu söylemek hukuki anlamda doğru olmayacaktır.

Tarafların kendi iradeleri ile nafaka miktarı konusunda serbestçe anlaşma yapmaları da mümkündür. Fakat bir uyuşmazlık bulunduğunda Aile Mahkemesi hakimince tek bir ölçüte bağlı kalmaksızın belirlen konularda araştırma ve değerlendirme yapılarak nafaka tayinine ve miktarına karar verilecektir. Bazı durumlarda tarafların talebi olmasa da, Mahkeme hakimince tedbiren ve kendiliğinden nafaka ödenmesine karar verilebilecektir. Örneğin ‘’tedbir nafakası’’ bu türden bir nafakadır. Üstelik tedbir nafakasına hem kadın eş için hem de erkek eş için hükmedilebilecektir.