BİRİKMİŞ NAFAKA BORCUNDA MÜKERRER TAKİP YAPILDIĞI İDDİASI...
Gönderilme zamanı: 09 Kas 2021, 13:30
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
Esas: 2012/29465
Karar: 2013/5766
BİRİKMİŞ NAFAKA BORCUNUN DÖNEMSEL OLARAK BELİRTİLMESİ
BİRİKMİŞ NAFAKA BORCUNDA MÜKERRER TAKİP YAPILDIĞI İDDİASI
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
...2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/327 E. Sayılı dosyasında 21.07.2010 tarihli ara kararla hükmettiği tedbir nafakasının tahsili amacıyla borçlu aleyhine ...İcra Müdürlüğü'nün 2010/3034 E. Sayılı takip dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Daha sonra boşanma davasına ilişkin ilamın kesinleşmeden dosyaya konulduğu anlaşılmakla dosyanın sehven işlemden kaldırıldığı belirtilerek takip dosyası yenilenmiş ve 2012/651 E. Sayısı ile takibe devam edilerek borçluya bakiye borç muhtırası gönderilmiştir.
Boşanma davasının sonuçlanması üzerine ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/327 E, 2011/503 K. Sayılı ilamına istinaden bu kez borçlu aleyhine ...İcra Müdürlüğü'nün 2011/2384 E. Sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatılmıştır.
Borçlu tarafından daha önce de mükerrer takip şikayetinde bulunulmuş, ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11.09.2012 tarihli 2012/49 E, 2012/47 K. Sayılı kararı ile ilamlı icra takibine konu 14.05.2010-27.10.2010 tarihleri arasındaki birikmiş nafaka ve faize ilişkin takibin iptaline, 14.10.2011-14.11.2011 tarihleri arasındaki birikmiş nafaka alacağına ilişkin takibin iptaline dair talebin reddine karar verilmiştir.
...İcra Müdürlüğü'nün 2012/651 E. Sayılı dosyasında devam eden genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde 22.10.2010 tarihinden itibaren ödenmeyen nafaka alacağının tahsili talep edilmiş, talebin hangi tarihleri kapsadığı açık şekilde belirtilmemiş, yine 18.07.2012 tarihli bakiye borç muhtırasında da birikmiş nafaka borcunun hangi ay ve dönemleri kapsadığı ayrıntılı ve açık şekilde belirtilmemiştir. Borçlu aleyhine ...İcra Müdürlüğü'nün 2011/2384 E. Sayılı dosyası ile nafaka alacağına dayalı ilamlı icra takibi de söz konusu olduğundan ilamsız icra takibine konu nafaka alacağının dönemlerinin açık bir şekilde belirtilmesi ve ilamlı icra takibine konu nafaka alacağı dönemlerinden farklı olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerekir.
Bu nedenlerle, borçlunun mükerrer takip yapıldığı iddiası gözönüne alınarak her iki icra takibine konu nafaka alacağı dönemleri ve nafaka alacağı miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılarak denetime elverişli bilirkişi raporu sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mükerrer ödemenin söz konusu olması halinde mahsubunun istenebileceğinden bahisle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Esas: 2012/29465
Karar: 2013/5766
BİRİKMİŞ NAFAKA BORCUNUN DÖNEMSEL OLARAK BELİRTİLMESİ
BİRİKMİŞ NAFAKA BORCUNDA MÜKERRER TAKİP YAPILDIĞI İDDİASI
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
...2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/327 E. Sayılı dosyasında 21.07.2010 tarihli ara kararla hükmettiği tedbir nafakasının tahsili amacıyla borçlu aleyhine ...İcra Müdürlüğü'nün 2010/3034 E. Sayılı takip dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Daha sonra boşanma davasına ilişkin ilamın kesinleşmeden dosyaya konulduğu anlaşılmakla dosyanın sehven işlemden kaldırıldığı belirtilerek takip dosyası yenilenmiş ve 2012/651 E. Sayısı ile takibe devam edilerek borçluya bakiye borç muhtırası gönderilmiştir.
Boşanma davasının sonuçlanması üzerine ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/327 E, 2011/503 K. Sayılı ilamına istinaden bu kez borçlu aleyhine ...İcra Müdürlüğü'nün 2011/2384 E. Sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatılmıştır.
Borçlu tarafından daha önce de mükerrer takip şikayetinde bulunulmuş, ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11.09.2012 tarihli 2012/49 E, 2012/47 K. Sayılı kararı ile ilamlı icra takibine konu 14.05.2010-27.10.2010 tarihleri arasındaki birikmiş nafaka ve faize ilişkin takibin iptaline, 14.10.2011-14.11.2011 tarihleri arasındaki birikmiş nafaka alacağına ilişkin takibin iptaline dair talebin reddine karar verilmiştir.
...İcra Müdürlüğü'nün 2012/651 E. Sayılı dosyasında devam eden genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde 22.10.2010 tarihinden itibaren ödenmeyen nafaka alacağının tahsili talep edilmiş, talebin hangi tarihleri kapsadığı açık şekilde belirtilmemiş, yine 18.07.2012 tarihli bakiye borç muhtırasında da birikmiş nafaka borcunun hangi ay ve dönemleri kapsadığı ayrıntılı ve açık şekilde belirtilmemiştir. Borçlu aleyhine ...İcra Müdürlüğü'nün 2011/2384 E. Sayılı dosyası ile nafaka alacağına dayalı ilamlı icra takibi de söz konusu olduğundan ilamsız icra takibine konu nafaka alacağının dönemlerinin açık bir şekilde belirtilmesi ve ilamlı icra takibine konu nafaka alacağı dönemlerinden farklı olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerekir.
Bu nedenlerle, borçlunun mükerrer takip yapıldığı iddiası gözönüne alınarak her iki icra takibine konu nafaka alacağı dönemleri ve nafaka alacağı miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılarak denetime elverişli bilirkişi raporu sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mükerrer ödemenin söz konusu olması halinde mahsubunun istenebileceğinden bahisle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.