5. Hukuk Dairesi 2017/22867 E. , 2018/4733 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
5. Hukuk Dairesi 2017/22867 E. , 2018/4733 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu ... Mahallesi 44986 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak, davacılara 64291 ada 1, 64306 ada 2, 64288 ada 1, 64290 ada 1, 64299 ada 1 parsellerden pay tahsis edildiği ve davacılar adına yeni tapu kayıtlarının oluştuğu anlaşılmıştır.Bu itibarla; şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları tespit edildikten sonra, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre;
2- Dava konusu taşınmaza fiilen yol olarak el atıldığı ve el atılmayan kısımlarının imar planında park alanında kaldığı anlaşıldığından, yol olarak el atılan kısma ilişkin terkinine, el atılmamakla birlikte park alanı olarak planlanan kısımlarının tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-İlk kararda davacılardan ... yönünden malik olmadığı gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş ve bu karar bozma konusu edilmeyerek kesinleşmiş olduğu halde mahkemece temyiz incelemesine esas iş bu kararında bahsi geçen davacı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu ... Mahallesi 44986 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak, davacılara 64291 ada 1, 64306 ada 2, 64288 ada 1, 64290 ada 1, 64299 ada 1 parsellerden pay tahsis edildiği ve davacılar adına yeni tapu kayıtlarının oluştuğu anlaşılmıştır.Bu itibarla; şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları tespit edildikten sonra, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre;
2- Dava konusu taşınmaza fiilen yol olarak el atıldığı ve el atılmayan kısımlarının imar planında park alanında kaldığı anlaşıldığından, yol olarak el atılan kısma ilişkin terkinine, el atılmamakla birlikte park alanı olarak planlanan kısımlarının tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-İlk kararda davacılardan ... yönünden malik olmadığı gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş ve bu karar bozma konusu edilmeyerek kesinleşmiş olduğu halde mahkemece temyiz incelemesine esas iş bu kararında bahsi geçen davacı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.