22. Hukuk Dairesi 2015/30827 E. , 2018/8907 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2015/30827 E. , 2018/8907 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı bankanın ... Şubesinde çalışmakta iken fazla çalışma yaptığını, cumartesi günlerinde çalıştığını, resmi tatillerde ve yılbaşı gecelerinde çalıştığığını, bu çalışmalara ait ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının çalışma saatleri ile ilgili iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taraflar arasındaki iş sözleşmesine göre taraflarca kararlaştırılan ücretin fazla çalışma ücretini de kapsadığını, davacının yılda ikiyüz yetmiş saati geçen çalışmasının bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- ...’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde ise, hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve ... İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması, adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının) ihlâlidir.
6100 sayılı Kanun’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Mahkemece verilen kararın gerekçesinde, yıllık izin ücreti ile ilgili olarak belirsiz alacak davası açılamayacağının belirtilmesi ile yetinildiği, bunun dışında hafta tatili alacağı talebinin hangi gerekçe ile reddedildiği, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hangi delillere göre, hangi döneme ilişkin olarak, hangi gerekçe ile kabul edildiği açıklanmamıştır. Kararın, hükümde belirtilen alacaklar ile ilgili hiçbir gerekçe içermemesi, yukarıda açıklanan usul hükümlerine açıkça aykırıdır. Usul ve yasaya aykırı kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davacının haftada beş gün 08.30-20.30 saatleri arasında çalıştığı, ayrıca ayda iki cumartesi günü de 09.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek, buna göre hesaplanan fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır. Dosya içinde, davacının bilgisayarına ait ... kayıtları bulunmakta olup, bu kayıtların günlük olarak farklı başlangıç ve bitiş saatlerini içerdiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bu kayıtların detaylı olarak incelenmediği anlaşılmaktadır. Raporda, kayıtlara göre davacının işe başlangıç saatinin genellikle 08.35-08.50 saatlerinde olduğu, ancak işe başlama saatinin ortalama 08.30 olarak dikkate alınacağı; çalışmanın bitiş saati konusunda ise, en son işlem saati 18.30-20.30 civarı veya bazen de 16.30 olmakla birlikte, davacının sık sık müşteri ziyaretinde olması sebebiyle mesai bitiş saati konusunda bu kayıtlara itibar edilmeyeceği ifade edilmiştir. Böylece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, günlük çalışmanın başlangıcı konusunda ... kayıtlarına göre ortalama bir saat belirlenmiş, bitişi konusunda ise davacı tanıklarının anlatımları dikkate alınarak günlük fazla çalışma süresi belirlenmiş ise de, bu kabul şekli hatalı olmuştur. ... kayıtları günlük çalışmanın başlangıç ve bitişi konusunda detaylı bilgi içermekte olup, bu kayıtlar yerine, tanık anlatımlarına göre davacının 20.30’a kadar müşteri ziyaretinde bulunduğundan yola çıkılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir. Bu bakımdan, dosyada mevcut ... kayıtlarının ayrıntılı ve haftalık olarak değerlendirilmesi suretiyle, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığının belirlenmesi gerekirken, aksi yöndeki (hangi günlerde kaç saat çalışma ile sonuç olarak haftalık ne kadar süre ile fazla çalışma yapıldığına dair tespit içermeyen) denetime elverişli olmayan rapora göre karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön