İCRA TAKİBİNİN İPTALİ TALEBİ KONUSU İTİBARİYLE FARKLI BİR KARAR
Gönderilme zamanı: 09 Kas 2021, 13:43
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2013/16659
Karar No : 2013/23715
♦TİCARİ MÜMESSİL
♦TİCARİ MÜMESSİLİN KAMBİYO SENEDİ DÜZENLEMESİ
♦ŞİRKETİ MÜNFERİDEN TEMSİL VE İLZAMA YETKİLİ KILINMA
♦İCRA TAKİBİNİN İPTALİ TALEBİ
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu vekilinin süresinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, bono altındaki imzanın bono düzenleme yetkisine haiz şirket temsilcisi olan M.Ö.A. ya ait olmadığını diğer şirket temsilci M.T.E. E.'a ait olduğunu belirterek borca itiraz ettiği, diğer şikayet sebeplerini de ileri sürerek icra mahkemesinden takibin iptalini istediği anlaşılmıştır.
Takip dayanağı bonoda borçlu şirket adına atılan keşideci imzasının M.T.E. ya ait olduğu tartışmasızdır. 13.10.2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilen ortaklar kurulu kararıyla M.T.E.nin 10 yıl süreyle şirketi geniş anlamda ve münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındığı görülmüştür. B.K.'nun 449. maddesine göre ticari mümessil, bir ticarethane veya fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müessese sahibi tarafından, işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak vekaleten imza koymak üzere sarih veya zımni kendisine mezuniyet verilen kimsedir. Aynı kanunun 450/1. maddesinde de ticari mümessilin, hüsnüniyet sahibi 3. şahıslara karşı, müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun namına müessesenin gayesine dahil olan bütün tasarrufları yapmak salahiyetini haiz sayıldığı belirtilmiştir. Dolayısıyla, ticari mümessilin kambiyo senedi düzenlemesi için ayrıca yetki verilmesi gerekmediğinden, M.T.E. nin imzaladığı bonodan dolayı takip borçlusu şirket sorumludur.
O halde, mahkemece, itirazın reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Esas No : 2013/16659
Karar No : 2013/23715
♦TİCARİ MÜMESSİL
♦TİCARİ MÜMESSİLİN KAMBİYO SENEDİ DÜZENLEMESİ
♦ŞİRKETİ MÜNFERİDEN TEMSİL VE İLZAMA YETKİLİ KILINMA
♦İCRA TAKİBİNİN İPTALİ TALEBİ
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu vekilinin süresinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, bono altındaki imzanın bono düzenleme yetkisine haiz şirket temsilcisi olan M.Ö.A. ya ait olmadığını diğer şirket temsilci M.T.E. E.'a ait olduğunu belirterek borca itiraz ettiği, diğer şikayet sebeplerini de ileri sürerek icra mahkemesinden takibin iptalini istediği anlaşılmıştır.
Takip dayanağı bonoda borçlu şirket adına atılan keşideci imzasının M.T.E. ya ait olduğu tartışmasızdır. 13.10.2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilen ortaklar kurulu kararıyla M.T.E.nin 10 yıl süreyle şirketi geniş anlamda ve münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındığı görülmüştür. B.K.'nun 449. maddesine göre ticari mümessil, bir ticarethane veya fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müessese sahibi tarafından, işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak vekaleten imza koymak üzere sarih veya zımni kendisine mezuniyet verilen kimsedir. Aynı kanunun 450/1. maddesinde de ticari mümessilin, hüsnüniyet sahibi 3. şahıslara karşı, müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun namına müessesenin gayesine dahil olan bütün tasarrufları yapmak salahiyetini haiz sayıldığı belirtilmiştir. Dolayısıyla, ticari mümessilin kambiyo senedi düzenlemesi için ayrıca yetki verilmesi gerekmediğinden, M.T.E. nin imzaladığı bonodan dolayı takip borçlusu şirket sorumludur.
O halde, mahkemece, itirazın reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.