1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

5. Hukuk Dairesi 2018/12593 E. , 2019/9389 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
5. Hukuk Dairesi 2018/12593 E. , 2019/9389 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan rapor yasa hükümlerine uygun değildir. Şöyle ki;
Arsa niteliğindeki ... ilçesi 64 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanarak belirlenen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesi gerekirken, değerlendirme (tescil) tarihi olan 12.01.1989 tarihinden sonraki satışların emsal alınması suretiyle bedel belirlenmesi nedeniyle rapor hükme esas alınacak nitelikte değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve imar uygulamasının tescil tarihinden önceki ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu
taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.