2. Hukuk Dairesi 2016/20726 E. , 2018/8226 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
2. Hukuk Dairesi 2016/20726 E. , 2018/8226 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davalı erkek vekiline gerekçeli kararın, aynı adreste katibi imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Vekil adına işçisine yapılan bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, tebligatın yapılması gereken avukatın, tevziat sırasında belirtilen adreste olup olmadığı başka bir anlatımla, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda tebliğ işlemi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür. (HGK'nun 30.01.2013 Tarih, 2012/6-644 esas - 2013/164 karar sayılı ilamı).
Davacı kadının temyiz başvuru dilekçesi davalı erkek vekiline tebliğine ilişkin mazbatada tebligatın 'Avukat ... ' imzasına yapıldığı yazılıdır. Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur veya müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır (Teb. K. m. 17). Davalı vekiline çıkartılan tebligatın işyerinde başka bir avukata yapılması, tebligatın muhatabı olan avukatın belirlenen adreste olup olmadığının ve tebligatın niçin kendine yapılmadığının tebliğ evrakında belirtilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda tebliğ işlemi usule aykırıdır. Gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesinin davalı vekiline Tebligat Kanununun 17. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliği ve yasal süre beklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesini İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 27.06.2018 (Çrş.)
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davalı erkek vekiline gerekçeli kararın, aynı adreste katibi imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Vekil adına işçisine yapılan bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, tebligatın yapılması gereken avukatın, tevziat sırasında belirtilen adreste olup olmadığı başka bir anlatımla, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda tebliğ işlemi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür. (HGK'nun 30.01.2013 Tarih, 2012/6-644 esas - 2013/164 karar sayılı ilamı).
Davacı kadının temyiz başvuru dilekçesi davalı erkek vekiline tebliğine ilişkin mazbatada tebligatın 'Avukat ... ' imzasına yapıldığı yazılıdır. Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur veya müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır (Teb. K. m. 17). Davalı vekiline çıkartılan tebligatın işyerinde başka bir avukata yapılması, tebligatın muhatabı olan avukatın belirlenen adreste olup olmadığının ve tebligatın niçin kendine yapılmadığının tebliğ evrakında belirtilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda tebliğ işlemi usule aykırıdır. Gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesinin davalı vekiline Tebligat Kanununun 17. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliği ve yasal süre beklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesini İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 27.06.2018 (Çrş.)