1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

5. Hukuk Dairesi 2016/18498 E. , 2018/3318 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
5. Hukuk Dairesi 2016/18498 E. , 2018/3318 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;... Belediye Başkanlığının 07.10.2015 gün ve 192569 sayılı cevabi yazısında, dava konusu taşınmazın plansız alanda kaldığını, 1/5000’lik plan çalışmalarının devam ettiğini bildirmiş, belediye hizmetlerinden yararlanıp, yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı hususlarında bilgi verilmemiştir. Aynı amaçla kamulaştırılan ve dava konusu... Mahallesi 178 parsel sayılı taşınmaz ile benzer konumda, 100 metre mesafede bulunan 163 ve 165 parsel sayılı taşınmazların ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/369-2016/168 E/K sayılı dosyasına sunulan...Belediye Başkanlığının cevabi yazısında 163 ve 165 parsel sayılı taşınmazların belediye sınırları içerisinde oldukları ve belediye hizmetlerinden faydalandıklarının bildirildiği, bu itibarla dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin belediye hizmetlerinden yararlandığı ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün Parsel Sorgulama Uygulama sitesinden edinilen bilgilerden etrafının meskun olduğu görülmüş olup, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu anlaşılmıştır.Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.