5. Hukuk Dairesi 2016/18133 E. , 2018/8924 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
5. Hukuk Dairesi 2016/18133 E. , 2018/8924 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; davalı idare tarafından, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 411 ada ve 10 parsel sayılı taşınmaza, 07.07.1953 tarih 1953/177 sayılı Menafii Umumiye kararına istinaden, ... ... yolunun şehre bağlanmasının temini için fiilen el atıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.Bu itibarla;
Dava konusu taşınmaza, davalı idare tarafından, 09.10.1956 tarihinden önce el atıldığı ileri sürüldüğünden, dava konusu taşınmaza yol olarak ne zaman el atıldığı, yolda genişleme olup olmadığı olgusunun kesin olarak belirlenmesi gerektiğinden , ilgili resmi kuruluşlardan dava konusu taşınmazın 1956 öncesi hava fotoğrafları temin edilerek, refakate re'sen alınacak hava fotogrometri uzmanı bilirkişiler eşliğinde mahallinde keşif yapılarak, hava fotoğrafları üzerinde dava konusu taşınmazın konumu da işaretlettirilmek suretiyle ve tarafların dava konusu taşınmaza el atma ile ilgili her türlü delili de sorulup, taşınmaza fiilen hangi tarihte el atıldığı kesin olarak saptanıp,
Dava konusu taşınmaza 09.10.1956 tarihinden sonra el atıldığının tespiti halinde; işin esasına girilerek sonucuna göre;
Dava konusu taşınmaza 09.10.1956 tarihinden önce el atıldığının tespiti halinde ise;
Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağı ve tapu kaydı ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilip, 09.10.1956 tarihi ile 221 sayılı Kanun uyarınca dava hakkının sona erdiği 12.01.1963 tarihine kadar yapılan kadastro tespiti ile malik adına tapu kaydı oluşturulduğu anlaşıldığı takdirde davanın reddine,
Dava konusu taşınmazın 221 sayılı kanun uyarınca dava hakınının sona erdiği 12.01.1963 tarihinden sonra, kadastro çalışmaları ile malik adına tescil edildiği anlaşıldığı takdirde ise işin esasına girilerek sonucuna göre,
Karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; davalı idare tarafından, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 411 ada ve 10 parsel sayılı taşınmaza, 07.07.1953 tarih 1953/177 sayılı Menafii Umumiye kararına istinaden, ... ... yolunun şehre bağlanmasının temini için fiilen el atıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.Bu itibarla;
Dava konusu taşınmaza, davalı idare tarafından, 09.10.1956 tarihinden önce el atıldığı ileri sürüldüğünden, dava konusu taşınmaza yol olarak ne zaman el atıldığı, yolda genişleme olup olmadığı olgusunun kesin olarak belirlenmesi gerektiğinden , ilgili resmi kuruluşlardan dava konusu taşınmazın 1956 öncesi hava fotoğrafları temin edilerek, refakate re'sen alınacak hava fotogrometri uzmanı bilirkişiler eşliğinde mahallinde keşif yapılarak, hava fotoğrafları üzerinde dava konusu taşınmazın konumu da işaretlettirilmek suretiyle ve tarafların dava konusu taşınmaza el atma ile ilgili her türlü delili de sorulup, taşınmaza fiilen hangi tarihte el atıldığı kesin olarak saptanıp,
Dava konusu taşınmaza 09.10.1956 tarihinden sonra el atıldığının tespiti halinde; işin esasına girilerek sonucuna göre;
Dava konusu taşınmaza 09.10.1956 tarihinden önce el atıldığının tespiti halinde ise;
Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağı ve tapu kaydı ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilip, 09.10.1956 tarihi ile 221 sayılı Kanun uyarınca dava hakkının sona erdiği 12.01.1963 tarihine kadar yapılan kadastro tespiti ile malik adına tapu kaydı oluşturulduğu anlaşıldığı takdirde davanın reddine,
Dava konusu taşınmazın 221 sayılı kanun uyarınca dava hakınının sona erdiği 12.01.1963 tarihinden sonra, kadastro çalışmaları ile malik adına tescil edildiği anlaşıldığı takdirde ise işin esasına girilerek sonucuna göre,
Karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.