11. Hukuk Dairesi 2019/1383 E. , 2019/7980 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2019/1383 E. , 2019/7980 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)


TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Hopa Asliye Hukuk Mahkemesi verilen 08/10/2018 tarih ve 2018/73-2017/88 sayılı ek kararın Yargıtay'ca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı banka ile imzaladığı genel kredi sözleşmesi kapsamında farklı tarihlerde kredi kullandığını, kredi kullandırırken davalı bankanın istihbarat ve operasyon masrafı adı altında 5.198,53 TL kesinti yapıldığını, yapılacak kesintilerle ilgili müvekkilinin bilgilendirilmediğini ve tek taraflı olarak haksız şart içeren sözleşmeye dayanarak kesintilerin yapıldığını ileri sürerek haksız ve yersiz olarak kesilen 5.198,53 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı vekili; davacının tacir olup sözleşme imzalanmadan önce kapsamı konusunda bilgilendirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin 6.3 nolu maddesinde istihbarat, inceleme ve ekspertiz ücretlerinin tahsil edilebileceği ancak bunun tarafların karşılıklı olarak belirleyecekleri ücretler dahilinde olacağı belirtildiği, bu hükmün sözleşmenin diğer tarafı müşterilerce değiştirilmesi engellenecek bir biçimde sözleşmenin bütünü içerisinde bırakıldığı, anılan maddenin genel işlem şartı niteliğinde olmadığı sözleşmeyi hazırlayan banka tarafından ispat edilemediği, tarafların sözleşmeye uygun olarak ücret ve oran belirlediklerine dair bir delil bulunmadığı, 23.11.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda gösterilen diğer bankaların ücret uygulamaları göz önüne alındığında davacıdan tahsil edilen ücretlerin daha fazla olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 5.198,53 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, 08.10.2018 tarihli ek kararda temyiz dilekçesi süresinde verilmediği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Ek kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Davalı Banka vekilinin ek karara yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde; davalı vekiline gerekçeli karar 04.06.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, tebliğ mazbatasında davacı vekilinin hangi sebeple tevziat saatlerinde tebligat adresinde bulunmadığı yazılmadığı gibi, evrakı tebellüğ eden kişinin de tebligat muhatabı olan avukatın çalışanı olduğu hususu tebliğ mazbatasından anlaşılamadığından gerekçeli kararın Tebligat Kanunu hükümlerince usulüne göre tebliğ edilmediği, bu durumda davacının temyiz dilekçesini verdiği tarih itibariyle temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla, mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 08.10.2018 tarihli ek kararının bozularak kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı Banka vekilinin asıl karara yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince; dava, kredi sözleşmesi nedeniyle kredi istihbarat ve operasyon ücreti adı altında banka tarafından yapılan tahsilatın iadesi istemine ilişkindir. Dairemiz 2016/895 E. 2017/638 K. 18.01.2017 tarihli kararında; sözleşme hükümlerinde 6098 sayılı TBK uyarınca genel işlem koşullarının varlığının aranıp aranmayacağı tartışılıp, sözleşme uyarınca tahsil edilen ücretlerin verilen bir hizmetin karşılığı olup olmadığı, bu ücretlerin emsal banka uygulamalarına uygun olup olmadığını değerlendiren bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerektiğinden davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada bozma gereği yerine getirilerek, bankanın yaptığı tahsilatlar karşılığı verdiği hizmetin tespit edilip, bu hizmetler için dava konusu kredinin türü, miktarı, vadesi ile aynı olan diğer banka emsal uygulamalarının araştırılıp, emsal banka uygulamaları uyarınca davalı bankanın tahsil etmekte haklı olduğu makul oranın belirlenerek neticesine göre karar verilmesi gerekirken, banka tarafından herhangi bir himzetin verilip verilmediğini tespit etmeyen ve banka hizmetlerinin karşılığı olan makul ücret oranını emsal banka uygulamalarına göre tespit etmeyen bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 08.10.2018 tarihli davalı vekilinin temyiz isteminin reddine dair ek kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön