1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Hacizden evvel mülkiyetin üçüncü kişiye geçmesi

Gönderilme zamanı: 09 Kas 2021, 13:46
gönderen Hepsihukuk
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ


Esas No : 2012/10091
Karar No : 2012/8929

♦İSTİHKAK DAVASI
♦ŞİKAYET


DAVA : Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı (üçüncü kişi) vekili, Kadıköy 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/8120 Esas sayılı dosyasında trafik kaydına 23.2.2010'da haciz konulan 34 ... ... plaka sayılı aracın davacı tarafından noterde yapılan sözleşme ile 7.7.2009'da satın alındığını, böylece hacizden önce mülkiyetin üçüncü kişiye geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulüyle haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı (alacaklı) vekili, davaya konu aracın borçlu adına kayıtlı olması nedeni ile haciz şerhi konulduğunu, davanın 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde açılmadığını, takip tarihinden sonra yapılan satışın da kötü niyetli kabul edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.


Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre: davaya konu aracın trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile davacı tarafından satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce üçüncü kişiye geçtiği, buna yönelik şikayetin süreye bağlı olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüyle haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, üçüncü kişi tarafından mülkiyet hakkına dayalı olarak İİK'nun 96. vd. maddeleri uyarınca istihkak davası olarak açılmıştır.

Mahkeme de tensip tutanağında ve gerekçeli karar başlığında dava türünü istihkak olarak değerlendirmiştir. İİK'nun 97/11. maddesi kapsamında genel hükümler dahilinde basit yargılama usulünü uygulayarak duruşmalı inceleme yapmış, ancak karar içeriğinde davanın süresiz şikayet niteliğinde bulunduğunu değerlendirmiştir.

Şikayet ve istihkak davası farklı yargılama usullerine tabidir, harç ve vekalet ücreti de davanın türüne göre hesaplanacaktır.

Somut olayda, uyuşmazlık konusu üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.

İstihkak iddiası İİK'nun 96/3. maddesine göre 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde ileri sürülmelidir. Üçüncü kişi doğrudan dava açma yolunu seçtiğine göre bu sürenin başlangıcında haczi öğrenme tarihinin tespiti önem taşımaktadır.

Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün 7.6.2011 tarihli yazısında davacının 14.7.2009'da aracın adına tescili için başvurduğu belirtildiğine göre haczi öğrenme tarihini belirleyebilmek için araç tescil başvuru formalarının temin edilip öncelikle süre yönünden dava şartlarının değerlendirilmesi, süresinde olduğu belirlenirse işin esasına girilmesi gerekmektedir.

Belirtilen hususlar dikkate alınmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 10.9.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.