Alacaklının Gösterdiği Adreste Haciz Yapılmasının Zorunlu Olduğu - Görevi İhmal


Menkul ve Gayrimenkul Haczi, Kıymet Takdiri ve Muhafazası, Yediemin İşlemleri, Haczi Kabil Olan ve Olmayan Mallar, İstihkak İddiaları, Hapis Hakkı Uygulamaları.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C. YARGITAY
4.Ceza Dairesi

Esas: 2004/7934
Karar: 2006/9415
Karar Tarihi: 17.04.2006

ÖZET: İcra müdür yardımcısı olan sanığın alacaklı vekilinin gösterdiği yerde haciz yapmak zorunda olduğu halde, o yerde borçlunun oturmadığı gerekçesiyle haciz yapmayarak görevi savsama suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında 765 ve 5237 sayılı Ceza Yasaların lehe olan hükümlerinin belirlenerek uygulanması gerekir.

(2004 S. K. m. 85) (765 S. K. m. 230) (5237 S. K. m. 7, 257) (5252 S. K. m. 9)

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine güre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak; icra müdür yardımcısı olan sanığın İcra İflâs Yasası'nın 85. maddesi uyarınca alacaklı vekilinin gösterdiği yerde haciz yapmak zorunda olduğu halde, o yerde borçlunun oturmadığı gerekçesiyle haciz yapmayarak görevi savsama suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında 5237 sayılı TCY'nin 7/2 ve 5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddeleri hükümleri gereğince 765 ve 5237 sayılı Ceza Yasaları'nın lehe olan hükümlerinin belirlenerek uygulanması zorunluluğu,

Bozmayı gerektirmiş ve katılan Metin vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp so*nuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.04.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/1059
K. 2005/3883
T. 28.2.2005

• HACİZ UYGULAMA MECBURİYETİ ( İcra Müdürünün - Haciz Uygulanması İstenen Adresin Borçluya Ait Olmadığı Yönündeki Gerekçeyle Haciz Talebinin Reddedilemeyeceği )
• ŞİKAYET ( İcra Müdürünün Haciz Uygulama Mecburiyeti - Haciz İstenen Adresin Borçluya Ait Olmadığı Yönündeki Gerekçeyle Haciz Talebinin Reddedilemeyeceği )
• İCRA MÜDÜRÜNÜN HACİZ UYGULAMA MECBURİYETİ ( Haciz Uygulanması İstenen Adresin Borçluya Ait Olup Olmadığının İcra Memuru Tarafından Araştırılamayacağı )

2004/m.79/1,85/1

ÖZET : Gerek İİK.nun 79. maddesinde, gerekse 85. maddesinde yer alan ifadelerden ortaya çıkan sonuç, İcra Müdürüne haciz uygulanması konusunda bir takdir yetkisi tanınmadığıdır. İcra müdürünün haciz uygulamasından sonra 3. kişilerin istihkak iddiasında bulunmaları mümkündür. İcra mahkemesinin kararında yer alan ve haciz istenen adresin, borçluya ait olmadığı yönündeki gerekçe, istihkak davası sırasında tartışılacak hususları içermektedir. O halde, şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Haciz, cebri icra organı tarafından yapılan Devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, sözkonusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara İcra memuru tarafından hukuken el konulmasıdır. İcra Dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi yapması gerekir. ( madde 79/1 ) İcra Müdürlüğünce, ( borçlunun kendi yedinde veya 3. şahısta bulunan menkul malları ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana alacak, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı ) haczedilecektir. ( madde 85/1 )

Gerek İİK.nun 79. maddesinde, gerekse 85. maddesinde yer alan ifadelerden ortaya çıkan sonuç, İcra Müdürüne haciz uygulanması konusunda bir takdir yetkisi tanınmadığıdır. ( HGKnun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-202 E. 2004/196 K. )

İcra Müdürünün haciz uygulamasından sonra 3. kişilerin istihkak iddiasında bulunmaları mümkündür. İcra Mahkemesinin kararında yer alan ve haciz istenen adresin borçluya ait olmadığı yönündeki gerekçe, istihkak davası sırasında tartışılacak hususları içermektedir. O halde, şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 28.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.



12. Hukuk Dairesi 2013/10605 E. , 2013/19613 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul 23. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2013/85-2013/99

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından borçlular hakkında çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiği, aynı çeklerle ilgili olarak alınan ihtiyati haciz kararı uyarınca alacaklının gösterdiği adreste haciz işlemi yapılmak istendiğinde icra müdürlüğünce adreste 3. kişinin olduğu ve 3. kişi vekilinin beyanlarının haciz tutanağına geçirilmek suretiyle haciz işleminin gerçekleştirilmediği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 79/1 maddesi gereğince, İcra Dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi yapması gerekir. Yine Aynı Kanunun 85/1 maddesi gereğince, İcra Müdürlüğünce, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta bulunan menkul malları ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana para, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı, haczedilecektir. (HGK. nun 10.06.2009 tarih, 12-213/244 sayılı kararı)

Buna göre kural olarak icra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir taktir yetkisi bulunmadığının kabulü gerekir. Ancak kural bu olmakla birlikte, İİK. nun 82.maddesine 02.07.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun’un 16.maddesi ile eklenen son fıkra da yer alan“İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir.” Düzenlemesi karşısında, icra memurunun haczi talep edilen malın bu madde uyarınca haczinin kabil olup olmadığını değerlendirerek, bu doğrultuda haciz talebini yerine getirip getirmeme konusunda taktir yetkisi vardır.

Görüldüğü gibi burada tanınan taktir yetkisi, İİK. nun 82.maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haciz istenen taşınırın 3. kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisi yoktur. Böyle bir durumda yapılması gereken iş, 3.kişinin istihkak iddiasının tutanağa geçirilip İ.İ.K. nun 97 ve 99. maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletmektir.O halde mahkemece alacaklının şikayetinin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Haciz ve Kıymet Takdiri” sayfasına dön